Translate.vc / Espanhol → Turco / Vineyard
Vineyard tradutor Turco
167 parallel translation
- Sobre tu cuadro La viña roja.
- The Red Vineyard adlı tablon.
Una producción de Enterprise Vineyard.
Bir Enterprise Vineyard Yapımı.
Mejores viñedos de Provas Antonio Pons Vineyard Compañía.
En güzel üzüm bağları, Provas Antonio Pons Vineyard Şirketinin.
Fuimos a Martha's Vineyard, paseamos por la playa, fuimos de excursión por las dunas y cruzamos en bici la isla.
Martha's Vineyard'a gittim. Kumsalda uzun yürüyüşler yaptım. Kumullara tırmandım, adayı bisikletle dolaştım.
Derek quiere llevarme esta noche a Martha's Vineyard.
Derek bana bu gece Martha'nın üzüm bağına uçmayı teklif etti.
Yo le prometi a mis padres que estaria en el the Vineyard mañana en la noche
Aileme yarın akşama kadar Vineyard'da olacağıma söz verdim.
En el the Vineyard. ¿ Escuchastes eso?
"Vineyard'da". Bunu duydun mu?
The Vineyard. Ooh.
Vineyard.
The Vineyard.
"Vineyard".
El avion a Martha's Vineyard, la cabaña llena de comida, palcos para algun espectaculo, tragos en el Carlyle.
Martha'nın üzümbağına jet gezisi, yemek ve çiçek dolu kulübe, bileti tükenmiş gösterilere özel bilet, Carlyle'da içki.
Que tengan al avion listo desde las 9 mañana en la mañana y que preparen la cabaña Vineyard.
Uçak yarın 9'dan itibaren hazır beklesin. Ve Üzümbağı kulübesini hazırla.
Tenemos esta cabaña de verano en Vineyard que ya no usamos.
Üzümbağında hiç kullanmadığımız bir yazlık ev var.
En Martha's Vineyard.
Martha'nın üzümbağında.
¿ Conoces ese viejo edificio de ladrillos que tenemos en Vineyard?
Üzümbağının orada, bize ait tuğla binayı biliyor musun?
En su casa.
Vineyard'dayım.
Hice un viaje de negocios a Martha's Vineyard ese año y le vendí una aspiradora a su papá.
Martha'nın yöresine o yıl bir pazarlama seyahati yapmıştım, ve babana bir makine satmıştım.
Mencionó haber estado en Martha's Vineyard.
Birşeyler biliyordu. Martha'nın yöresinde olmaktan bahsetti.
Realmente viajó por negocios a Martha's Vineyard en octubre de ese año.
Martha'nın yaşadığı bölgeye o yılın Ekim ayında bir pazarlama yolculuğu yapmış.
- Martha's Vineyard.
- Martha'nın oraya.
- Voy a encontrarlos. - Bien por tí.
- The Vineyard'a gidiyorum.
Anoche hablaba con Allison sobre nuestra casa en Martha's Vineyard y le dije que no te agradaba que la gente se quedara en la casa de huéspedes.
Dün gece, Allison'la Martha'nın üzüm bağındaki evimizle ilgili konuşuyordum ve ona insanların misafir evimizde kalmalarından hoşlanmadığını söyledim.
Porque Maggie y Mike van a ir a Martha's Vineyard.
Çünkü Maggie ve Mike Martha'nın üzüm bağına gidiyorlar.
¿ Sabes qué? Mi esposa nunca debió haber dicho que no quería invitar a nadie a la casa de Martha's Vineyard este verano.
Karım hiç Martha'nın üzüm bağındaki evimizde misafir istemediğimi söylememeliydi.
- Pero, lo de Martha's Vineyard- - - ¿ Crees que me molesta?
- Ama Martha'nın üzüm bağı - - Umurumda olduğunu mu sanıyorsun?
Volvamos a lo de Martha's Vineyard por un momento.
Bir saniyeliğine Martha'nın üzüm bağı konusuna dönelim.
Hace años que vamos a Martha's Vineyard.
Martha'nın üzüm bağına yıllardır gideriz.
No buscaremos almejas en Martha's Vineyard.
Martha'nın üzüm bağında sizinle toplanmayacağız.
Porque voy a trabajar en Vineyard todo el verano.
Çünkü yaz boyunca üzüm bağında çalışıyor olacağım.
No conseguí el trabajo en Vineyard.
Üzüm bağındaki iş olmadı.
Vamos al Vineyard.
Hadi Vineyard'a gidelim.
El Vineyard esta ofreciendo la promoción de "come y corre".
Vineyard "Ye ve Fırla" promosyonu yapıyormuş.
Tu padre y yo volvemos de Martha's Vineyard.
Baban ile ben Martha's Vineyard'dan gelecektik.
Porque se fueron dos días después de tu boda y pasaron todo el verano en Martha's Vineyard.
- Senin düğününden iki gün sonra gittiler bütün yaz Martha's Vineyard'da kaldılar.
Oh, espera un segundo, te trajimos algo de Martha Vineyard.
- Bekle. - Sana Martha's Vineyard'dan bir şey getirdim.
Nos casamos en su casa de verano en Martha's Vineyard un año después.
Bir yıl sonra Martha'nın Bağı'ndaki yazlığında evlendik.
Vineyard es romántico en esa época del año y estamos tan calientes.
Yılın o vakti buralar romantik olur, ben de acayip abazan.
Somos de Martha's Vineyard, ¿ sí?
Biz Martha's Vineyardlıyız, tamam mı?
Ella no es de Vineyard.
O Vineyardlı değil.
Somos de Oak Bluffs en Martha's Vineyard.
Biz Oak Bluffs'tanız. Martha's Vineyard'da.
Anota, Vineyard.
Gol Vineyard'ın.
Se muere por ir a Vineyard.
Vineyard'ı çok özlemiş.
Sí, es muy diferente de Vineyard, con el hoyo grande y todo eso.
Vineyard'dan çok farklı. Koca bir delik filan var.
- Mañana. - ¿ Vas a Vineyard? - No.
Seni tatilde sanıyordum.
- Mujer, 32 años.
- Yarın. - Martha's Vineyard'a mı?
Tiene una casa de campo.
Haftasonu Martha's Vineyard'da.
- Martha's Vineyard.
- Martha's Vineyard.
- ¿ Dónde está? - Quizá en su bote. Fue visto por última vez en West Tisbury, Martha's Vineyard.
En iyi tahminle gemide, en son Martha's..... Vineyard Batı Tisbury'de görülmüş.
Es en las afueras de Martha's Vineyard.
Bunlar Martha's Vineyard'dan alınan görüntüler.
Estaba pensando en ir a los viñedos Germani mañana para la cata de vinos y...
Ben... Yarın Germani Vineyard'ye şarap tatmaya gitmeyi düşünüyordum da, acaba...
Y cuando el gobierno apruebe esta fusión se van a comprar muchas casas en Martha's Vineyard.
Hükümet birleşmeyi onaylarsa Vineyard'da bir sürü ev satın alacak. Sizinkini bile alabilir.
Con sus padres el fin de semana en Martha's Vineyard. - ¿ De qué color será el helicóptero?
Ardından helikopterle ailesinin yanına gidip hafta sonunu Martha's Vineyard'da geçireceğiz.