Translate.vc / Espanhol → Turco / Vole
Vole tradutor Turco
708 parallel translation
Te presento a Leonard Vole.
Bu Bay Leonard Vole.
Está en una situación terrible. ¿ Cómo le va, Sr. Vole?
- Kendisi ne yazık ki korkunç bir karmaşanın içinde.
El Sr. Vole había estado con ella más temprano.
Bay Vole, akşam erken saatlerde oraya gitmiş.
Vole parece atrapado en una red de evidencias circunstanciales.
Vole, ikinci derece kanıtlar ağına yakalanmış zararsız birine benziyor.
Parecían satisfechos, Sr. Vole.
- Elbette tatmin olmuş görünürler, Bay Vole.
Sr. Vole, no debería adoptar un punto de vista tan mórbido.
Bay Vole, olaylara bu kadar karamsar bir açıdan bakmayın.
No se preocupe por Janet, Sr. Vole.
Siz Janet'a bakmayın, Bay Vole.
En cuanto a que las cosas se ven mal, no se ven mal, se ven terribles.
Kötü görünmesine gelecek olursak, kötü görünmüyor, Bay Vole, korkunç görünüyor.
Se dará cuenta, señor que el testimonio de una esposa enamorada no tiene mucho peso.
Şunu anlamak zorundasınız, Bay Vole, sadık bir eşin ifadesi çok fazla ağırlık taşımaz.
Es sabido, Sr. Vole, que la sangre es más densa que la evidencia.
Bu daha önce olmuştur, Bay Vole. "Et tırnaktan ayrılmaz." derler.
Este es su cliente, el Sr. Leonard Vole.
- Bu onun müvekkili, Bay Leonard Vole. - Memnun oldum.
Si el Sr. Vole había estado exprimiendo a la Sra. French ¿ por qué cortar su fuente de suministros?
Ama o zaman da Bay Vole Bayan French'ten para alıyorsa neden gelir kaynağını kessin?
Verá que el Sr. Vole es muy receptivo y sincero.
Bay Vole'un çok dürüst ve konuşkan olduğunu göreceksin.
Simplemente congelaremos las 80,000 libras del Sr. Vole.
Ya da Bay Vole'un 80 bin sterlinine tedbir koydururuz.
Este es el peligroso Leonard Vole.
Bu Leonard Vole.
- ¿ Usted se llama Leonard Vole?
- Adınız Leonard Vole mu?
¿ Verán que traten bien al Sr. Vole?
- Bay Vole'a iyi davranılmasını sağlayın.
Debemos irnos, Sr. Vole.
Gitsek iyi olacak, Bay Vole.
Mejor llamo a la Sra. Vole y le digo que venga.
Ben de Bayan Vole'la bağlantı kurup buraya gelmesini sağlayayım.
A la Sra. Vole trátala bien, especialmente cuando le digas lo del arresto.
Bayan Vole konusu. Özellikle tutuklanma haberini verirken çok nazik ol.
Soy Christine Vole.
Christine Vole benim.
Me temo que tenemos malas noticias para usted.
Sevgili Bayan Vole, korkarım size kötü haberlerimiz var.
¿ Sabe algo? El Sr. Vole me da lástima.
Biliyor musunuz, o iyi adam için üzülüyorum.
Sra. Vole, ¿ le puedo hacer una pregunta?
- Bir soru sormamın sakıncası var mı?
Sra. Vole, presumo que Ud. quiere ayudar a su marido.
Kocanıza yardım etmek istediğinizi varsaymalı mıyım?
Escuche, Sra. Vole, esto es muy importante.
Bayan Vole, bu çok önemli.
Mi querida Sra. Vole, en nuestros tribunales se aceptan testigos que sólo hablan búlgaro y precisan un intérprete.
Sevgili Bayan Vole, mahkemelerimizde sadece Bulgarca konuşan ve çevirmen bulundurmak zorunda kalan tanıkların ifadeleri bile kabul edilir.
Sra. Vole, ¿ usted ama a su marido?
- Bayan Vole, kocanızı seviyor musunuz?
Gracias por venir, Sra. Vole.
Geldiğiniz için teşekkür ederiz, Bayan Vole.
Usted es una mujer sorprendente.
Çok olağanüstü bir kadınsınız, Bayan Vole.
¿ Crees que Leonard Vole es inocente?
Leonard Vole'un masum olduğuna inanıyor musun?
"El Sr. Vole ayudaba a la Sra. French con asuntos de negocios, en especial con la declaración de ganancias."
"Bay Vole, Bayan French'in iş ilişkilerine yardımcı oluyordu. Özellikle de vergi iadesi konularında."
¿ Cómo conoció a su esposa, Sr. Vole?
- Karınızla nasıl tanıştınız, Bay Vole?
Sr. Vole, debo decirle que no la voy a sentar en el estrado.
Bay Vole, onu tanık sandalyesine çıkarmayacağımı söylemem gerekiyor.
Sr. Vole, deberá aprender a confiar en mí.
- Bay Vole, bana güvenmeyi öğrenmeniz gerekiyor.
Leonard Stephen Vole, usted ha sido acusado de cometer, el 14 de octubre en el condado de Londres el homicidio de Emily Jane French.
Leonard Stephen Vole, mahkememizde açılan davada 14 Ekim günü Londra şehrinde Emily Jane French'i bilerek ve planlayarak öldürmekle suçlanıyorsun.
¿ Cómo se declara, Leonard Stephen Vole?
Kendini nasıl savunuyorsun, Leonard Stephen Vole?
La fiscalía sostiene que tal golpe le fue asestado por el acusado, Leonard Vole.
Ve savcılığın iddiası da zaten bu darbeyi vuranın mahkum Leonard Vole olduğudur.
Encontré las huellas digitales de la Sra. French, las de Janet McKenzie y otras que más tarde identificamos como las de Leonard Vole.
- Bayan French'e, Janet McKenzie'ye ve daha sonra Leonard Vole'a ait olduğu ortaya çıkan parmak izleri bulduk.
Inspector, usted dice que las únicas huellas que encontraron son las de la Sra. French, Janet McKenzie y el acusado, Leonard Vole.
Müfettiş, bulduğunuz parmak izlerinin Bayan French, Janet McKenzie ve mahkum Leonard Vole'a ait olduğunu söylediniz.
- Volé esta mañana, de Washington.
- Bu sabah uçtum.
Tengo cartas de mi casa y fotos de mis padres y mías de la primera vez que volé.
Evden gelen mektuplarım var. Ailemin ve ilk uçuşumun resimleri.
Como... cuando volé solo por primera vez.
İlk tekli uçuşum gibi.
Volé por alto y por bajo durante tres horas.
Yüksekten ve alçaktan üç saat boyunca uçtum.
No, volé con éste.
- Hayır, bununla uçtum.
Bastante tranquilo. Volé en uno de tus aviones.
Şu senin lüks uçaklardan biriyle geldim.
Nunca volé a Hawai.
Hiç Hawaii'ye uçmadım.
Volé hasta aquí. Unos amigos me trajeron - ¿ Voló?
Beni gördüğüne şaşırmadın mı?
Volé con Maud a Kalik hace unos años atrás.
- Hiç sanmıyorum. Bir kaç sene önce Kalik'e uçmuştuk, Maud için.
Volé desde Boston temprano esta mañana.
Bu sabah Boston'dan uçakla geldim.
Relájese, Sr. Vole.
Rahat olun.