Translate.vc / Espanhol → Turco / Víctimas
Víctimas tradutor Turco
12,051 parallel translation
Lleno de víctimas potenciales.
Potansiyel kurban dolu.
Entonces tus vampiros Strix han estado observándome... siguiéndome, escuchándome, así que saben que no soy un objetivo fácil... y estoy harto de que las buenas personas sean víctimas de la basura... que Los Originales han traído a la ciudad.
Bu yüzden Strix vampirlerin beni takip ediyordu benim peşimden geliyordu, beni dinliyordu kolay bir hedef olmadığımı biliyorlardı. Kökenlerin şehre gelmesinden beri iyi insanların kurban edilip çöp tenekelerine atılmasından bıktım usandım artık.
Bueno, al margen de las víctimas... nadie va a sufrir más como resultado de este crimen.
Kurbanlar bir yana... hiç kimse bir suçun sonuçlarından onlar kadar kötü bir zarar görmedi.
Disparaste a tus 3 víctimas antes que sus pulmones estuvieran suficientemente dañados para aparecer en una autopsia.
Üç kurbanınızı da otopside çıkmasın diye akciğerleri hasar görmeden önce vurdunuz Ama dördüncü bir kurban vardı.
Como agravante, encuentro... que la manera en la que cometió estos crímenes... fue particularmente cruel y atroz. Estos crímenes fueron cometidos con múltiples armas mortales... y el resultado de una planificación extensiva. También considero un factor agravante... los daños emocionales infligidos a las familias de las víctimas... y a la comunidad en general como resultado de sus acciones.
Suçların işleniş tarzının oldukça acımasız ve çirkin olması suçların birden fazla ölümcül silahla işlenmiş olması ayrıntılı bir şekilde planlanmış olması ve gerçekleştirilen katliamın etkisiyle kurbanların ailelerinde ve toplumda duygusal açıdan büyük yıkımlar gerçekleşmiş olması ağırlaştırıcı sebepler olarak belirlenmiştir.
Solo hubo dos víctimas.
Sadece iki can kaybı var.
Flynn quería bastante más que solo dos víctimas.
Flynn iki kayıptan fazlasını planlamıştı.
La clave para un efectivo asesinato en masa es mantener tus víctimas en la oscuridad el mayor tiempo posible.
Toplu katliam yapmanın en etkili yolu, kurbanlarını olabildiğince durumdan habersiz bırakmaktır.
García, ¿ qué sabemos de las víctimas?
Kayıplar hakkında ne biliyoruz Garcia?
Las víctimas colaterales podrían enmascarar al verdadero blanco.
Munzam zarar asıl hedefi maskeliyor olabilir.
García, investiga a las víctimas y busca en internet si alguien se atribuye el atentado.
Garcia, kurbanları ve online olarak saldırıyı üstlenenleri araştır.
Basándonos en la toxicología de las víctimas sabemos que se usó gas sarín.
Kurbanlara yaptığımız testler sarin kullanıldığını gösteriyor.
Hasta ahora todas las víctimas están vivas en la grabación de Briarwood.
Şu ana dek Briarwood'da tüm kurbanlar hayatta görünüyor.
Tenemos algo más de información sobre las víctimas.
Kurbanlar hakkında yeni bilgiler var.
La única baza que tiene es una lista de 12 potenciales víctimas objetivo de una red de asesinos a sueldo.
Tek kozu tetikçi ağının hedefindeki 12 potansiyel kurbanın listesi.
Podría ser la forma que tiene el sudes de torturar a sus víctimas o le cuesta matar.
Şüphelinin işkence yöntemi olabilir ya da öldürmeye çekiniyordur.
El sudes podría ser impotente y asfixiar a sus víctimas es como satisface sus necesidades.
Şüpheli iktidarsız olabilir ve kurbanlarını boğarak kendini tatmin ediyor olabilir.
Tres víctimas femeninas, sin signos de agresión sexual, y todas las víctimas fueron estrangulada pero no con las manos.
Üç kadın kurban, cinsel taciz yok ve üçü de boğulmuş ama elle değil.
Dado que ha podido someter, controlar, transportar y abandonar a las tres víctimas, es probable que sea alta y fuerte.
Üç kurbanı da alt edip kontrol edebildi ve taşıyabildi, o yüzden muhtemelen iri yarı ve güçlü.
Pero no aparenta ser una amenaza, lo que le permite acercase a sus víctimas antes de agredirlas.
Ama tehdit edici görünmediğinden kurbanlara kolayca yaklaşabiliyor.
Podría estar celosa de sus víctimas por tener algo que quiere desesperadamente para ella misma.
Kendinde olmayan bir şeye sahip olan kurbanları kıskanıyor olabilir.
García, ¿ has encontrado alguna relación entre la gente que vende cosas para bodas y las tres víctimas?
Garcia, düğün tedarikçileriyle kurbanlar arasında bağ kurdun mu? Evet.
Es una forma más probable estadísticamente de que la sudes contactara con todas las víctimas.
Şüphelinin kurbanlara o yolla ulaşmış olması daha olası.
He oído que a sus dos últimas víctimas les arrancó los corazones.
Delphine'i? Son iki kurbanın kalplerinin çıkarıldığını duydum.
- Eso creemos. Y conocimos uno ayer, la madre de una de las víctimas.
Ve dün biriyle tanıştık, kurbanlardan birinin annesi.
Ese día aparecieron las primeras víctimas con heridas en los ojos.
O gün, gözlerinden yaralanan ilk kurbanlar ortaya çıktı.
Por desgracia, no se sabe nada de las víctimas que los Berkut se llevaron del Parque Mariinski.
Maalesef Berkut'un Mariyinski Parkı'ndan götürdüğü kişiler hakkında bilgimiz yok.
Cuando resucitas a alguien, pero siguen trayendo cada vez más víctimas, entiendes que puedes salvar a uno, pero también puedes perder a los otros.
Suni solunum yaptırıyorsunuz ve daha fazla yaralı gelmeye devam ediyor. O kişiyi kurtarmaya çalışırken diğerlerinin kaybedilebileceğini anlıyorsunuz.
La caja fuerte y la registradora estaban vacías y faltaban los objetos de valor de las víctimas.
Kasa ve yazarkasa boşaltılmış, kurbanların değerli eşyaları da kayıp.
En ese momento fue en Burger Corral y hubo cuatro víctimas.
O zamanki mekanın adı Burger Corral'dı ve 4 kurban vardı.
Todas las víctimas fueron adolescentes salvo José Rivera.
Jose Rivera dışındaki tüm kurbanlar ergen.
No les taparon los ojos y las tres víctimas estaban juntas.
Gözler bağlanmadı ve 3 kurban da aynı alanda yakın aralıklarla bulundular.
Te informó que búsque en el VICAP... delincuentes a que les gusta ser contemplados por sus víctimas... cometiendo delitos violentos.
Ülke çapında vahşi suçlarını kurbanlarına izletenler taramam bitti.
Posiblemente con millones de víctimas.
Muhtemelen milyonlar etkilenir.
Las víctimas estuvieron aquí anoche.
Kurbanlar dün gece buradaymış.
Los nombres de las víctimas son Robert Kyle y Chester Avery.
Kurbanların isimleri Robert Kyle ve Chester Avery.
Así que tenemos una bala y dos víctimas.
Yani bir kurşun ve iki kurbanımız var.
Tiene a Ratline... Tengo la Línea de Fe de los Sobrevivientes... víctimas de genocidios alrededor del mundo compartiendo información.
Onda "Gizli Hat" varsa bende de "Kurtulanlar Yardım Hattı" var dünyanın dört bir yanındaki soykırım mağdurları bilgi paylaşıyorlar.
La hija de una de las víctimas.
Öldürülenlerden birinin kızı.
Si el Tribunal consigue el testimonio de la chica junto con un positivo en el ADN de las víctimas de la masacre...
Mahkeme, kurbanların DNA eşlemesiyle birlikte kızın ifadesini alabilirse...
Su ADN no concuerda con el de ninguna de las víctimas de la masacre de Posta.
DNA'sı Posta katliamındaki hiç kimseyle eşleşmedi.
Solo comparamos el ADN con el de las víctimas.
Sadece maktullerin DNA'sıyla karşılaştırma yapıldı.
Las tres víctimas eran de todas las clases sociales.
Toplumun her kesiminden üç kurbanımız var.
He reducido mi búsqueda a Méjico, he determinado que las tres víctimas visitaron esta zona hace cinco años.
Odak noktamızı Meksika'ya daralttım. Üç kurbanımızın 5 yıl önce bölgeyi ziyaret ettiğini tespit ettim.
Con una sencillas modificaciones, puedo utilizar tu móvil para acceder a su sistema, parar ver si las víctimas han estado alguna vez allí.
Kurbanlar oraya hiç gitmiş mi öğrenmek için birkaç basit değişiklikle telefonunu sistemlerine sızmak için kullanabilirim.
Bueno... cuando han dicho los nombres de las víctimas del francotirador esta mañana, He sabido que yo era el siguiente.
Bu sabah keskin nişancı kurbanlarının isimlerini duyduğumda sıradakinin ben olduğunu biliyordum.
Es posible que ha enfurecido a mucha gente, tal vez las víctimas de sus bromas?
Birini sinirlendirmiş olabilir yani. Belki bu şeylere maruz kalan insanlar?
En las cuatro víctimas Se han eliminado los dientes y las uñas
Dört kurbanın da dişleri ve tırnakları eksik.
Las víctimas son todos extranjeros.
Hepsi Orta Doğu'dan.
¿ Algún arresto por drogas en el pasado de las víctimas?
Kurbanların uyuşturucu sabıkası var mı?
¿ Has logrado fotos de las víctimas?
Kurbanların fotoğraflarını açabilir misin?