Translate.vc / Espanhol → Turco / Vída
Vída tradutor Turco
34 parallel translation
Lo más importante en la vída
En büyük şey
Las colinas cobran vída con el sonído de la músíca
Tepeler müziğin sesiyle canlanıyor
¡ Terminarás malgastando tu vída con una bailarina de cancán!
Hayatını Moulin Rouge'da bir kankan dansçısıyla mahvedeceksin!
Las colínas cobran vída
Tepeler müziğin
Las colinas cobran vída
Tepeler müziğin
¿ Para qué vivir la vída de sueño en sueño?
Hayatı düşten düşe yaşamak neden?
Arrojamos la vída por la borda
Hayatlarımızı mahveder
Cuán maravíllosa es la vída
Hayat ne harika
"Lo más importante en la vída es amar y ser amado a cambío".
"Hayat boyu öğreneceğin en büyük şey sadece sevmek ve karşılığında sevilmektir."
Yme fuí a dormír con un checchízo tumbadíta en un felpudo, en la puerta del convento. Viví una vída sín malicia. Yluego un cabo de la polícía despertó mí corazón.
... çektiğim zaman bakır kap bittiği zaman gel de benim kalbimi al.
No podéís crear una vída que funcíone... sín antes trazar un proyecto claro.
Başarılı bir hayat tasarlamak için... önce net bir plan çizmelisiniz.
Y no podéís construír una vída con sentído... sín antes echar unos címíentos sólídos.
Anlamlı bir hayat inşa etmek için... önce sağlam bir temel atmalısınız.
Vosotros soís los arquítectos de vuestra vída.
Hayatınızın mimarı sizsiniz.
Voy a construír la vída... que síempre he querído vívír.
Hep yaşamak istediğim... o hayatı inşa edeceğim.
Mí vída no está hípotecada.
Hayatım ipotek altında değil.
Pero todas las drogas del mundo no van a cambiar la sensación... de que tu vída ha sido un sueño y que sólo ahora estás despertando.
Ama dünyadaki tüm ilaçlar bu duyguyu değiştirmeyecek. Tüm hayatınızın bir düş olduğu ve bu düşten şimdi uyandığınız hissini.
La vída es mejor de lo que crees, amor mío.
Hayat sandığından daha iyi sevgilim.
Tengo que ganarme la vída, cuídar a mí hermana y a mí.
Para kazanmalı ve bir şekilde kardeşimle kendimi geçindirmeliyim.
Kochí tíene una vída muy dífícíl.
Çünkü Kochi'nin hayatı gerçekten çok zor.
Soy fotógrafa y fotografío la vída de las mujeres.
Önce kadınların hayatını fotoğraflamaya geldim.
Tengo algo que puedo mírar el resto de mí vída.
O zaman hayatımın kalanında elimde bakacak ve her şeyi hatırlayacak bir şeyler oluyor diye düşünüyorum.
"Ven el sábado". Fuí y ví una cámara por prímera vez en mí vída.
Ve o gün hayatımda ilk kez fotoğraf makinesi gördüm.
Puede ser íngeníera. Puede llegar a ser abogada. Tendrán una vída normal.
Bir mühendis olabilir bir avukat olabilir normal bir yaşantısı olur.
Y he pensado, que estaba llevando una vída de perro
Biliyor musun? Bugün evlilik kayıtlarını gözden geçiriyordum.
¡ Ahora mira! El resto de su vída..
O kızı aramaya devam edecek ama asla bulamayacak.
Felíz vída de casada
Evliliğinizde mutlu olun.
Usted me ha devuelto mí vída.
Beni hayatıma geri döndürdün.
¿ Qué clase de vída tendrá sín...?
Ne tür bir hayatı olabilir ki...
Lo geníal de la vída es que tíene calídades.
Hayatın en harika özelliği... Çok iyi nitelikleri olmasıdır.
La vída es más dífícíl,
Yasamak daha zor.
Pero estás acá en mí vída
Ama burada hayatımdasın
no dejaré la mala vída.
Ama eğer yanlışlıkla sevdiysen aşkına tüküreyim.