Waffle tradutor Turco

Éste es uno de los favoritos de Sam GOFRES 2 tazas de harina 4 cucharitas de levadura en polvo

Bu Sam'in en sevdiklerinden biri WAFFLE 2 fincan un 4 çay kaşığı kabartma tozu

Y un día ella tenía comezón y vertió jarabe en su espalda y se rascó con un waffle.

Bir gün sırtı kaşındı ve sırtına şurup döküp kağıt helvasını kaşıdı.

Ropa nueva, montones de regalos gratis, plata,

Gümüş takımlar, waffle ızgaraları, ekmek kızartma makineleri.

¿ Pasteles?

Waffle mı?

- Un gofre.

- Waffle.

Yo también he desayunado lo mismo.

Ben de waffle yedim.

pan tostado.

- Beykın, waffle, kızarmış ekmek. - Beykın, waffle, kızarmış ekmek.

Se lo describí a alguien como un waffle alto, curvo, suave y vacío.

Görünüşünü yüksek, kavisli, yumuşak, içi boş bir gofret gibi diye tarif ettim.

Porque cualquiera que viva con 1.200 calorías al día... de gofre artificial, sintético, con sabor a naranja... se merece algún pequeño placer.

Çünkü birisi 1200 kalorilik yapay, sentetik portakal tadındaki waffle ile yaşayabiliyorsa küçük sürprizleri hak ediyordur.

Huevos y beicon, pollo y gofres, de Wilsons.

Jambon, pastırma, tavuk ve waffle! Wilsons

Estoy en este pueblo Fyffe, después del show me voy para una Casa de Waffles.

Fyffe'de, gösteriden sonra bir Waffle House'a gittim.

Estoy comiendo, estoy solo y estoy leyendo un libro.

Waffle yiyorum, yalnızım ve kitap okuyorum.

, supongo que por muchas razones, pero una de las principales es para no terminar siendo una puta moza de waffles, ¿ está bien?

Bilmiyorum. Sanırım birçok sebebi var. Bunlardan biri Waffle House'ta çalışan salak bir garson kız olmamak için, anlaşıldı mı?

Si han estado en una Casa de Waffles, y notaron que los menús tienen dibujos de la comida sí.

Daha önce Waffle House'a gitmişseniz fark etmişsinizdir ; Menülerin üzerinde yiyeceklerin resimleri vardır, evet.

Dos gofres con sirope de frambuesa, jamón, un café con dos de azúcar.

Yaban böğürtleni soslu iki waffle, jambon ve iki şekerli kahve.

Mezcla para waffle.

Gofre karışımı.

Masa de waffle sobrante.

Gofre artığı.

¿ Panqueques?

Waffle?

Odio cuando los waffles quedan unidos.

Waffle`ların birbirine yapışmasından nefret ediyorum.

Mantenerse unidos es lo que hacen los buenos waffles.

Birbirlerine yapışmak waffle`ların yaptığı iyi birşeydir.

Hay 83 latas de jugo de naranja congelado ahí, si puedes ver detrás, todos los waffles congelados.

83 kutu donmuş portakal suyu var tabii donmuş waffle'ların arasından görebilirsen.

Mi waffle no tiene nada malo,

Waffle'ım da bir sorun var.

Estoy buscando 4,95 dolares para comprar un barquillo belga.

4 dolar 95 sent. Belçika waffle'ı için.

Ya no hacen esos barquillos belgas, ¿ Verdad?

Söylesene Vinny, hala Belçika Waffle'ı yapıyorlar mı?

¡ Lo que daría por hincarle el diente a un barquillo belga! .

Bir Belçika Waffle'ı yemek için neler vermezdim.

¿ Barquillos belgas?

Belçika Waffle'ı mı? Elbette.

Vete al restaurante Cosmic, dos manzanas calle abajo y te darán todos los barquillos belgas que quieras.

İki blok aşağıdaki'Cosmic Dinner'a git. Orada sana istediğin kadar Belçika Waffle'ı yaparlar.

Un día en Brooklyn no sería completo sin un barquillo belga.

Brooklyn'de geçirilen bir gün Belçika Waffle'ı olmadan tamam sayılmaz.

Todos los días se consumen 7999 barquillos belgas en los restaurantes de Brooklyn.

Her gün Brooklyn restoranlarında 7.999 Belçika Waffle'ı yeniyor.

La cultura de los gofres en Bélgica es compleja.

Belçika'da waffle kültürü biraz karışıktır.

Creo que a los belgas les gustan los barquillos belgas, pero les parecen típicamente americanos.

Sanırım Belçikalılar, Belçika Waffle'ını seviyorlar. Ama onlara göre bu bir Amerikan yiyeceği.

Si quiere un barquillo belga, váyase a Belgica.

Belçika Waffle'ı istiyorsan Belçika'ya git.

Su primer alimento sólido fue un barquillo belga.

İlk katı gıdası Belçika Waffle'ı oldu.

Chandler, ¿ puedes ayudarme? Te pagaré. Claro, incluyendo los wafles de la semana pasada, me debes 17 billones de dólares.

Geçen haftaki waffle ile birlikte, bana olan borcun 17 milyar dolar.

Si no voy a jugar podria quedarme en casa... sacando un wafle de la video.

3 çocuğum var. Eğer oynamayacaksam evde kalabilir.. Televizyon karşısında waffle yiyebilirim.

Será mejor que no abolles mi nueva wafflera!

Yeni'waffle'ızgaramı alma sakın.

Parece que la hubieras sacado de una gofrera.

Vay, görünüşe göre demir bir waffle hazırlamışsın.

Prometí a los chicos gofres para el desayuno del domingo.

Çocuklara pazar kahvaltısı için waffle yapacaktım.

1998 : BILL BOWERMAN SIGUE ASESORANDO A NIKE, ES ASESORADO A SU VEZ POR BÁRBARA, Y... EN SU TIEMPO LIBRE CRÍA GANADO EN LAS RIBERAS DEL RÍO MCKENZIE.

Bowerman'ın farkında olmadan, karısının waffle makinasında başlattığı ve Pre'nin, Moore'un ve diğer Oregon koşucularının ayaklarında sürdürdüğü küçük ayakkabı şirketi, resmi olarak Nike adını aldı.

Si alguien tiene hambre hay un Monte Cristo en la wafflera recién hecho.

Karnı acıkan varsa waffle makinesinde Monte Cristo sandviçi yaptım.

Rachel, si quieres panqueques redondos tendrás que esperar hasta que encuentre el molde para hacerlos.

Rachel, eğer minik yuvarlak waffle istiyorsan, önce minik waffle makinasını bulmalıyım.

Yo quiero los pequeños panqueques redondos.

Minik yuvarlak waffle istiyorum.

¡ Mi waffle está listo, mi waffle está listo!

Benim gözlemem pişti! Benim gözlemem pişti!

¿ Y en Bélgica, no debes pedir un "waffle" belga?

Belçika'da Belçika gofreti istemek için sadece gofret mi diyeceğim?

Waffles. Quiero un montón de waffles y un poco de avena.

- Bir sürü waffle ve yulaf ezmesi.

Sí, yo también. Waffles y avena.

- Bana da waffle ve yulaf ezmesi.

Y waffles.

- Ve waffle.

Es una polla flácida. ¿ Por qué pediste waffles?

Neden waffle yiyorsun?

Tu nunca pides waffles.

Sen maçtan önce hiç waffle yemezsin ki!

¿ Dónde está "Roscoe's Pollo y Wafles"?

Roscoe'nun Tavuk ve Waffle Evi nerde?

- ¡ Así que estoy pidiendo waffles!

Yani ben de waffle yiyeceğim. - Kıçımı öp.