English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Wharton

Wharton tradutor Turco

279 parallel translation
Para Jane Wharton. 3 de septiembre de 1939.
" Jane Wharton'a.
Parece que el Sr. Andrew Wharton, presidente de Almacenes Wharton, era el que le pagaba el caviar a Sally.
Anlaşılan Bay Andrew Wharton, Wharton Mağazaları'nın sahibi Sally'nin para kaynağıymış.
- ¿ A nosotros o a Wharton?
- Bizi mi, Bay Wharton'ı mı?
Así que acudiste a Wharton.
Wharton'a gittin.
Fue bajo su autoridad.
Bay Wharton buraya geldi. Ona telefon ettik. Onun yetkisi dahilindeydi.
Hable con el Sr. Wharton.
O halde Bay Wharton'la sen konuş.
Sr. Wharton.
Bay Wharton.
Lo siento.
Üzgünüm, Bay Wharton.
La Sra. Wharton sabía lo de Sally.
Bayan Wharton Sally konusunu biliyordu.
Wharton, puede decirle a su esposa que retendré la noticia.
- Wharton, karına haberi yapmayacağımı söyleyebilirsin.
- Deja espacio para el período que falta entre Wharton y Rienzi.
Wharton ve Rienzi arasındaki yıllar için boşluk bırak. Tamam, efendim.
Sally chica de instituto, modelo en los Almacenes Wharton, bailarina, mantenida, nos falta el río.
Sally'nin lise yılları, Wharton'un mağazasında modellik yaptığı yıllar. Dansçı, revü kızı, bilinmeyen kısım, sonra da nehir.
Si este hueco que tenemos entre los Almacenes Wharton y el río pudiésemos llenarlo con Rienzi...
Wharton ile nehir arasındaki boşluğu doldurursak Rienzi ile dolacaktır.
En el artículo de Willebrandt suprime la parte sobre Wharton.
Frank. Willebrandt haberinden Wharton ile ilgili kısmı çıkartın.
La Sra. Wharton.
Bu Bayan Wharton.
Según su versión C. C. Wharton cogió una escopeta y mató al comisario Potter.
Anlattıklarınıza göre C C Wharton silahı kaptı ve marşal Potter'ı öldürdü.
Contando a dos Wharton, 23.
O iki Wharton dahil 23.
¿ No es cierto que se abalanzó sobre los Wharton Con un revólver en la mano?
Altı mermili bir silahla birden Wharton'ların önüne çıktığınız doğru değil mi?
Ha dicho que retrocedió ante el viejo Wharton.
Yaşlı Wharton'dan geriye doğru uzaklaştığınızı söylediniz.
¿ Estaba Aaron Wharton de pie junto a una hoguera?
Vardığınızda, Aaron Wharton çaydanlığın yanında mıydı?
¿ O sea que Wharton avanzó la misma distancia?
Wharton da mı o kadar ilerledi? Altı veya sekiz adım?
Tengo un máster de Wharton School of Business y otros títulos.
Wharton İş Akademisinden mastırım ve başka vasıflarım var.
Yo fui a Wharton School.
Ben de Wharton'da okudum.
Compites con licenciados de Harvard y Wharton.
Harvard ve Wharton mezunlarıyla karşı karşıyasın.
En unos años te estudiarán en clases de finanzas.
10 yıl sonra Wharton Okulu'nda derslerde seni okutacaklar.
Coronel Wharton, se encontró un símbolo ritual en la escena de ambas muertes.
Albay Wharton, dini bir sembol, her iki ölüm mahallinde de bulunmuş.
El Coronel Wharton dice que usted provocó el motín del mes pasado.
Albay Wharton, geçen ay bir isyan başlattığını söyledi.
Wharton no nos deja volver a casa.
Wharton bizi evimize geri göndermeyecek.
No podía hablar entonces con el Coronel Wharton cerca.
Şu an konuşamam, Albay Wharton bu kadar yakınınızdayken olmaz.
- ¿ El Coronel permitía las palizas?
- Dayak olaylarını Albay Wharton mu emretti?
Wharton no les dejó más alternativa que defenderse con el único arma que tienen.
Wharton, bu insanlara, ellerindeki tek silahla kendilerini savunmak dışında seçenek bırakmamış.
Dos estaban bajo el mando del Coronel Wharton.
İkisi Albay Wharton'un komutası altındaydı.
¿ Los militares aprueban de la venganza de Wharton?
Yani askeriye, Wharton'un intikamı için zemin mi hazırlıyor?
¿ Y Wharton?
Ve Wharton?
Debieron conocerse cuando Wharton sirvió en Haití.
Wharton, Haiti'de görev yaparken tanışmış olmalılar.
Dunham y Guttierez presentaron quejas contra el Coronel Wharton.
Dunham ve Guttierez'in ikisi de, Albay Wharton hakkında şikayette bulunmuşlar.
- ¿ Dónde está Wharton?
- Wharton nerede?
Iban a hacer declaraciones contra Wharton, así que se lo impidió.
O adamlar Wharton aleyhinde tanıklık edeceklerdi, Wharton da onları öldürdü.
Ve y agarra a Wharton.
Sen Wharton'ı yakala.
Suelte el cuchillo, Wharton.
Bırak bıçağı, Wharton.
"William Wharton".
"William Wharton."
¡ William Wharton!
William Wharton?
¡ Wharton!
Wharton!
¡ Y ese cabrón Wharton está cantando sobre esto!
O Wharton piçi de bunun şarkısını söylüyor.
Lo jugué en el internado.
- Wharton'dayken oynamıştım.
Es como estar en el Nueva York de Edith Wharton y Henry James.
Edith Warton'la Henry James New York'unda yaşamak gibi.
Edith Wharton se sentiria orgullosa y estaría tomando nota.
Edith Wharton gurur duyar ve not almakla meşgul olurdu.
... recibirás mucho más que una graduada que gana $ 200000.
Beni seçerseniz 200 bin dolarlık Wharton MBA'inden fazlasını edineceksiniz.
Así como al distinguido profesor de literatura que tiene la fortuna de estar casado con ella.
Ayrıca onunla evli olma ayrıcalığına sahip... Wharton üniversitesi edebiyat profesörü eşi de şu an aramızda.
Mientras esperamos a la señorita Prager y al señor Wharton me preguntaba si podría hablar con Reece otra vez.
Yoldalar. Bayan Prager ve Bay Wharton'u beklerken, Reese'le bir kez daha konuşabilir miyim?
Es un gran anunciante.
Büyük bir reklamcısınız, Bay Wharton.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]