English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Willi

Willi tradutor Turco

135 parallel translation
- ¿ Qué tal lo hago, Willi?
- Nasıl çalıyorum Willy?
"¿ Qué tal lo he hecho, Willi?".
"Nasıl çalıyorum Willy?"
Díselo, Willi. Diles lo divertido que es.
Söylesene Willy, ne kadar komik olduğunu söyle.
¿ Seguro, Willi?
Emin misin Willy?
- Willi, ¿ qué tal otra canción?
- Bir şarkı daha söyler misin Willy?
¿ Por qué no matas a Willi?
Kovac, neden Willy'yi öldürmüyorsun?
- Pero Willi sólo tenía agua.
- Ama Willy'de sadece su var.
Willi, dime...
Willy, söylesene...
Bueno, Willi.
Tamam Willy.
Willi tiene...
Willy'de...
Willi, ¿ qué ha pasado?
Gus! Willy, neler oluyor? Olay nedir?
¿ No es verdad, Willi?
- Öyle değil mi Willy?
Gus ha dicho que Willi tenía agua.
Gus, Willy'nin suyu olduğunu söylemişti.
Ni el día en que me muera entenderé a Willi ni lo que hizo.
Ölene kadar, ne Willy'yi ne de yaptıklarını anlamayacağım.
Willi ha dicho la última palabra.
Willy'nin son sözleriydi.
Un momento : ¿ habéis olvidado ya a Willi?
Durun biraz. Willy'yi ne çabuk unuttunuz?
Yo soy Willi Hilfe.
- Ben de Willi Hilfe.
Asistir a una sesión de espiritismo no convierte al doctor en un espía. Como no lo sois ni tú ni Willi.
İyi ama sadece seansa katılmış olması doktorun en fazla, sen veya Willi kadar casus olduğunu gösterir.
Olvídalo, hace tres años que Willi y yo llevamos esa asociación y...
Bunu unutabilirsin. O ofisi Willi ile üç yıldır çalıştırıyoruz.
Son nazis, Willi, lo sé.
Naziler bunlar Willi. Biliyorum.
¿ Por qué, Willi?
Neden ama Willi?
Por lo que dices del Ministerio, Willi y yo estamos casi en la misma situación que tú.
Bakanlık ile ilgili söylediklerine göre Willi ile ben de sadece yarım dönüş arkandayız.
Willi me preguntó si me estaba enamorando de ti.
Willi sana aşık olup olmadığımı sordu.
Estábamos cortando en los campos, cortando el grano y sonó la campana y Willi, el cartero repartió las cartas y pusieron un cartel.
Tarlalarda ekin biçiyorduk. Çanlar çalmaya başladı ve postacı Willi mektupları dağıttıktan sonra bir ilan astılar.
¿ Recuerdas a Willi Cicci de los Clemenza en Brooklyn?
Willi Cicci'yi hatırladın mı, Brooklyn'deki yaşlı Clemenza ile beraberdi?
Un testigo previo, un tal Willi Cicci declaró que Ud. es jefe de la Familia más poderosa de la mafia en el país.
Daha önceki tanıklardan, Willi Cicci'nin ifadesini dinledik. Ülkedeki en kuvvetli Mafya ailesinin başı olduğunuzu söyledi.
Ahí está Willi Cicci.
- Hey, işte, Willi Cicci!
Es mejor que el Vauxhall o el Willis.
Vauxhall veya Willi'den daha güzel.
Será un placer, Willi.
Bu bana zevk verecek Willi.
¿ Dónde está Willi?
Willi nerede?
Willi se mató intentando demostrar que era mejor piloto que yo.
Willi onun yerine beni düşürmeye çalışırken öldü.
Te pregunto si esos dos aviones los derribaste tú o Willi.
Sana o iki uçak senin miydi Willi'nin miydi diye soruyorum.
Pero también te interesaba Willi.
Ama Willi ile de ilgileniyordun.
- ¿ Como yo? - El conde, Willi.
Willi'yi hesaba katma.
Querido, mis sentimientos por ti... no tienen nada que ver con la muerte de Willi.
Sevgilim? Sana olan duygularımın Willi ile hiç bir ilgisi yok.
Willi era un tonto.
Willi bir aptaldı.
¿ Morirías por mí, como Willi?
Willi'nin yaptığı gibi benim için ölür müsün?
Es un símbolo... algo para demostrar que eres tan bueno como Willi.
Bu bir rozet. Senin Willi kadar iyi olduğunu gösterecek bir şey.
No sólo Willi.
Sadece Willi değil.
Arriesgaste tu vida por mí una vez con Willi.
Hayatını benim için bir kez riske attın.
Eso tenía que ver con pilotar, Kaeti, no contigo.
Willi ile. Bu uçmakla ilgiliydi Kaeti. Seninle ilgili değil.
¡ Le dijiste al mariscal de campo... que Stachel había reclamado dos aviones derribados por Willi!
Mareşal'e Stachel'in Willi'nin vurduğu iki uçağı kendi üstüne aldığını söylemişsin.
" Schussnigg, Willi, 48 años, escayolista, nacido en Hamburgo.
" Schussnigg, Willi, 48, sıvacı, Hamburg doğumlu.
No sale sin dos torpedos : Willie Marks y Ted Newberry. No es conveniente meterse con ellos.
Willi Marks ve Ted Newberry adında iki adamı olmadan hiçbiryere gitmiyor... bu iki herif birbiriyle kavgalı.
Pero en cuanto a Willie... en cuanto a mi padre...
Ama iş Willi'ye, yani babama geldiğinde...!
¿ Te acuerdas de Willi Cicci, que estaba con el viejo Clemenza en Brooklyn?
Willi Cicci'yi hatırladın mı, Brooklyn'deki yaşlı Clemenza ile beraberdi?
- Willi tiene agua.
- Willy'nin suyu varmış.
- Adiós, Willi.
Tamam. - Görüşürüz Willy.
No, Willi, por favor.
- Hayır Willi. Lütfen.
Te traje un regalo, Willi.
Sana bir hediye getirdim Willi.
Willi no murió inútilmente.
Willi boş yere ölmedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]