English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Woodrow

Woodrow tradutor Turco

238 parallel translation
La política de los líderes del Congreso provocó, un notable vuelco de civiliación en el Sur. Con su determinación de'poner al Sur blanco bajo la bota del Sur negro " WOODROW WILSON
... Zenciler köylerde yetki sahibi oldular, cüretkarlık dışında kullandıkları bu yetkiler hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı.
"Los hombres blancos se mantenían por un mero instinto de auto conservación, hasta que por fin, comezó a existir un gran Ku kluux Klan, un verdadero imperio del Sur para proteger el país Sureño" WOODROW WILSON
Parlamentodaki liderlerin politikası şekillenmişti... Güney'deki uygarlığın tam bir tahribatı... beyaz Güney'i, siyah Güney'in topukları altına alma kararlılığı. " WOODROW Wilson
Soy Woodrow Wilson.
Ben Woodrow Wilson.
Tu Woodrow Wilson dijo que debes hacer que el país sea seguro para la democracia.
Woodrow Wilson, ülkeyi demokrasi için güvenli hale getirmelisiniz dedi.
Woodrow Wilson solía quedarse aquí. ¿ Sabías eso?
Woodrow Wilson burada kalırmış.
Se llama Woodrow Wilson Guthrie, pero le llamamos Woody.
İsmi Woodrow Wilson Guthrie ama biz ona kısaca Woddy diyoruz.
Se sentó allí hace dos meses, puso los pies sobre la mesa de Woodrow Wilson y dijo : " Jim, hazlo bien.
İki ay önce orada oturmuş ayağını Woodrow Wilson'ın masasının üzerine uzatmıştı Dedi ki " Jim bu işi layığı ile yapın.
- ¿ Woodrow, Sheldon?
- Woodrow Sheldon?
Y los calcetines.
Woodrow, çoraplar!
A mí no me pregunte, pregúnteselo a Woodrow Wilson.
Bana sormayın, hanımefendi. Woodrow Wilson'a sorun.
Por Dios, Woodrow, tanto tiempo con caballos y dejas que te muerda una yegua Kiowae.
Woodrow..... atlarla çalıştığın sürece Kiowa Mares'a dönemeyeceğini düşünüyordum.
El capitán de los Rangers, Woddrow F. Call estará en el rio para que estéis a salvo de los indios y de los bandidos.
Kaptan Woodrow F. sizi Meksikalı ve Kızılderili'lerden korumak için nehri kolluyor.
- ¿ No lo reconoces, Woodrow? - Es Jake Spoon.
'Amanın, Woodrow, o Jake Spoon!
Woodrow se preocupa de que duerma lo necesario.
Woodrow onun uzun süre uyuyacağından emin.
Ay, Woodrow.
Hay Allah, Woodrow.
¿ Y si desayunáramos primero, Woodrow?
Öncelikle kahvaltı istemiyor musun Woodrow?
¿ Diversión? ¿ Qué sabes tú de eso, Woodrow?
Eğlence hakkında sen ne bilirsin ki?
Solo intento mantener un equilibrio, Woodrow.
Her şeyi dengede tutmaya çalışıyorum.
Si trabajas para Woodrow Call, no. Ah, oye...
Eğer Woodrow Call için çalışıyorsan, değil.
Call no es Dios. - Hola, Woodrow.
Call ilah değil, ya sen?
A Jake nunca le han asustado las dificultades, Woodrow.
Jake bunu zorlaştıracak kişi değil.
Woodrow, ¿ por qué no nos vamos ya?
Woodrow. Eğer gidiyorsak yola koyulalım.
Woodrow, ya te dije que no es griego, sino latín.
Kaç kere sana onun Yunanca değil de Latince olduğunu söyledim.
Bueno, Woodrow. Hoy vamos a averiguar si estamos hechos para vaqueros.
Eğer biz kovboy olarak ifade edildiysek bulunmamız gereken yer burası, Ben buralardayım.
Cielos, Woodrow, si que empezamos mal.
Ben iyiyim ama Woodrow, bu kötü bir başlangıç.
Y él es el capitán Woodrow F. Call.
Bu da Kaptan Woodrow F. Call.
También las putas tienen corazón y Maggie era la más tierna. - Y ¿ por qué no te casaste con ella?
Fa... elerinde kalpleri vardır Woodrow, ve Maggie'ninki şimdiye kadar gördüğüm en hassas olanıydı.
Menos mal, por fin la has llamado por su nombre.
Yapma Woodrow, onu adınla andın.
Adiós, Woodrow.
Woodrow.
Creo que eso me destrozará el corazón.
Ben, zannedersem bu benim kalbimi kırar Woodrow.
A las mujeres les gusta mirarse, ¿ no, Woodrow?
Kadınlar, kendilerinin neye benzediğini görmekten hoşlanır. Doğru değil mi Woodrow?
¡ Woodrow! ¡ Soy Augustus!
Woodrw, ben Augustus'um!
¡ Maldita sea, Woodrow, mírame!
Kahretsin, Woodrow!
¡ Woodrow!
Şimdi bana bak! Woodrow...
No hagáis enfadar nunca al Capitán Woodrow F. Call.
Bu durum aslında onu o kadar kızdırmazdı, değil mi?
Woodrow no lo hubiera hecho.
Woodrow biliyor mu?
- Si, lo conozco. Lo detestaba y aún lo detesto.
Evet, Woodrow'u biliyorum ve ondan hoşlanmıyorum.
Fíjate en Woodrow cuando ella diga el precio.
Onun bedelini belirlerken Woodrow'u izle.
- No puede con ella.
Woodrow sonunda aradığını buldu.
Woodrow quiere ser el primero en criar ganado en Montana.
Woodrow sürüyü Montana'da yetiştirmeye kararlı.
Fragmento del libro "Historia del Pueblo Americano" de Woodrow Wilson :
Woodrow Wilson'un "Amerikan Halkı'nın Tarihi" nden alıntılar : "...
¿ No es cierto, Woodrow?
Doğru mu bu, Woodrow?
Sería más fácil que discutir contigo.
Bir uyurgezerle tartışmak seninle tartışmaktan daha kolaydır, Woodrow.
La culpa la tiene Woodrow.
Ben utanç verici görünüyorum, değil mi? Bu Woodrow'un hatası.
Sí, eso ya lo sé.
O kendini yaktı. Biliyorum, Woodrow.
¡ Woodrow!
Woodrow!
Ya conoces a Woodrow.
Woodrow'u tanıyorsun.
- Ya lo conoces.
Woodrow'u bilirsin.
Woodrow y yo siempre hemos querido seguir a nuestros principios,
Bir anlamı olmasa bile,
- aunque no tenga sentido.
Woodrow ve ben bir başlangıç noktamız olsun istiyoruz.
- Sí, estoy listo, Woodrow.
Hazır mısın, Gus? Hazırım, Woodrow.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]