English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Yardley

Yardley tradutor Turco

101 parallel translation
Es que no tengo brillantina "Yardley" para el pelo, ni pasta de dientes "Colgate", ni loción imperialista para después de afeitarme...
Ne Yardley briyantinim ne Colgate diş macunum ne de emperyalist tıraş losyonum var.
Gracias señor Yardley.
Teşekkürler Bay Yardley.
Nos vamos a Yardley Chase este fin de semana.
Hafta sonu, Yardly Chase'e gidiyoruz.
Perdone mi estupidez, mademoiselle, pero no veo qué inconveniente hay en que vaya a Yardley Chase sin el diamante.
Küstahlık etmek istemem ama Yardly Chase'e elması yanınıza almadan da gidebilirsiniz.
Queremos rodar una película en Yardley Chase.
- Yardly Chase'de film çekmek istiyoruz.
He aconsejado a su esposa, monsieur que el viernes no lleve consigo la joya a Yardley Chase.
Karınıza, Cuma Yardly Chase'e gittiğinizde elması yanınızda götürmemenizi tembihledim.
Y acerca de lo de rodar una película en Yardley Chase ¿ usted y el señor Rolf ya han llegado a un acuerdo?
Yardly Chase'de çekilecek olan film mevzusu? Bay Rolf ile bir anlaşmaya vardınız mı?
Oh, ¿ se refiere para ir a Yardley Chase?
Yardly Chase'den mi bahsediyordunuz?
Que te den por culo, capitán Yardley.
Canin cehenneme, Yüzbaşi Yardley.
Lo engañé, jefe Yardley.
Seni kandırdım, Şef Yardley.
No, es Yardley. No quiero trabajar con él.
Yardley'le beraber çalışmam.
¿ Qué está pasando, Bill?
Neler oluyor, Bill? Sen burada ne arıyorsun, Yardley?
- ¿ Qué hace aquí, Yardley? - Tiene mucho que explicar, hijo.
- Açıklaman gereken çok şey var.
La familia de la difunta, jefe Yardley me pidió que me ocupara de sus artículos y los llevara a la base.
Kurbanın ailesi o eşyaları buraya taşıtmamı istedi.
Un civil. Un tipo llamado Yardley.
Yardley adında bir adamla.
Mitchell Yardley, Jeremy Peterson y Carole Anderson.
Mitchell Yardley, Jeremy Peterson, ve Carol Anderson.
Este micro va a Yardley
Bu otobüs Yardley- -
¡ Yardley!
Yardley!
Harrison Flynn Willis Yardley. Bien.
Harrison Flynn Willis Yardley.
Yardley.
Yardley.
- Bien, Yardley.
- İyi oyun Yardley.
Otra vez, Yardley.
Yine Yardley.
Buen lanzamiento, Yardley.
Harika atışlardı Yardley.
Yardley, dependo de usted.
Yardley, sana güveniyorum.
Bien lanzada, Yardley.
İyi atış Yardley.
Vamos, Yardley.
At, Yardley.
Meta uno. Meta uno, Yardley.
Kısa top at Yardley.
Vamos, Yardley.
Haydi Yardley.
- ¿ Yardley?
- Yardley?
Eso es, línea y longitud, Yardley.
Yardley. Çizgi ve uzunluk.
... Harrison, Flynn Willis, Yardley.
Harrison Flynn Willis Yardley.
Yardley...
Yardley.
Oh, Dios.
- Güzel, Yardley.
Buen lanzamiento, Yardley. Bien lanzado.
Harika atışlardı Yardley.
Meta uno, Yardley.
Kısa top at Yardley. Haydi.
Bill Yardley, Seguridad Promethean.
Bill Yardley, İlaç güvenliği.
Es Yardley, el pistolero de Farmacéuticas Graybridge.
Bu Yardley, Graybridge İlaç Sanayi'nin tuttuğu kiralık adam.
Tenemos a Yardley siguiendo a Brott en la primera farmacia.
Yardley'in ilk eczaneye girerken Brott'u takip ettiğini biliyoruz.
En lugar de eso, pusieron a Yardley a buscar a Brott.
Bunun yerine Yardley'i Brott'un izini sürmekle görevlendirdi.
Última oportunidad, Yardley.
Bu son şansın, Yardley.
- Yardley.
- Yardley.
Peter Yardley.
Peter Yardley.
¿ Peter Yardley?
Peter Yardley miydi?
No, ese fue Tommy Yardley, el más corpulento de los dos.
Hayır, o Tommy Yardley'di. Şişko olan.
Como estoy en Inglaterra, digamos que solo me pongo loción Yardley's Lavender.
Tatlım, hazır İngilteredeyken, Yardley's Lavender'den başka şeyle yatmıyorum diyeyim.
Bueno, Pears y Yardley son imbatibles.
Pears ve Yardley'in işleri tartışma götürmez.
¿ El jefe de policía Yardley?
Polis şefi olan Yardley mi?
¿ Qué hace aquí, Yardley?
Sen burada ne arıyorsun, Yardley?
Línea y longitud, Yardley.
Yardley.
- Bien, Yardley.
- Güzel, Yardley.
Muy bien, Yardley.
Aferin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]