Translate.vc / Espanhol → Turco / Zik
Zik tradutor Turco
35 parallel translation
Comience con evasiva.
Sağa doğru zik zak hareketi yapın.
Continúe con la acción de evasiva.
Zik zak hareketine devam edin.
Continúe acción evasiva.
Zik zak yapmaya devam edin.
Mira, lo malo de tener un taladro... es que tienes que responsabilizarte.
Bak, Bir zik'e sahipsen... Ondan sorumlusundur da.
Eh, Piloto, pequenyo cabron, vendiste aquello?
Selam, Pilot, seni küçük zik, öncekileri sattın mı?
Esa tia solia llevar de esas... botas de cuero hasta la rodilla
Hep bunları giyerler... Görünen deri çizmeler hep zik zik beni der.
Cortaba la naranja en rodajas, las torcía y las colocaba en la espalda del pato.
Portakal dilimlerini keserdi ve onları ördeğin sırtına zik zak şeklinde koyardı.
"Apenas una sola chica de la hermandad saco un B en fisica."
- Demek fızik idman yapan kız olacaksın
Está zigzagueando ¿ Lo podemos entrenar?
Zik zak çiziyor! Onu eğitemez miyiz?
Nada malo con un poco de zig zag.
Zik zakların neresi kötü.
Al demonio con los zig zags.
Kahrolası zik zaklar.
La linea zig zag del amor, nena.
Zik zaklar aşk için bebeğim.
Cuando pienses que haré zig, haré zag.
Zik yapacağımı düşündüğünde, zak yaparım.
Entonces, cuando pienses que voy a hacer zag, hago zag, sólo para estropearte la próxima vez, cuando haga zig.
Sonra zak yapacağımı düşündüğünde zak yaparım. Sırf bir dahaki sefere zik yapabilirim diye, kafanı karıştırmak için.
A continuación, busque de ZIK-a mayores niveles de permisos.
- O halde JIC'e daha yüksek yetki için dilekçe ver.
Cuando Earl va hacia un lado, tú vas hacia el otro.
Earl zik yaptığında, sen zak yapmalısın.
Estoy yendo hacia el lado contrario voy a ser mi propio hombre desde...
Ben zak yapıyorum, çünkü sen her zaman zik yapıyorsun... ve şu andan itibaren...
Señorita, eres como un maldito zigzag.
Bayan, lanet olası zik zak gibisiniz.
Te vi conducir de manera errática cuando saliste... del estacionamiento del restaurante.
Restoranın park yerinden çıkarken sizi zik zak çizerken gördüm.
La naturaleza no consulta al departamento de física para producir un brócoli.
Doğa brokoli yetiştirmek için fızik bölümüne danışmaz.
Sólo corre en zigzag.
Sadece zik zak çizerek koş.
¿ viste cómo me puse a hacer zigzag así y a hacer sonidos? - Era para distraer.
Vuramazdı çünkü nasıl zik-zak çizdiğimi ve sesler çıkardığımı gördün değil mi?
Cuando tú dices que vaya, yo ya vengo, jefe.
Sen zik, ben de zak, Patron.
Usted zigzag demasiado.
Çok zik zak yapıyorsun.
Cuando usted juega para el equipo de su padre, los martes y viernes, Puede zigzag.
Salı ve cuma günleri babanın takımında oynadığında zik zak çizebilirsin.
Tratar de caminar por allí, es como hacer un slalom.
Orada yürümeye çalışmak, zik zak yapmak gibi.
Más temprano esta mañana, una camioneta del servicio postal giró violentamente a través de varios carriles de tráfico, causando serias heridas y cerrando todas los carriles con rumbo sur.
Bu sabah ABD Posta aracı trafikte birkaç şerit arasında hızla zik-zaklar çizdi ve ciddi yaralanmalara ve tüm güney yollarının kapanmasına sebep oldu.
Los veo como caminan zig zags.
Bu bölgede zik-zak çizerek yürüdüğünüzü gördüm.
Deberías comprarte otro y llamarlo Zig.
Bir tane daha alıp onun adını da Zik koymalısın.
El "ZY" ¿ Qué?
- Zik.. ne?
Cuando todo el mundo hace "zig", tu tienes que hacer "zoink".
Diğerleri zik çizerken, sen zoink çizmelisin. "Zak" değil mi o?
Bueno, Él claramente esperaba que cambiara de dirección, así que cambié de dirección.
Benim zik yapmamı bekledi fakat ben zak yaptım.
- así?
- Ama eğer bu şekilde zik-zak çizseydim?