Zombie tradutor Turco

Es como hablar con un zombie.

Bir zombiyle konuşsam fark etmezdi.

Parece un zombie.

Asıl ürkütücü olan o.

¿ Por qué tienes que volver con ese zombie psicodélico?

Niçin o piskopat zombiye dönmek zorundasın?

Creo que podemos asumir que no es un zombie.

Zombi olmadığı varsayımı güçlü sanırım.

Y en las últimas noticias, La situación en la ciudad de New York desde el descubrimiento del primer zombie se pone peor a cada hora.

Bakalım radyoda eğlenceli birşeyler bulabilecekmiyim. En son habereler, New York Şehrinde ilk zombinin ortaya çıkmasından sonra her geçen saat durum daha da kötüleşiyor.

Le gusta experimentar con su perro Abercrombie, con la esperanza de crear un horrible zombie, asi él y su horrible perro zombie,

Üzerinde deney yapmayı sever köpeğinin, Abacrombie, yaratmak umudu içinde korkunç bir zombi.

Vió a Abercrombie, su zombie esclavo, y escuchó a su esposa llamarlo desde más allá de la tumba.

Abacrombie'yi gördü, onun zombi kölesi, ve mezarının çok altından geldi karısının sesi.

En algún lugar tras esa cara vacía y esa mirada de zombie hay un verdadero ser humano y yo puedo extraerlo.

O aptal suratın arkasında... o zombi bakışının arkasında... gerçek bir insanoğlu var, ve ben onu dışarı çıkarabilirim.

Cómo vas a ayudar a Charlie si eres un maldito zombie?

Peki lanet bir zombi olarak Charlie'ye nasıl yardım edeceksin?

¿ Por qué no te vuelve un zombie o a mí?

Seni veya beni neden o zombilerden birine dönüştürmedi peki?

Nuestra zombie.

Zombimiz.

¡ No! ¿ Qué soy? ¿ un Zombie?

Olamaz, neyim ben, bir zombi mi?

Yo creo... que era... un zombie.

Bence o zombiydi.

Mamá está como un zombie recuperándose de su cita.

Annem zombi gibi oturuyor. Randevunun etkisini atlatıyor.

Un maldito zombie!

Zombiye dönmüşüm.

Oh, Debbie. Bien. Ella de pelo largo, mi reina zombie, mi fantasía.

Hayallerimin kadını, zombiler kraliçesi, uzun saçlı Debbie.

No es un zombie suburbano como tu marido.

Eski kocan gibi varoş zombisi değil o!

Tú tienes una enfermedad exótica y yo parezco un zombie.

Senin egzotik bir virüsün var ve ben de zombi gibiyim.

ZOMBIE Y EL TREN DEL FANTASMA

ZOMBİ VE HAYALET TREN

¡ BIENVENIDO A CASA, ZOMBIE!

EVİNE HOŞ GELDİN ZOMBİ

Maldito Zombie.

Allah'ın cezası Zombi.

Zombie, eh.

Zombi, hey.

¡ Zombie, despiértate!

Zombi, uyan!

¿ Zombie?

Zombi?

¿ Zombie está allí?

Zombi orada mı?

¿ Has visto a Zombie?

Gördün mü onu?

¿ Zombie, qué demonios estás haciendo aquí?

Zombi, ne halt ediyorsun?

- Recibí una tarjeta postal de Zombie.

- Zombi'den bir kart aldım. - Öyle mi?

- Todo este tiempo- - - ¡ Todo este tiempo fue un zombie!

Bunca zaman bana söyleyebilirdin - Bunca zaman zombiden farkı yoktu.

Hablemos de zombis.

Zombie'lerden konuşalım.

Si un zombi te muerde, te conviertes en un zombi.

" Eğer sizi bir zombie ısırırsa bir zombie'ye dönüşürsünüz.

¡ Zombis!

Zombie'ler!

¡ Zombis!

Ahhh! Zombie'ler!

Ah, los zombis.

Oh, zombie'ler.

Papá, mataste al zombi Flanders.

- Baba, Zombie Flanders'ı öldürdün.

¿ Era un zombi?

- O zombie miydi?

K-ZMB - radio zomb / para todos.

K-ZMB--Bütün-zombie'lerin radyosu.

Los zombis tienen a los terrícolas ocupados.

Zombie'ler dünyalıları kaçırıyor.

Yo no soy un zombi.

- Ben zombie değilim.

¿ Es este el fin de Zombi Shakespeare?

Bu bir son mu, Zombie Shakespeare için?

Los zombis que infestaron nuestra ciudad... son ahora cadáveres pudriéndose en nuestra calles.

Eee.. bu zombie istilası kasabamız sokaklarında... kokuşmuş cesetler bırakarak bitti.

Estoy muy contenta que no nos convertimos en zombis estúpidos.

Zombie'lerin arasında kalmadığımız için eminim hepiniz çok sevinçlisiniz.

Este, digo, ¿ es Bella un zombie?

Yani, Bella bir zombi mi?

Que ocurriria si ellas te necesitaran, y tu estas como todo un zombie?

Sana ihtiyaçları olursa ve duvarlara çarparsan ne olur?

White Zombie.

White Zombie.

Esta vez, participa. No te quedes sentado como un zombie.

Bu kez lütfen biraz sohbete katıl, tüm gece zombi gibi oturma.

Te llamé un sofá-zombie

Hayır, ben özür dilerim.

El chico fue criado como un zombie.

Yalancı çoban.

Parece como si te mirara un zombie.

Adam zombi gibi görünüyor.

Esta es un estrella zombie.

Bu sürüklenen ölü bir yıldız.

Es un zombie.

Bir zombi.