Translate.vc / Francês → Turco / 47
47 tradutor Turco
2,064 parallel translation
Allez-vous chez les Russes si c'est un AK-47?
AK-47 olsa Ruslara mı giderdiniz?
Barney, je ne sais pas si tu as eu mes 47 autres messages, mais si je ne récupère pas mes affaires dans l'heure, j'appelle la police.
Barney, diğer 47 mesajımı aldın mı bilmiyorum, ama eğer eşyalarım bir saat içinde burada olmazsa polisleri arayacağım.
Je suis censée être excitée en te voyant tabasser ton beau-frère le soir de ton 47 e anniversaire?
47'inci yaşgününde erkek kardeşinle dövüştüğün için sana düşman mı olmalıyım?
Nous sommes ici pour célébrer mon frère, votre oncle, son 47e anniversaire.
Burada sizin amcanız, benim kardeşimin 47. yaş gününü kutlamak için bulunuyoruz.
47 ans.
47.
Euh, euh, je veux dire... Charlie, Tango, Cash, euh, 47, Victor, Charlie, Mary Hartman, Mary Hartman!
Uh, uh, diyorum ki, ah, ah, Charlie, Tango, Cash, uh, 47, Victor, Charlie, Mary Hartman, Mary Hartman!
MÉLODIE O'HARRA UNIVERSITÉ BROWN 1 m 60, 45 kg
Melody O'Hara, Brown Üniversitesi, 1,65, 47 kilo.
Shakespeare a mieux exprimé mes sentiments dans le sonnet 47 :
Shakespeare'in 47. sonedeki Hislerim'de çok daha becerikli olarak yazdığı gibi,
Mecha design Concept design :
47 üyemiz tutuklandı.
Pourcentage entre les 2 candidats principaux
Liderler Arasındaki Fark 52.346 Liderler Arasındaki Fark 47.638
Je dois aller chercher les enfants dans une heure et 47 minutes.
Çocukları 1 saat 47 dakika içinde almak zorundayım.
Heure du décès : 11 h47.
Ölüm zamanı : 11 : 47.
- 47.
- 46.
Ils arrivent à La Guardia sur le vol 47.
47 numaralı seferle La Guardia'ya gelecek.
Je te dis, la bonne réponse c'est 47.
Sana söylüyorum, eldeki üçü eklemelisin.
Je me souviens de la première fois que je l'ai rencontrée. Vous avez 47 messages.
Onunla tanıştığım ilk günü hatırlıyorum... 47 mesajınız var.
AK-47, lance-roquettes et missiles téléguidés.
Kalaşnikof, roket atarlar ve Chaparral güdümlü füzelerimiz var.
- Et un vers de 4 syllabes.
- Ne oldu? - Bir sorunum var. 11,47, 11,5 olur mu?
- 11,47, le nombre de syllabes?
Ne yani burada 11,47 hece mi var?
- L'infirmière l'a vue à 22 h 25. À 22 h 47, elle n'y était plus.
Hemşire onu son kontrol ettiğinde saat 10 : 25'ti 10 : 47'deyse gitmişti.
Au soleil, comptez 47 ° C. Mais vous n'en aurez pas conscience.
Eğer güneş altındaysanız 1 ila 3 C arasında fazla olacak, 1 ila 3 derece daha sıcak hissedilecek.
Je me suis écrasé à Roswell en 1947.
47 yılında Roswell'de kaza yaptım.
Après 47 jours de présidence, Mondale remit le contrôle des É.-U... à l'Union Soviétique.
Başkanlığının 47. gününde... Mondalein Amerika'nın bütün kontrolünü Sovyetler'e verdi.
Numéro 47, tu frotteras mes pieds avec de l'huile d'olive tous les jours.
37incisi, günde bir kez ayaklarımı yıkayıp zeytinyağı ile ovacaksın.
J'y travaillais depuis 47 milliards d'heures.
Son 47 milyar saattir üzerinde çalıştığım eser.
47.
47.
Tu sais, je n'aurais pas 18 ans avant 10h47 donc on a encore 40 minutes pour ne respecter la loi.
Biliyorsun, saat 10 : 47 itibariyle hâlen 18 yaş altındayım. Yani yasaları çiğneyebilmek için bir on beş dakikamız daha var.
On travaille beaucoup sur tes pièces.
34 00 : 02 : 44,898 - - 00 : 02 : 47,594 Son eserinizi gerçekten beğendim ama diğerinde beni ağlatan bir şeyler vardı. Eserlerini sıklıkla tartışıyoruz.
L'infiltrée, c'est le matricule WPC-47.
WPC47653 olduğuna eminiz.
Matricule WPC-47, je vous arrête.
WPC47653, sen çıkma.
Douglas F. Hastings, 47 ans, 3 crimes de braquage sur son casier.
- Gece bekçisi : Douglas F. Hastings 47 yaşında, üç kere hırsızlık suçundan kaydı var.
En 47 et 48, juste après ta naissance.
Sen doğduktan hemen sonra
Bush a récolté 47497 votes, ce qui est respectable, mais le candidat Hance a réuni 53970...
Ve Bush hiç de az sayılmayacak 47,497 oy toplarken Hance'in aldığı oy sayısı 53,97...
Vous savez, j'avais entendu parler de ces quand j'étais ici à Madagascar Il ya 47 ans.
Biliyor musun? 47 yıl önce burada Madagaskar'dayken bunları duymuştum.
Mon hôpital n'a que 30 lits, et j'ai 47 patients!
Hastanemde 30 yatak var ama şu an 47 hasta bulunuyor.
Dans 47 h et 11 min, on sera à nouveau là et on le renverra chez eux, à Chicago.
Bak, 47 saat ve 11 dakika sonra onlara eve, Chicago'ya göndermek üzere yine burada olacağız.
Greek Épisode 1x17 " 47 hours and 11 minutes 3
Greek 1x17 "47 Saat ve 11 Dakika"
- avec les attentats? - Vu les AK-47, il y a une chance.
Ellerinde tuttukları AK-47'lerden anlaşılıyor ki,
Donnez-moi votre 47 fillette.
Şimdi, hadi. 44 numara ayaklarından birisini ver.
Ils sont contrôlés par un cheik * local. Il pense que la surveillance du quartier se fait au AK-47 *.
Bizim oradaki mahalle bekçilerinin AK-47'lileri gibiler.
Des armes de poings, des AK-47.
tabanca, ak 47.
Le cardiologue a dit qu'il n'avait jamais vu un monsieur de 47 ans avoir un cœur en aussi bon état que celui de Falk.
Bir uzman doktor onun 47 yaşında birinin kalbine sahip olmadığını meslek hayatı boyunca Falk'unki kadar iyi durumda olan bir kalple karşılaşmadığını yazmış.
47 ans... Trop jeune.
47. çok genç.
Il nous manque donc 47 secondes.
Maksimum verimle, ayrılmanız için 47 saniyeden az bir süre kalır.
Il y a exactement 47 véhicules qui répondent aux paramètres.
Bu parametreler doğrultusunda tam olarak 47 araç var.
Je parie que ces gros matons blancs du bloc double D ont déjà un petit lit taché de sperme pour vous.
Üzgünüm. Özür dilerim. Ak-47'nin sonuncusu.
47 personnes...
47 kişi...
Le soleil se couche à 5 : 47.
Güneş 17 : 47'de batacak.
Des hommes avec des semi-automatiques dans le premier véhicule.
Efendim, AK-47'li adamlar görüldü. Öndeki araçtalar.
Portia Frampton, fille unique de Roger Frampton, 47 ans, ancien de Ringwood, New Jersey, et Sarah Frampton { \ pos ( 192,180 ) } née Burroughs, décédée en 1994 à Cheltenham, Angleterre.
Portia Frampton, 47 yaşındaki Roger Frampton'un tek kızı geçmişte New Jersey'deymiş, ve Sarah Frampton kızlık soyadı Burroughs, Cheltenham'da 1994'te ölmüş.
47 de nos agents ont été arrêtés, mais comme les informations s'arrêtent à la classe 8,
Suzaku, sorun ne?