English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / 530

530 tradutor Turco

42 parallel translation
Puis il lui vint l'idée géniale de surgir derrière lui inopinément et de lui glisser l'argent, les 35 dollars, dans la main. F. N. 530 01 : 52 : 39,640 - - 01 : 52 : 42,480 Cent soixante-cinq dollars.
Sonra hiç fark ettirmeden kocasının arkasından yanaşıp 35 doları eline sıkıştırmak gibi bir düşünce geçti içinden.
Il ne me reste que 530 litres de fuel.
Yakıtım azalıyor. 530 litre kaldı.
910 530 $.
910.530 dolar.
Envoyons une lettre recommandée à Peppino lui ordonnant de revenir sinon on le dénonce en vertu de l'article 530 :
Şu Peppino'ya taahhütlü bir mektup yollarız. 24 saat içinde ortaya çıkmazsa, Madde 530'dan davayı açarız.
Cousin, l'article 530 concerne les mineurs.
Kuzen! Kuzen! Madde 530 diyor ki, reşit olmayanla cinsel ilişki halinde -
J'ai tondu 533 km de gazon cet été.
Bu yaz 530 km. Çim biçtim.
On passe 530 m.
480 metre!
Starla est en CDD à KZUG Radio 530.
Starla Kzug radyo 530'de personel.
La température avait dépassé les 530 ° C.
Bu, sıcaklığın 537 dereceye çıktığını gösterir değil mi?
- 530 degrés.
- 530 derece.
Calorie contenue : 530. Multiplié par 3... on obtient "1590 MC", "MC" signifiant "Mauvaises Calories".
530 kalori var. 530 çarpı 3, 1590 KK alıyor.
J'ai toujours cru... que 530 Rue Kelly était une adresse... mais ce matin, ça m'est venu.
Ben her zaman... 530 Kelly Street'in bir adres olduğunu düşünmüştüm, ama bu sabah birden anladım.
Et le 530 n'est pas un numéro de rue.
Ve-Ve 530 onun ev numarası değildi.
530 $, le compte est bon.
Tam tamına 530 dolar.
J'ai que 530 $.
- Tüm param 425 avro.
C'est ce qu'il me faut, mais j'ai que 530 $.
- Olur, ama benim 425 avrom var.
530 livres de blé frit.
503 ölçek kızartılmış buğday.
530 carats, 4e plus gros diamant taillé du monde.
530 karat, işlenmiş en büyük dördüncü elmas.
Mais ils ont une population de seulement 530000 habitants dispersée sur toute la superficie.
Ve hâlâ bu kara kütlesinin üzerine dağılmış 530.000 nüfusumuz var.
Et trois, et quatre, et cinq qui font... 530 francs. - Ouais!
Bunlarla birlikte..... 530 frank!
C'est arrivé, il y a environ 530 millions d'années.
Bundan 530 milyon yıl önce oldu. Kapıyı aç!
530 000.
580,000.
; Dialogue : 1,0 : 10 : 38.55,0 : 10 : 43.44, LegendeCentre, 0000,0000,0000, { \ clip ( 190,300,190,400 ) \ t ( 0,960, \ clip ( 190,300,530,400 ) ) } Site de construction d'Abou Simbel, 1963-1972
Böyle büyük projeleri günümüzde yapanlara.
Vol 530 de San Francisco, autorisé à atterrir.
San Francisco'dan gelen 530 sayılı uçuş iniş yapabilirsiniz Kaptan.
Selon l'article 530, alinéa 2, du code de procédure pénale...
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 530'a 2. maddesi gereğince...
Angela dans la 530 va avoir besoin d'hémoglobine en série toutes les quatres heures, et bipez-moi si sa systolique chute en-dessous de 90.
Angela, 530'daki hastaya 4 saatte bir hemoglobin verilecek, Sistolik 90'ın altına düşerse haber ver.
Dans le monde, plus de 530.000 hectares sont consacrés à la culture des algues faisant vivre un million d'agriculteurs des mers.
Milyonlarca deniz çiftçisinin geçimini sağladığı, Dünya genelinde 530.000 hektardan fazla alanda deniz yosunu tarlası bulunmaktadır.
Il y a 31 530 000 secondes dans une année.
Bir yılda 31.530.000 saniye var.
Je ne suis pas un pauvre enfant malnutri qui a besoin de son aide.
Ben birilerinin yardımına ihtiyacı olan 351 00 : 14 : 49,029 - - 00 : 14 : 50,528 Yetersiz beslenen fakir bir çocuk değilim. 352 00 : 14 : 50,530 - - 00 : 14 : 52,430 Ben yetersiz beslenen fakir ve
200 km, à 2.50 dollars le km, c'est 500.
320 km yol. Bir buçuk km'si 2.50 $. Toplam 530 $.
et 1 860 1 530 pour la broche.
Artı 1,860... 1,530 broş için...
Vous écoutez KQRY, 530 AM, votre source d'infos et trafic sur la 1.
Şu an AM 530 frekansında KQRY dinliyorsunuz, haber ve trafik durumu kaynağınız.
SONATES POUR ORGUE DE J.S. BACH BWV 525 - 530 Ça te plaît?
Sevdin mi?
Cabe, nous avons le compte-à-rebours du missile qui parcours 22 530 kilomètres par heure, et la seule façon d'arrêter ça c'est que vous trouviez les hackers et viriez le signal qui contrôle tout ça.
- Cabe, saatte 22.000 km hızla giden bir füze geri sayıma başladı ve durdurmanın tek yolu sizin o hackerleri bulup tüm bunları kontrol eden sinyalin fişini çekmeniz.
Je faisais les courses et je devais juste retourner vite dans le supermarché pour prendre de la sauce.
İşlerimi yapıyordum Bakkala bir koşu sos almaya gitmiştim 530 00 : 25 : 50,467 - - 00 : 25 : 53,034 5 dakika.
Cinq cent trente mètres!
Suyun altında 530 metre!
" Pour les infractions prévues par l'article 530, viol, détournement de mineures, etc.
Suçların kapsamı Madde 530'da listelenmiştir -
530 00 : 44 : 18,641 - - 00 : 44 : 20,297 La tempête s'est calmée.
Bak.
Je vais montrer la photo de cet homme dans le coin et quadriller le voisinage.
518 00 : 23 : 02,530 - - 00 : 23 : 04,460 ve komşulara sorduruyorum.
530.
530. - Ne?
Elle s'est formée il y a environ 530 millions d'années.
Yaklaşık 530 milyon yıl önce oluştu.
530!
- 530!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]