Translate.vc / Francês → Turco / Addie
Addie tradutor Turco
252 parallel translation
Inutile d'écrire à Addie dans sa Californie.
Addie'ye yazmanın da bir manası yok, ta Kaliforniya'da bir yerlerde.
Et Addie ne fait rien.
Addie de hiçbir şey yapmıyor.
Et Addie, justement?
Evet. Addie neden olmasın?
Quoi, Addie?
O neden olmasın?
Nous avons pensé... puisqu'Addie vit en Californie...
Ve biz de düşündük ki, Addie'nin Kaliforniya'da yaşamasından dolayı...
Addie devait te prendre aussi...
Cora, Addie'nin ikinizi de alacağını düşünmüştü.
Mais elle ne peut pas.
Addie alamayacağını söylüyor.
Embrasse Addie et dis-lui de te soigner.
Addie'ye sevgilerimi ilet, ve sana iyi bakmasını söyle.
- Addie.
- Addie.
Ces crabes vont faire un bon diner, Addie.
O yengeçlerden iyi yemek olur, Addie.
Bonjour.
Selam, Addie.
Elle va bien, merci.
İyi. Sağol, Addie.
Addie, est-ce qu'on me trouve mignonne maintenant?
Addie, sence şimdi de güzel olduğumu düşünen var mıdır?
Addie, fais les scones toi-meme pour ce soir.
Addie, akşama çörekleri sen hazırla.
Addie, fais le menage.
Addie, ortalığı temizle.
Addie, papa revient.
Addie, babam geri dönüyor.
Monte preparer les choses de Mlle Alexandra.
Addie, yukarı çık ve Alexandra'nın eşyalarını hazırla.
Addie te dorlote trop.
Addie seni hala bebek gibi görüyor.
Je vais aider Addie a preparer tes choses.
Gidip Addie'nin eşyalarını toparlamasına yardım edeyim.
- En voiture! - Au revoir, Addie.
Hoşçakal, Addie.
- D'accord.
- Tamam, Addie.
- Ou je mets ces livres?
- Bu kitapları nereye koyayım, Addie?
Prends garde, Addie.
Dikkatli ol, Addie.
Ce sont les medicaments speciaux de papa.
Addie, bu babamın ilacı. Özel bir ilaç.
Addie, ton cafe est-il toujours aussi bon?
Addie, kahven eskisi gibi güzel mi?
Tu m'entends?
Duydun mu, Addie.
Avant d'aller plus loin- - Merci, Addie.
Kimseyi görmeden önce... Teşekkür ederim, Addie.
Ca va, Addie.
Tamamdır, Addie.
Merci, Addie.
Teşekkür ederim, Addie.
J'arrive, Addie.
Geliyorum, Addie.
- Addie, une fete! Pourquoi?
- Addie, parti ne için?
Il y a autre chose dans la bible, Addie.
İncil'de bir hikaye daha var, Addie.
Addie, vite.
Addie, çabuk.
Addie, Cal, venez!
Addie, Cal, buraya gelin!
- Qu'y a-t-il?
- Addie, ne oldu?
- Addie n'a pas dit.
- Addie bir şey söylemedi.
Tres bien.
Tamam, Addie.
Je suis tres fatiguee, je monte me coucher.
Addie, çok yorgunum. Yatmaya gidiyorum.
Addie a dit qu'il y en a qui devorent la terre... et d'autres qui restent plantes a les regarder faire.
Addie bu dünyayı yese de doymayacak insanların ve bunu kayıtsız bir şekilde izleyen insanların olduğunu söyledi.
Demandez à la dame au collier de perles si ce n'est pas plutôt "Mrs A. P.", "A" pour "Addie".
Bilmiyorum. İnci kolyeli hanımefendiye bir sorar mısın "Bayan A.P" mi olacakmış... "A" Addie'nin baş harfi.
Addie, c'est absurde.
Addie, bu çok saçma.
Addie a pourtant la tête bien sur les épaules, d'habitude.
Anlamıyorum. Addie normalde her konuda aklı başında davranır.
Il semble hypnotiser Addie d'une certaine façon.
Ama Addie'ye bakarsan adam bir parça hipnozcu gibi görünüyor.
Addie Ross... Elle te plaisait, n'est-ce pas?
Addie Ross ile eskiden çıkardınız, değil mi?
Je ne vois pas le rapport.
Addie bu konuşmanın içine nasıl girdi?
Cette robe que tu as choisie dans le Vogue oublié par une femme, c'est celle qu'Addie Ross portait il y a quinze jours!
Sadece her nasılsa, bir kadının trende unutmuş olduğu moda dergisinde görüp beğendiğin, benim de aldığım elbise iki hafta önce Addie Ross'un konserde giymiş olduğu elbisenin aynısı!
Car je suis payée. C'est ce qu'Addie Ross appelle : "Mettre du beurre dans les épinards".
Çünkü her hafta karşılığında, Addie Ross'un "dünyanın en rahatlatıcı yeşili" dediği şeyden 100 adet alıyorum.
Pourquoi en arrivons-nous toujours à Addie Ross?
Niye, ne konuşursak konuşalım sözü, eninde sonunda Addie Ross'a getiriyoruz?
Je suis cette Addie... dont mes chers amis ne peuvent s'empêcher de parler.
Doğru. Addie benim. Hakkında konuşmadan duramadıkları kişiyim.
Toujours Addie...
Yine Addie.
Personne d'autre?
Addie nerede?