English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Adé

Adé tradutor Turco

286 parallel translation
Elle est persuadée que Ade est morte.
Ade'in öldüğüne ikna etmiş kendisini.
AIlô? Ade est là?
Alo, Dick'le görüşeceğim.
Donne-moi le pouvoir, je t'en conjure!
Ade Due Damballa. Bana güç ver, sana yalvarıyorum.
Il achète un cadeau pour Adriana.
Mağazadan Ade'e hediye alıyor.
J'ai tout claqué sur un diam pour Ade.
Payımı elmas yüzüğe yatırdım.
Fameuse, ta huil-ade, fiston.
Yağonata güzelmiş, evlat.
Mais je suis programmé pour vendre de l'huil-ade et écrire des lettres.
Ama ben sadece yağonata satmak ve harfleri sevimlice ters yazmak üzere programlandım.
Une fille comme Ade, ça, c'est une femme.
Ade gibi bir kız... İşte kadın odur.
Tu vas me manquer.
Seni özleyeceğim, Ade.
Mamie et papy, Chris et Ade.
Anneannen, deden, Chris ve Ade.
Je vais vous faire travailler, Ade.
Ade, seninle burada çalışayım.
Non mais tu l'as entendue?
Dinle şimdi. "Merhaba Ade!"
- C'est pour Ade.
Güzel mal.
Quoi? Arrête, comme si tu ne t'étais pas inspiré de Tony et Ade.
- Lütfen, sanki bu Tony'le Ade'e dayanarak yapılmadı.
Tu as des nouvelles de Ade?
Ade'den daha sonra haber aldın mı?
- Ade t'embrasse.
- Ade sana sevgilerini söyledi.
Ils font des trucs incroyables, maintenant.
Bugünlerde akıl almaz şeyler yapabiliyorlar, Ade.
- Je t'appelle demain.
- Seni yarın ararım, Ade.
Je t'appelle demain.
- Ne oldu? - Seni yarın ararım, Ade.
- Il faut qu'on parle, Ade.
- Konuşmamız gerek, Ade.
On te propose de t'en sortir.
Sana bir çıkış yolu öneriyorlar, Ade.
- J'ai un rendez-vous à 11 h00.
- Saat 11'de bir balyajım var, Ade.
Ade?
Ade.
Et toi, ça va, Ade?
Sen nasılsın, Ade?
Et ça n'a rien à voir avec Ade.
Bunun ne Ade ne de başkasıyla bir alakası yok.
Pourquoi pas ici?
Olmaz, bu kutsal bir tören, Ade.
Tu vas l'adorer.
- Ona bayılacaksın, Ade.
Ouvre celui-ci.
Bunu aç. Ade.
Ade doué, damballa - Levez-vous "Levez-vous."
Ade due Damballa...
Je vais m'en payer une bonne tranche. Ade me prépare un petit carbonara.
Kendimi yatağa atıp Ade'e güzel bir karbonara usulü spagetti yaptıracağım.
C'est Ade.
Merhaba ben Ade.
Ade?
Ade?
Il n'est pas trop tard pour refaire votre vie.
Hala geç sayılmaz Ade.
Ce n'était pas notre accord, Ade.
Böyle konuşmamıştık, Ade.
Tu ne sais pas ce que c'est, Ade.
Ortalık ne hâlde bilemezsin Ade.
Un vin blanc pour Ade.
Ade için beyaz şarap.
Ade, ça va?
Ade, iyi misin sen?
Faites le 1-900-555 JADE. Adultes uniquement.
1-900-555 J ADE'i arayin.
Les patrouilles ont fouillé le quartier pour un Nigérian appelé Ottay Acebe.
Ekipler, Ade Achebe adındaki Nijeryalıyı için etrafı araştırdılar.
Mr. Ade Monte.
Ade Monte.
- Je suis inquiète, Ade.
- Endişe içindeyim Ade.
- Ade était dans la maison, la maison que je construis.
- Ade evdeydi. İnşaat halinde olanda.
- Ade.
- Ade.
N'est-ce pas la mère d'Ade?
Bu Ade'nin annesi değil mi?
- Je croyais qu'Ade l'avait laissé.
- Ade onu terk etti sanıyordum.
Elle était gentille, mais ils avaient une relation malsaine.
Ade, tatlı bir kızdı, ama ikisi bir araya geldiklerinde zehir gibi bir ilişkileri vardı.
A priori, elle a reçu une lettre pour Ade de l'Armée du Salut.
Görünüşe göre Kurtuluş Ordusundan Ade için bir mektup almış.
- Ade est SDF?
- Ade evsiz barksız mı ki?
Je t'ai dit que j'avais à nouveau rêvé d'Ade à Paris.
Ade'in Paris'te olduğuyla ilgili bir rüya gördüğümü sana söylemiştim.
Bref, je lui ai parlé d'Ade, et il a dit qu'on devrait engager des professionnels pour la retrouver.
Her neyse, ona Ade'den bahsediyordum ve onun bulunması için uzman ekip... -... tutmamız gerektiğini söyledi.
Tu t'es pas dit que c'était une intrusion dans la vie privée d'Ade?
Bunun hiç, Ade'in özel hayatına karışma olabileceğini düşündün mü?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]