English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Aerosmith

Aerosmith tradutor Turco

80 parallel translation
Tu veux toujours aller à Houston pour les billets d'Aerosmith?
Hala, Aerosmith biletleri için Houston'a gidiyor musun?
Aerosmith.
Aerosmith.
Moi et mes amis losers, tu sais, on doit acheter des billets d'Aerosmith.
Serseri arkadaşlarımla gidip Aerosmith biletleri alacağız.
Vous ai-je dit que nous allions voir Aerosmith?
Aerosmith'i göreceğimizi söylemiş miydim?
Aerosmith, ça décoiffe sévère!
Aerosmith ortalığı kavuracak!
- Aerosmith et Pearl Jam.
- Aerosmith ve Pearl Jam.
C'est l'agent d'Aerosmith à l'appareil?
Bu Aerosmith'in tur direktörü mü?
- Genre Aerosmith.
- Aerosmith gibi.
C'est un mec d'Aerosmith qui t'a engrossée?
Aerosmith'ten biriyle miydin yani?
- J'ai lu des trucs sur Aerosmith.
- Aerosmith'in geçmişini okudum.
Je suis telle l'adolescente dans la loge d'Aérosmith.
Aerosmith konserinde sahne arkasına lolita atacağım.
Aerosmith!
Ama anne, bu Aerosmith!
Si tu étais Steven Tyler d'Aerosmith pour une nuit, et que tu pouvais te taper n'importe quelle femme, qui choisirais-tu?
Eğer bir geceliğine Aerosmith solisti Steven Tyler olsan ve herhangi bir kadın seçme şansın olsa, kimi seçerdin?
C'était Eric, mais il était aussi Steven Tyler d'Aerosmith... et il avait l'air vraiment méchant et dangeureux...
Gördüğüm Eric'ti, ama aynı zamanda Aerosmith'ten Steven Tyler'dı ayrıca muzip ve tehlikeli görünüyordu.
Air Supply, ABBA, ACDC, Aerosmith,
Air Supply, ABBA ACDC, Aerosmith...
Je sais! Et avec mieux que qui rester coincés ici, qu'avec le groupe de Rock le plus aimé des USA... Mesdames et Messieurs, Aerosmith!
Ve iyi ki buraya sıkışmış olan Amerika'nın en sevilen rock gurubu... bayanlar baylar, Aerosmith *!
C'est comme ça que tu fais Aerosmith?
Senin Aerosmith taklidin bu mu?
Vous savez bien que j'adore Aerosmith?
Aerosmith'den nasıl hoşlandığımı bilirsiniz, değil mi?
- Aerosmith?
- Aerosmith'i mi?
Aerosmith Live...
Aerosmith Live.
Steven Tyler du groupe Aerosmith, 4456 Malibu Canyon Road.
Aerosmith'ten Steven Tyler. Malibu Canyon Caddesi, No : 4456.
Guns N'Roses, Whitesnake, Metallica, Aerosmith.
Guns and Roses, Whitesnake, Metallica, Aerosmith.
Ce type d'Aerosmith, Joe Perry.
Aerosmith'deki adama, Joe Perry.
C'est bien un tatouage d'Aerosmith que t'as dans le dos?
Edie, sırtındaki Aerosmith dövmesi mi?
Je n'ai baisé avec aucun des mecs d'Aerosmith. Ah ouais?
Aerosmith'teki adamlardan biriyle yatmadım.
Il faut un ingénieur du son, un publiciste. AEROSMITH EN CONCERT EN VENTE AUJOURD'HUI
Ses düzenleyicisine, reklamcıya para ödemek lazım...
- Ouais. Aerosmith joue au Staples Center.
- Aerosmith Staples Center'da çalıyor.
Edie, tu as un tatouage d'Aerosmith sur le cul.
Kıçında Aerosmith dövmesi var.
On menace Steven avec un flingue, et on dit : "Linda joue avec Aerosmith".
Steven'ın kafasına silah dayayacağız ve Linda Aerosmith'le çalacak diyeceğiz.
T'as toujours ton tatouage d'Aerosmith sur le cul?
- Hala kıçında Aerosmith dövmesi var mı?
Linda va jouer avec Aerosmith. J'ai une idée.
Linda'nın Aerosmith'le çalacağına inanmıyorum.
- On a appris pour Aerosmith.
- Aerosmith'i duyduk.
Alors pourquoi elle joue avec Aerosmith ce week-end?
O zaman neden bu hafta sonu Aerosmith'le çalıyor?
Chili a appelé. Il a dit que Linda avait fait un malheur avec Aerosmith.
Chili Linda'nın Aerosmith'le çaldığını söyledi ve harikaymış.
En fait, les cinq autres places à bord de la navette... seront attribuées à Aerosmith.
Aslında, kalan beş kişilik yere Aerosmith yerleştirilecek.
Ca, c'est le poster d'Aerosmith.
Aerosmith posteri olmalı o.
Forman, c'est pire que quand tu as porté ce t-shirt "réserves d'air" au concert d'Aerosmith.
Forman, Bu Aerosmith konserinde Air Supply * t-shirt'ü giydiğinden daha beter.
La raison pour laquelle j'adorais autant Scratch Acid était parcequ'ils avaient des structures de chansons trés simple, des structures pop... qu'on peut suivre très facilement... comme une chanson d'Aerosmith, mais c'était vraiment raté (?
'Scratch Acid'i bu kadar sevmemin sebebi onların şarkılarının yapılarının olmasıydı, gerçekten sade, pop yapısında olmalarıydı. Bunlar kolayca âşık olabileceğin şarkılardı ve bu neredeyse'Aerosmith'şarkısı gibi, ama gerçekten mahvolmuştu ve benim de yaptığım buydu.
J'aimerais être bassiste pour Aerosmith.
Aerosmith ile birlikte davul çalmak isterdim.
Une fois il m'a même amené dans les coulisses du concert d'Aerosmith. C'était génial, mon frère.
Bir kere beni Aerosmith'in kulisine sokmuştu.
Ex-roadie d'Aerosmith.
Aerosmith'in peşinden giden tayfayı andırıyor.
- Comme les types d'Aerosmith.
Aynı Aerosmith gibi.
On ne va pas voir Aerosmith ou Justin Bieber?
Aerosmith ya da Justin Bieber konserine gitmiyor muyuz?
J'avais toujours mon étagère avec mes vieux albums rock : Steve Miller, Aerosmith,
Rafımda çocuk aklıyla aldığım Steve Miller, Aerosmith, Led Zeppelin albümleri vardı.
Elle adorait Aerosmith.
Aerosmith'e bayılıyordu.
Tu sais, on voit toujours des réfugiés partout dans le monde avec des tee-shirts Aerosmith et Benetton?
Dünyadaki en acayip yerlerindeki mültecilerin Aerosmith tişörtleri ya da Bennetton giydiklerini görmüşsünüzdür, değil mi?
Les Who. Les anciens Who. Ten Years After.
Eski Who Ten Years After, Santana, Thin Lizzy Aerosmith, Hot'fucking'Tuna.
- Aerosmith.
Aerosmith.
Céréales Aerosmith?
Aerosmith'in mısır gevreği yaptığını bilmiyordum.
Le mec d'Aerosmith?
Aerosmith'teki adam mı?
Une référence à Aerosmith.
Aerosmith *'e gönderme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]