Allè tradutor Turco

J'y suis allè 100 fois.

Belki yüz kere gitmişimdir.

Je suis allè au lycèe Roosevelt.

Ben Fodham yolundaki Theodore Roosevelt'e gittim.

Ce n'est pas sa faute, s'il est allè en fac.

Üniversitede okumak suç değil.

Je me rappelle, quand j'ètais dans une des universités où je suis allè.

Hatırlıyorum da, kayıt olduğum, gittiğim birkaç üniversite... zamanlarında, bir derneğe katılmam istenmişti.

J'ai donc tiré un trait... et suis allè voir le Grand Inspecteur Kikui.

Ee sonra? Ben de bir çizgi çizdim...

Il est sage et - j'en jurerais - il est allè se coucher.

İnan ki akıllıdır o. yatmaya gitmiş olmalı.

- Je suis allè nulle part.

- Gitmedim. - Tabii gittin.

Il est allè rejoindre un ami aux Caraïbes.

Bazı arkadaşlarına katılmak için Antilles'e doğru yelken açmadan önce.

- Il est allè au mât du drapeau.

- Son gördüğünüzde ne yapıyordu?

Je veux aller ou aucun autre homme n'est allè auparavant.

Evet. "Daha önce hiçbir insanın gitmediği yerlere gitmek" istiyorum.

Ouais, on y est allè tout de suite,

Evet. Olay mahalline anında intikal ettik.