English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Alt

Alt tradutor Turco

124,064 parallel translation
Six.
Altı.
Ce flingue ne fera jamais le poids face à tous les autres dehors.
Tek bir silahla dışarıdaki tüm silahları alt edemeyiz.
Je suis à six shema de devenir un rabbin.
Haham olmama altı sh'mah kaldı.
C'était l'âge d'or.
Altın çağlardı.
C'était l'âge d'or...
Altın çağlar...
On dirait un gâteau abandonné sous la pluie.
Yağmurun altında unutulmuş pastaya dönmüş.
Sous-titres : Luc Kenoufi
Alt yazı çevirmeni :
Six orange.
Altı portakallı.
Six orange, et je ne le casserai pas, ce qui le rendrait bon pour la poubelle.
Altı portakallıya satmazsan paramparça edip ıskartaya çıkarırım.
- Six orange, une fois... - Non!
- Altı portakallıya gidiyor...
Les palourdes en bas de la fresque murale représentent les amantes passées de Poussey.
Duvar resminin altındaki deniztarakları da Poussey'in eski sevgililerini simgeliyor.
Je ne vais pas manquer de respect à Poussey avec une daube à la 20 000 Lieues sous les moules.
Denizler Altında 2.000 Vajina saçmalığıyla Poussey'in anısına saygısızlık etmeyeceğim.
Tu dois aligner l'ourlet avec le bord du lit, puis replier et border pour être tiré à quatre épingles.
Çarşafın kenarını yatağın kenarıyla hizalamalı, sonra da azami gerginlik için katlayıp altına sokmalısın!
- J'ai été six ans dans l'armée.
- Altı yıl ordudaydım.
Sous-titres :
Alt yazı çevirmeni : Eda Söylerkaya
C'est pour mettre sous ses ongles, pas dans nos veines.
İğneler tırnak altı için lazım, damarlar için değil.
Il n'a pas fermé l'œil pendant six mois.
Yemin ederim, çocuk altı ay uyumadı.
Moi non plus, je n'ai pas fermé l'œil.
Tabii ben de altı ay uyumadım.
Et de quatre, plus que six.
Evet. Dördü bitti, altısı kaldı.
J'ai soudé six fois plus de broches qu'hier.
Dünden altı tane daha fazla iğ lehimledim.
- Six jours merveilleux.
Altı şahane gün.
Ou un dragon sur sa Montagne Solitaire remplie d'or.
Ya da Yalnız Dağ'da altınlara tünemiş bir ejderha gibi.
Il organisera peut-être une fête dans ta culotte.
Belki eteğinin altında da bir parti verir.
Tu as capturé six femmes dans un placard.
Altı kadını bir odada esir tutuyorsun.
Mon visage... a... un problème.
Yüzüm bir yanlışlığın altında kalmış.
Ton visage est là-dessous.
Yüzün bunların altında bir yerde.
Tu peux bien te teindre les cheveux, te peindre le visage, mais ça ne change pas la vérité que tu dissimules.
İster saçını ister yüzünü boya altında yatan gerçeği değiştiremezsin.
L'un d'eux s'est déjà pissé dessus.
Hayır diyemedim. Biri altına işemiş bile.
Tout le monde sait que ce puto aime baiser contre du fric ou ce qu'on lui propose.
Bu puto'nun para ya da el altında ne varsa onun için sikişmeyi sevdiğini herkes biliyor.
Un 10-2 au dortoir six, barbier.
D Blok altıda, berberde 10-2 durumu var.
Un 10-18, 10-20, et il nous faut un toubib au dortoir six.
10-18 ve 10-20, D Blok altıya sağlık görevlisi lazım.
Vous croyez que j'en ai quelque chose à taper du budget de MCC?
YIK'nin alt sınırı sikimde mi sence?
Parce que six ans après, je lui en veux encore.
Çünkü altı yıl sonra bile hâlâ ona kızgınım.
La moitié de l'université était inondée, et plusieurs d'entre nous étaient coincés dans un dortoir.
Üniversitenin yarısı sular altındaydı ve bir sürü kişi yatakhanede mahsur kalmıştık.
Le Delactivene pourrait aider, mais Raven a mis tous les médicaments sous clé.
Delactivene yardımcı olabilir ama Raven ilaçları kilit altında tutuyor.
Je ne comprends pas. ALIE a dit qu'on avait 6 mois.
- A.L.I.E. altı ayımız var demişti.
On parle de 7 doses.
- Yedi doz alt tarafı.
Le clapotis en-dessous de nous...
Altımızda narince üst üste geliyorlar.
Internet a crashé sous la garde du Président.
Başkanın yönetimi altında internet çöktü.
On a failli avoir Conway aujourd'hui.
Bugün Conway'i neredeyse alt edecektik.
Mais tu as réussi.
Biliyorum. Ama başardın. Altından kalktın.
Tu veux qu'il s'endette à vie?
O kadar borcun altına mı girsin?
- Et un quad pour toi, Three.
- Senin altına araba çekecek Three.
D'après la légende, quand ils ont viré ma famille pour pouvoir creuser le lac, l'église a été submergée.
Rivayete göre, bu gölün oluşumunda akrabalarımı su altında bıraktıklarında bir kilise de komple suya gömülmüş.
On entend toujours la cloche sous l'eau.
Suyun altından hâlâ çan sesi gelir.
Wendy, vous ferez renouveler votre permis dans six mois.
Wendy, altı ay içinde ehliyetleri yenilemelisiniz.
C'est vrai. Mais si on construit un barrage sur le ruisseau et qu'on inonde cet hectare, ça deviendra une rivière, qui pourra accueillir un casino.
Doğru ama o dereye tam şurada bir baraj yapıp, bu 12 dönümü su altında bırakıp nehre çevirirseniz kumarhane iskânına elverişli hâle gelir.
- Ce n'est qu'un hectare.
- Alt tarafı 12 dönüm arazi.
Voilà, et vous repliez le bas.
Sonra da alt kısmı alıyorsun.
C'est juste un nom.
Alt tarafı bir isim.
Sous-titres : Arielle Besson
Alt yazı çevirmeni :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]