English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Alvin

Alvin tradutor Turco

832 parallel translation
Sacré bon Dieu, c'est McClure, le vautour du Bureau de l'Antigang.
Tanrım, bu Alvin McClure. Suç komisyonunun başı.
Quelqu'un a buté Alvin McClure, au Bronze Peacock.
Birisi, Bronze Peacock'da Alvin McClure'ü vurmuş.
Si je ne fais pas entrer Pogey et Alvin dans les Buffalos,
Onu, Pogey Williams'ı ve Alvin Savage'ı...
LES VACANCES DE PÅQUES Agréables vacances pour Charles Jamison, Pogey Williams et Alvin Savage, invités par Harvey Cheyne dans sa somptueuse propriété à New York.
PASKALYA TATİLİ Charles Jamison, Pogey Williams... ve Alvin Savage, Harvey Cheyne'nin... New York'taki lüks evinde... misafir olarak... çok lüks bir tatil geçirdiler.
Regardez! Alvin York a mis ses initiales. "A.Y.", c'est évident.
Şuna bak, Papaz Pile, Alvin York ateş ederek baş harflerini ağaca yazmış :
Il était avec Jack et Paul. Tous fin soûls.
Onlar sarhoş Alvin York, Ike Botkin ve Buck Lipscomb'du.
- C'était Alvin, Mère York. - Qui vous l'a dit?
Alvin'di, Bayan York.
Ce n'était plus Alvin, mais l'alcool.
O, Alvin değildi, York Ana. İçkiydi.
Alvin York et deux autres ont fait du scandale.
Alvin York ve iki arkadaşı toplantıda olay çıkardı.
Je n'en ai pas. Et je ne m'excuserai pas pour Alvin.
Hiçbir şeyi kafama takmıyorum, Papaz kimseye de Alvin için bir mazeret göstermiyorum.
- Je suis fière de mon fils.
- Alvin'le gurur duyuyorum.
Alvin est travailleur. Il trime dur à gratter ce sol.
İşler zor, Alvin çalışır, bu fakir toprağı büyütür, beller.
Je ne dis pas qu'il a raison. Ce n'est pas que je l'approuve.
Elbette ki, Alvin'in yaptıklarını onaylamıyorum.
Pasteur, je voudrais que vous lui parliez.
Papaz, bence Alvin'le konuşman iyi olurdu.
- Salut, Alvin.
- Merhaba, Alvin.
- Doucement.
Buraya bak, Alvin.
Qu'est-ce que tu veux?
Ne içeceksin, Alvin?
À quoi boit-on, Alvin?
Neye içiyoruz, Alvin?
- La mère m'envoie.
Annem seni istiyor, Alvin.
La mère m'envoie, Alvin.
Annem seni istiyor, Alvin.
Tu vois ce rocher?
Şu kayayı görüyor musun, Alvin?
Satan te mène par le bout du nez.
Şeytan eteğinden seni yakalamış, Alvin.
Cogne dessus, Alvin!
Sanki bir ayıymışsın gibi, onunla güreş.
- La prière ne suffit pas.
Sadece dua olmaz, Alvin.
- C'est vrai.
- Evet, bu doğru, Alvin.
- Alvin York, hein?
- Sen Alvin York'sun, değil mi?
- Tu t'amènes, Alvin?
Neyin var senin?
Mets-toi là.
Buraya gel, Alvin.
Tiens!
Hey, bu Alvin York!
- Bonsoir, Alvin.
- İyi günler, Alvin.
L'autre jour, Alvin est passé, en chassant le renard.
Alvin'i geçen sefer gördüğümde bir tilkinin peşindeydi.
- Vous l'avez eu?
- Tilkiyi vurdun mu, Alvin?
Ça se présente bien, chez vous?
Sizin mahsul nasıl, Alvin?
Alvin.
Alvin, yoksa siz...
- Vous ne méritez pas qu'on soit gentille avec vous.
Alvin York, ben bir kızı ziyarete gelmiş biri olarak hiç uygun davranmıyorsun!
Il en a autant le droit que vous.
Senin kadar onun da var, Alvin York.
Non, non, Alvin, ça suffit.
Hey, hey, hey, Alvin, kes şunu.
Je ne voudrais pas de vous comme épouvantail.
Yılbaşı ağacıyla beni kandıramazsın, Alvin York!
Je vais être généreux. Cinquante dollars pour le tout.
Hepsi için sana 50 Amerikan doları veririm, Alvin.
C'est bien entendu, Alvin? Tu me paies dans les soixante jours, ou tu perds tout.
İyice anladın, değil mi, Alvin 60 gün sonra paramı getirmezsen tüm bunları kaybedersin ve araziyi de alamazsın.
Je l'ai fait y a pas huit jours.
Üzgünüm, Alvin. Daha dün Possum Trot'da hepsini nallattım.
Alvin, je...
Alvin, ben...
- Alvin, je veux juste...
Alvin, ben sadece- - Evet?
- Faut être un fin tireur.
Epeyce atış yapman lazım, Alvin.
Je ne sais pas. J'aimerais t'aider, mais...
Sana iyilik yapmak isterim, Alvin, ama...
Alvin York, le suivant.
Sıradaki atıcı, Alvin York.
- Bonjour, Pasteur. - Bonjour, Alvin.
- Merhaba, Alvin.
Qu'est-ce qu'il y a?
Ne oldu, Alvin?
Allons-y.
Hadi gidelim, Alvin.
Alvin York. - Bonsoir, Gracie.
- İyi günler, Bayan Gracie.
Alvin...
Alvin...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]