Translate.vc / Francês → Turco / Amistad
Amistad tradutor Turco
25 parallel translation
Le navire s'appelle la Amistad.
Geminin adı Amistad.
"de ce qui a été sauvé du navire espagnol, la Amistad, et de toute sa cargaison." Tenez.
"La Amistad ve tüm kargosu üzerinde hak talep ediyoruz." - Buyurun efendim.
Sans la bravoure de Ruiz et Montes, qui ont amené la Amistad ici, sous la menace constante du même destin, nous pouvions ne jamais entendre parler de ce massacre.
Fakat Amistad'ı bu kıyılara sürekli ölüm tehdidi altında oldukları halde getiren Senyor Ruiz ve Montes olmasaydı bu katliamdan asla haberdar olmayabilirdik.
Cuba. La Amistad.
Küba, Amistad.
Ces papiers sont des passages d'un manifeste que j'ai trouvé sur la Amistad.
Bu belgeler - onları incelemenizi isteyeceğim - dün Amistad'dan aldığım bir gemi gümrük bildiriminin parçası.
Ce n'est pas le manifeste de la Amistad. Regardez.
Fakat hayır, bu Amistad'ın gümrük bildirimi değil.
J'ai lu dans la presse la saga interminable de... la Amistad.
Gazetelerde şeyin, ee Amistad'ın... devam eden destanını okudum.
La Amistad, Cinque.
Amistad'ı, Cinque.
Je sais par M. Joadson que vous êtes au courant de la situation des Africains de la Amistad.
"Bay Joadson'ın dediklerine göre " Amistad'daki Afrikalıların durumuyla aşinasınız.
Dans l'affaire des Etats-Unis d'Amérique contre les Africains de la Amistad, il est de l'avis de la Cour que notre traité de 1795 avec l'Espagne, sur lequel le ministère public a principalement fondé ses arguments,
Amerika Birleşik Devletleri'nin Amistad Afrikalıları aleyhindeki davasında bu mahkemenin görüşüne göre savcılık iddialarının baz aldığı İspanya'yla yapılan 1 795 antlaşması geçerli değildir.
que les Africains de la Amistad entrent dans cette description.
Söz konusu Afrikalıların bu tanıma uyduğu konusunda mahkemeyi tatmin edecek bir kanıt sunulamadı.
Isabelle II continua à débattre de l'affaire Amistad avec sept autres présidents américains.
İspanya Kraliçesi İsabella Amistad konusunda yedi Amerikan başkanıyla tartışmayı sürdürdü.
Amistad était beaucoup plus drôle.
Amistad daha komikti.
- On n'est pas dans Amistad!
- Burası Amistad değil.
On est vachement loin de Amistad!
Burası Amistad değil derken çok haklısın!
- Carnet de bal?
- Amistad ( dostluk )?
Ça n'aide pas qu'au dîner de remise des diplômes, Bizzy était ivre et elle lui a demandé si "Amistad" était un portrait précis de l'esclavage.
Mezuniyet yemeğinde Bizzy sarhoş oldu ve ona eskiden siyahilerin gerçekten köle olup olmadığını sordu.
Ne me la fais pas à la Amistade Chapman.
Amistad filmindeki gibi davranma Chapman.
C'est mon Amistad.
Bu benim Amistad'ım.
Tu me la joues Amistad, maintenant.
Amistad'ı sahaya sürüyorsun şimdi de. Helal.
La Amistad.
Amistad. İşte...
Celui d'Amistad était pas si mal.
- Amistad o kadar da kötü değildi.
Le film s'appelait Amistad.
Belki duymuşsundur.
Un film d'époque.
Amistad adında bir film, tarihi bir film.
Au repas de remise des diplômes, Bizzy bourrée lui a demandé si Amistad était une fidèle description de l'esclavagisme.
Merhaba.