Translate.vc / Francês → Turco / Angles
Angles tradutor Turco
736 parallel translation
Même si, certaines ont de bons angles que tu ne peux pas avoir avec un selfie.
Yine de bilirsin, bunların bazıları selfie'yle çekilemeyecek kadar iyi açılara sahip yani...
Débattons la question sous tous ses angles, sans nous énerver, comme dans une conférence sur le désarmement.
Sanki bir silahsızlanma konferansındaymışız gibi olayı enine boyuna tartışalım.
Je vais te passer un type de Los Angeles. Il est sensass! Un instant!
Dinle, Los Angles'tan bir dostumla konuşmanı istiyorum.
Elle a dit : "D'où?" Et moi : "De la tête aux pieds."
O, bana Los Angles'dan olup olmadığımı sordu ; ben de "Evet" dedim..
Tant qu'à y être, considérons tous les angles.
Ve, sen bu teklifi... etraflıca bir düşünürsün galiba.
Pourquoi les angles BFD et BFA sont égaux?
BFD ve BFA açıları neden eşit?
Si bien que ces deux angles sont égaux.
Öyleyse bu iki açı da eşittir.
- Oui, de tous les angles.
- Evet, tam senin kalemin.
Des angles dynamiques.
Dinamik bakış açısı.
On a trois angles d'approche :
Üç ayrı temamız olacak :
Tu es comme lui, toujours à polir les angles.
- Babam - Sen karşıma geçip kıvırıyorsun
C'est moi qui arrondissais les angles, pas Alice, Kitty ni John.
Alttan alan yine de ben oldum. Alice, Kitty veya John değildi.
Je l'ai observé sous tous les angles.
Scott, onu bu tiyatro salonunun her bir noktasından izledim ben.
A force de voir les femmes sous de drôles d'angles, on finit par être bizarre.
Kadınlara hep tuhaf açılardan bakan ve ilişkilerini tuhafça bitiren bir adamsın.
J'ai photographié la boîte sous tous ses angles.
Cila kutusunun her açıdan fotoğrafını çektim.
Tous les angles sont gommés.
Her neyse, bütün açılarda bir yamukluk var.
Avec tous ces angles bizarres, on obtient une bâtisse complètement déformée!
Bütün bu yanlış açıları toplasanız... bir bütün olarak evde ciddi bir çarpıklık olduğu görülür.
Il n'y a pas d'angles.
Hiç köşesi yok.
La somme des angles de ce rectangle est effrayante.
Bu dörtlünün yapabileceği şeyler sınırsız.
Prends-le bien sous tous les angles.
Her açıdan çekmeni istiyorum duydun mu? Her açıdan!
- Je l'ai pris sous tous les angles.
Üstten, alttan, yandan... ... ne dersen de işte!
La pièce d'exécution est située dans un des angles de la prison, afin de la cacher de l'ensemble.
Kiraz, açelya ve çiçek açmış bir sürü ağaç barındırıyor. Bina, derin olmayan bir höyüğe inşa edilmiş.
Leurs côtés sont identiques, leurs angles égaux.
Birinin kenarları diğerinin kenarlarına eşittir Birinin açıları, diğerinin açılarıyla eşittir.
Il disait toujours : "Il faut penser à tous les angles."
"Her zaman konuya çok iyi hakim olmalısın", derdi.
Ike a dû examiner ca sous tous les angles.
Ike tüm yönleriyle düşünmüştür.
Envisagez trois angles d'attaque éventuels.
Üç saldırı olasılıkları var.
Je peux arrondir les angles... t'être d'une grande aide.
Size bir şeyler ayarlayabilirim... size çok yardımım dokunabilir.
Un type qui a toujours compris tous les angles... mais aucun des principes.
Bu adamın her zaman kendi nedenleri vardır. Kendi prensipleri vardır.
et maintenant nous avons construit une carré Le long côté du triangle à angles droit, l ´ hypoténuse.
Şu anda dik açılı üçgenin uzun kenarında bir kare oluşturduk,... yani hipotenüsü.
Le Juge Baxter Wilson Grayle, La figure politique la plus puissante de LA depuis un quart de siècle
'Yargıç Baxter Wilson Grayle, Los Angles'da son çeyrek yüzyılın en güçlü politik figürü.'
J'avais déjà vu une photo de Francis Amthor, une madame célèbre de LA
'Los Angles'ın ünlü mamalarından Francis Amthor'un fotoğrafını görmüştüm.'
Mon pote aime les angles plongeants.
Adamımız çaprazı sever.
Je préfère les angles montants.
Ben yüksekte olmayı yeğlerim.
Et fais attention à la circulation aux angles des rues.
Kavşaklarda çok dikkat et.
Comment Oswald aurait-il pu tirer de 2 angles à la fois?
O zaman nasıl olur da Oswald aynı anda iki ayrı açıdan ateş etmiş olabilir?
Quand je l'ai vu sous tous ces angles, photographié sous tous les angles, il était bien.
Ve tüm çekilen açılardan harika görünüyordu.
Notez l'intersection de 18 veines sur l'aile... et ici les 17 angles différents.
Ön kanattaki 18 damarlık kesişme noktasına ve kancamsı çıkıntıların 17 ayrı açısına dikkat edin.
Sous certains angles.
Bazı açılardan sadece.
Si on examine la projection d'un cube en deux dimensions... on voit que les côtés... ne sont pas égaux et que les angles ne sont pas droits.
Üç boyutlu objelerin gölgelerini iki boyutta böyle görürüz, fakat burada tüm çizgiler eşit boyda değil. Tüm açılar da doğru değil.
Dans le véritable hypercube, en quatre dimensions... les côtés seraient égaux et les angles seraient droits.
Ve şimdi gerçek tesseract görüyoruz ; dört boyutlu tüm çizgiler eşit ve doğru açıda.
L'ordinateur nous permet de les voir sous différents angles... mais vu de la Terre, ça ressemble à ça.
Bilgisayar bize farklı açılardan görüntüler sunuyor ancak Dünya'dan böyle görüyoruz.
Il a seulement besoin de quelqu'un à qui parler pour arrondir les angles. Non, non.
Hayır, öyle birşey yok.
Vérifier les angles-gyro.
otomatiği kontrol edin.
Tu peux arrondir les angles, rendre les choses agréables pour tout le monde.
Frank, çarkı döndürmenin farklı yolları vardır, hayatı herkes için kolaylaştır.
Elle est inoffensive et elle connaît tous les angles de caméra.
O güvenlidir ve tüm kamera açılarını bilir. Tamam.
Tu aurais trouvé le moyen d'arrondir les angles.
Ama etkisini azaltacak bir yol bulurdun, Sammy.
Tu as d'autres angles de vue?
Başka açılar da var mı?
Tu te souviens de la fille de L.A. de l'année dernière?
Geçen sene Los Angles'a getirdiğimiz kızı hatırlıyor musun?
La somme des angles intérieurs de tout polygone peut être... déterminée en utilisant la quantité "n" moins deux fois 180 degrés... où "n" est le nombre de côtés du polygone.
- Bir poligonun iç açıları toplamı poligonun kenar sayısı n kabul edildiği zaman n eksi iki, çarpı 180 ile tam olarak elde edilir.
Moi je voulais des angles droits. Des lignes droites.
Doğru açılar düz çizgiler olsun isterdim.
Il ne devrait pas y avoir d'angles droits.
Hiçbir dik açı olmaması gerekiyor.