Translate.vc / Francês → Turco / Antigua
Antigua tradutor Turco
92 parallel translation
Peu de temps s'était écoulé avant ma rencontre avec M. Holland à Antigua.
Antiller'e varmamızdan bir kaç gün önce Bay Holland ile tanışmıştım.
À Antigua, le cricket est un sport de Noirs.
- Asla. Antigua'da kriket, siyahların oyunudur.
Le sentiment bizarre de s'embarquer pour une aventure sans retour. Il me semble que je viens juste de rencontrer M. Holland à Antigua, et que nous embarquions pour St.
... garip bir bunalım geçirişe ve dönüşü olmayan ürpertici bir maceraya sahiptir.
Il dit qu'on devrait vivre à Antigua. Ah oui?
Robin Leach Antigua'ya gitmemiz gerektiğini söylüyor.
- Tu connais Antigua, Iris?
- Antigua'yı bilir misin, Iris?
Antigua, dans les Caraïbes.
Antigua, Karayipler'de bir yer.
Il y a deux ans, il s'est séparé de sa 2 ème femme, a kidnappé ses gosses... - et les a emmenés à Antigua.
İki yıl önce ikinci karısından ayrıldığında, çocuklarını kaçırmış... onları Antigua'ya götürmüş.
Détends-toi, les proprios sont à Antigua.
Sakin ol. Evin sahibi Antigua'da.
- Ils sont à Antigua.
- Antigua'dalar.
Mon ex-petite amie me trouvait folle parce que je me levais très tôt... mais peu importe!
Sarıp Antigua'ya gitmeye karar verdiğimde seni bu şekilde hatırlamak istemiyorum.
Le joyau d'Antigua.
Antigua'nın cevherleri.
Votre honneur, nous demandons que M. Soprano soit envoyé - dans un établissement privé et fermé. - Et pourquoi pas un hôtel à Antigua?
Bakın, sayın hakim, biz Bay Soprano'nun özel bir tesise gönderilmesini istedik.
Vous voulez que son état mental s'améliore pour lui faire un procès?
- Neden Antigua'da bir otel istemediniz? Mahkemeye çıkarabilmek için sağlığının düzelmesini mi istiyorsunuz?
Mais si nous devons faire semblant... Voici comment était notre mariage. C'est le coucher de soleil sur une plage d'Antigua.
Ama eğer rol yapacaksak düğümüz aynen şöyle olacak :
- C'était Antigua.
- Orası Antigua'ydı.
- Antigua, on s'en bat les couilles.
- Antigua, Anguilla, kim takar?
Est-ce que Sir Thomas a rencontré des difficultés à Antigua?
Sör Thomas Antigua'da zorluklarla karşılaşmıştır sanırım.
Père, vous ne nous avez pas dit comment s'est passé votre voyage à Antigua.
Baba, bize Antigua'da bulunuşunuzun sonuçlarını anlatmadınız.
Je suis heureux de vous annoncer que nos affaires sont à nouveau prospères.
Bunu söylemekten memnunum ki, Antigua'daki işlerimiz şimdi gayet iyi.
- Les Barbades et Antigua.
- Şey, Barbados, ve Antigua. Evet, doğru.
Vous devez parler d'Antigua.
Antigua demek istedin herhalde.
Antigua est un piège à touristes.
Antigua turistler için yapılmış bir tuzaktır.
Elle a une maison sur la plage à Antigua avec quadruple pompe à bière.
Yani, Antigua'de büyük bira soğutuculu bir plaj evi var.
Vous allez aimer Antigua. Hamac sur plage de sable blanc.
Antigua'deki evime bayılacaksın o zaman, beyaz kumsalda hamağın üzerinde..
Déguste une bonne bière à Antigua pour moi. Enfoiré.
Antiqua'de benim içinde bira iç.
L'Antigua-et-Barbuda soutient sans réserve cette déclaration.
Antigua ve Barbuda olarak biz de delegasyonu destekliyoruz.
Antigua s'intéresse à la pêche à la baleine pour plusieurs raisons.
Antigua'nın balina avclığına destek vermesinde farklı sebebler var.
Quelles baleines passent par Antigua?
Antigua sınırlarından kaç tür balina geçiyor acaba?
Je ne suis pas sûr des détails au jour d'aujourd'hui, mais parfois des baleines naviguent dans nos eaux.
... Kambur balinalar geçiyor. Şu an Antigua sahillerinden tam olarak kaç tür geçiyor bilemiyorum ama zaman zaman geçen bir çok tür olduğunu biliyorum.
St-Kitts, Antigua, St-Vincent, Ste-Lucie, Grenade, Dominique, on a tous eu droit au même cadeau.
St. Kitts, Antigua, St. Vincent., St. Lucia,... Grenada, Dominik Cum...... hepsi bu pastadan yediler.
On pense savoir où les Tobin le cachent :
Tobinlerin parayı nerede sakladığını biliyoruz muhtemelen : Antigua.
Antigua. C'était la dernière chance de Tobin de bouger l'argent avant d'avouer.
Şükran Günü de Louis Tobin'in itirafını yapmadan önce parayı nakletmek için son şansıydı.
Patty sait où est l'argent.
Patty paranın Antigua'da olduğunu biliyor.
Le soir de Thanksgiving, Tessa s'est envolée pour Antigua.
Şükran Gününün gecesinde, Tessa Antigua'ya uçmuş.
Vous croyez que Tessa Marchetti rapatrie l'argent d'Antigua.
Tessa Marchetti'nin Antigua'dan para çıkardığını düşünüyorsun yani? - Evet.
Les Tobin utiliseraient Tessa Marchetti pour faire sortir l'argent d'Antigua.
Tobinlerin parayı Antigua'dan çıkarmak için Tessa Marchetti'yi kullandığını düşünüyorsunuz yani.
Il est citoyen d'Antigua.
Antigua vatandaşı.
Oui, j'ai fait mon premier vol pour Antigua.
Evet, Antigua'ya ilk uçuşumu yapmıştım.
Quand vous encaissiez vos salaires à la B.R.A., vous avez dit signer trois documents.
Antigua Kraliyet Bankasında maaş çeklerini paraya çevirirken üç belge imzaladığını belirtmiştin.
Que diriez-vous de retourner à Antigua?
Tessa, Antigua'ya tekrar gitmeyi nasıl karşılarsın?
Mlle Marchetti est revenue à Antigua.
Bayan Marchetti Antigua'ya geldi.
Surtout à Antigua.
Özellikle Antigua'da.
Aucune trace d'un associé de Tobin voyageant dans les Caraïbes, encore moins à Antigua.
Antigua'yı geçtim, Tobin'le ilişkili kimsenin Karaipler'de bir yere bile seyahati yok.
Désolé, monsieur, mais vous avez un compte à la Banque Royale d'Antigua?
Beni mazur görün bayım ama Royal Antiguan Bankası'nda hesabınız var mı?
La Banque Royale d'Antigua a combien d'agences?
Royal Antiguan Bankası'nın kaç tane şubesi var?
Tu sais pour Antigua?
- Antigua'dan haberin var mı?
Tu pourrais le regretter... quand je déciderai qui inviter à Antigua.
Hey'Yavaş olur musun!
Cinq jours à Antigua.
Antigua'da beş gün.
C'était comment Antigua?
- Antigua nasıldı?
Et le compte à Antigua?
Antigua'daki hesabı bulduğunuzu sanıyordum.
Vous êtes citoyenne d'Antigua?
Antigua vatandaşı mısın?