Translate.vc / Francês → Turco / Appeal
Appeal tradutor Turco
147 parallel translation
Écoute, son sex-appeal, c'est son coffre-fort.
Ne olmuş? Sana bir şey diyeyim. Onda beni kedine çeken tek cinsel unsur o kasanın içinde yatıyor.
Son sex-appeal va augmenter dans 10 jours.
- Hayır, hayır, aşkım. Ayın birinde bizi çeken daha büyük bir cinsel unsur olacak.
Ce rubis ne manque pas de sex-appeal!
Bu yakutun müthiş bir seksapeli var!
J'ai du sex-appeal.
Seksapelimiz kuvvetli.
Ed doit avoir plus de sex-appeal que moi!
Ed'in ikna edeceğini biliyordum. Benden daha cazibeli.
Mon irrésistible sex-appeal.
- Karşı konulmaz seksi cazibem.
L'UJA est le United Jewish Appeal, organe d'aide juif.
UJA. Birleşik Yahudiler Derneği.
Le United Jewish Appeal?
Birleşik Yahudiler Derneği mi?
Je n'ai aucun sex-appeal.
Çekici bir erkek değilim.
J'ai entendu dire qu'elle avait autant de sex-appeal qu'une jeep qu'on aurait retapée...
İkinci el bir jipin seksapeline sahip iyi ovalanmış bir sarışın olduğunu duydum.
Du journal "L'Appel du Matin".
Morning Appeal'dan. Oturun Bay Dobkins.
Cet "Appel du Matin"!
Bu yeterli. Şu Morning Appeal.
Je n'ai aucun sex-appeal.
Yapmayın. Cinsel çekiciliğim olmadığını biliyorum.
Le sex-appeal. On l'a ou on l'a pas!
- Seksapel tabi bazılarımızda var bazılarımızda yok.
C'est ça le sex-appeal.
İşte seksapel bu.
Il manque du sex-appeal!
Bunny, burada cinsel cazibe eksik.
J'ignore d'où viennent ces idioties de sex-appeal, mais ça doit cesser.
Bu, "ben seksiyim ve insanım" saçmalığı nasıl başladı bilmem ama hemen sona erecek.
Personne ne voit donc mon sex-appeal, ici?
Bu evde kimse benim cinsel cazibemi göremiyor mu?
Je n'aurais jamais cru que tu possédais tant... de sex-appeal.
Senin böyle dolu olduğunu hiç bilmiyordum cinsellikle.
- Mais j'ai énormément de sex-appeal.
Ama seksapelim çok fazla.
Il faut du sex-appeal et un nom qui accroche.
Seksi bir cazibesi... ve alımlı bir ismi olacak.
Nous avons perdu notre sex - appeal.
Öyle görünüyor ki, seksüel girişimimiz kaybettik, Kaptan.
Mais ça devenait moins problématique, j'ai perdu en sex-appeal.
Gerçi son zamanlarda banyoda pek problem yaşamıyordum. Sanırım seksapelimi kaybediyorum.
J'ai joué sex-appeal contre sexe à piles, tu vois?
Bende onların çekiciliğine karşı kendi seksiliğimi kullandım.
Et ce n'est pas du sex-appeal.
Üstelik cinsel cazibesi de yoktu.
Visiblement mon sex-appeal ne marche pas aujourd'hui, alors je serai honnête.
Belli ki cinsel cazibem sıfır bugün. Açık açık söyleyeceğim.
T'as plus de style et de sex-appeal... que cette niaiseuse.
Stil ve seks bakımından senin tırnağın bile olamaz.
Si je vire une femme parce que trop sexy, elle m'attaque! Si j'autorise des tenues exsudant le sex-appeal...
Eğer bir kadını çok seksi olduğu için ya da göründüğü için işten atarsam, onun tarafından dava edilirdim.
Dotée d'un sex-appeal contagieux.
Hatta bulaşıcı, cinse cazibe. Ve bundan utanmıyordu.
Le blouson ne fait qu'accentuer mon sex-appeal.
Ceket sadece bunu dışarı vurdu. Hayır, hayır!
Essaie le sex-appeal.
Seksin cazibesini denemeliydin.
Votre physique et votre sex-appeal jouent en notre faveur.
Senin güzel ve seksi olduğun gerçeğini davaya dahil ettim.
truc bizarre, le sex-appeal du mec solitaire, tu trouves pas?
acayiplik var, Bir çekiciliği var, sence de öyle değil mi?
Tu as beaucoup plus de sex-appeal que tu crois.
Sandığından çekici bir kadınsın.
Ton manque de sex-appeal a fait que notre amitié a duré vingt ans.
Artık bana seksi gelmiyorsun. Bu salakça arkadaşlığı, tam yirmi senedir devam ettiriyoruz.
Il a beaucoup de sex-appeal.
Oldukça çekici.
Évidemment, avec un tel sex-appeal.
Elbette yaşadın, seni cilveli kız.
.. pas de sex-appeal!
Onun seksapelinden sana ne?
Est-ce que j'étais au moins un mystérieux imbécile brûlant de sex appeal?
İnanılmaz cinsel cazibesi olan gizemli bir aptal mıydım? - Aptal.
Cette tralk m'a... retiré mon sex-appeal.
O kaltak cinsel dürtülerimi benden almış.
Une bombe au sex-appeal unique.
Oldukça çekici biri ile seksiliğin yeni markası.
Elle a beaucoup de sex-appeal. Merci.
Çok seksi bir kadın.
"Le film, Message du Secteur 6, fera ressortir le sex-appeal des cigarettes... comme peuvent le faire des vedettes de Hollywood en copulant dans l'espace."
Sektör Altı'dan Mesaj filmi,... sigaraların cinsel cazibesini, sadece hareketli, çıplak ve çiftleşen Hollywood yıldızlarının yapabileceği bir yöntemle vurgulayacaktı.
Très bien, tu sais, je dois trouver un moyen d'étendre mon sex appeal.
Pekala, seksiliğimi azaltacak bir şeyler bulmalıyım.
le sex-appeal.
"Cinsel cazibe..."
Une reine du sex-appeal aux USA.
O Amerika'da bir seks bombasıydı.
On n'avait pas de grande star, pas de sex-appeal.
Özürünü kabul ettiği zaman, rol yapıyormuş.
J'ai vu une femme... qui était dotée de sex-appeal.
Cinsel cazibesi olan bir kadın görmüştüm.
Je suis heureux J'ai retrouvé mon sex-appeal
Bana güvenin.
Oui, son sex-appeal est plus évident...
Yani, elbette, o senden daha bariz bir sekilde seksi.
Sans lui, le groupe n'a plus aucun sex appeal.
Onu kaybedersek tüm cazibemizi kaybederiz.