Translate.vc / Francês → Turco / Ariane
Ariane tradutor Turco
217 parallel translation
Bonjour, Ariane.
- Günaydın, Ariane.
Ariane, je t'en prie!
- Ariane, lütfen!
Tu as fouillé dans mes dossiers?
Ariane! Dosyalarıma mı baktın?
Je t'ai dit cent fois de ne pas toucher à ces dossiers.
Ariane, sana o dosyalardan uzak durman binlerce kez söylendi.
Je t'interdis d'entrer dans ce bureau sans ma permission... et je t'interdis d'y faire le ménage!
Ariane, benim iznim olmadan bu odaya girmeyeceksin. Ve burada toz almak da yok!
Ariane, s'il te plaît...
- Ariane, lütfen.
Qu'est-ce qui ne va pas, Ariane?
- Ne oldu, Ariane?
J'ai le droit de savoir ce qu'il y a.
Ariane, neler olduğunu bilmek benim de hakkım.
Ariane, qui se fait tuer?
Ariane, kim öldürülecek? Nerede?
Ariane!
Ariane!
Ariane, tu te sens bien?
Ariane, sen iyi misin?
Ariane, c'est à toi?
Ariane, bu senin mi?
Excuse-moi, Ariane.
- İzin verirsen, Ariane... - Tabii.
D'accord... Pourquoi l'as-tu pris?
Pekala, Ariane, niye götürdün?
Ariane, il faut que je te parle!
Ariane, seninle konuşmalıyım!
Peu importe combien il t'aime, je t'aime encore plus.
Ariane, seni ne kadar severse sevsin ben seni daha çok seviyorum.
Sais-tu qu'au cours des trois dernières semaines tu t'es lavé les cheveux dix-sept fois?
Ariane, son üç haftadır..... saçlarını tam olarak 17 kere yıkadığının farkında mısın?
Elle s'appelle Ariane.
- Kızın adı, Ariane. - Ariane mı?
Tais-toi, Ariane.
Sus artık, Ariane.
Le lundi 24 août de cette même année, l'affaire Frank Flannagan / Ariane Chavasse passa devant le juge de Cannes.
24 Ağustos Pazartesi..... Frank Flannagan ve Ariane Chavasse dosyası..... Cannes'daki nikah memurunun önüne çıktı.
"Le fil d'Ariane", le livre qui l'inspirait, venait de sortir et en Italie, il n'était probablement pas encore traduit.
Ona ilham veren roman, Philadelphia'da yeni basılmıştı. Henüz İtalyanca'ya tercüme edilmiş olamazdı.
Va, contente ton Ariane.
En azından onu yalayabilirsin!
Ariane est à Milan.
Ariane Milan'a gidecek.
N'attendons-nous pas Petrowich le 17?
Ariane, 17'sinde Petrovich gelmiyormuydu?
Nous cherchons notre Ariane.
Ariadne'mizi arıyoruz.
- Cette marque est un fil d'Ariane.
Bu damga sinyal gibi. - Önemi yok.
Joana, laisse-moi un poil pubien, un petit fil d'Ariane...
Joana, bana bir kasık kılı ver Ariane'in küçük bir telini.
Bonjour, Mlle Bertrand! Bonjour, Ariane!
Günaydın Bayan Bertrand, Ariane...
Bonjour, Mlle Bertrand! Bonjour, Ariane! Quelqu'un veut un café?
Kahve isteyen?
Elle dormait toujours quand Ariane loupa ses études de théorie économique,
Ariane'in ekonomi okulununasıl bıraktığını da kaçırdı...
Ariane te transmet aussi son bonjour, elle trouve l'idée de la cassette stupide.
Ariane selam söyledi, Onu bilirsin, bunun işe yaramayacağını düşünüyor.
- Que veux-tu lui dire?
- Ona ne diyeceksin, Ariane?
Ariane et moi allons faire un emploi du temps.
Ariane ve ben bir çizelge hazırladık.
Je pars acheter quelque chose, mais Ariane est toujours là.
Ben dükkana gideceğim, ama Ariane burada.
Et Rainer, c'est le nouveau copain de mon Ariane.
Ve Rainer... Ariane'in yeni erkek arkadaşı.
Ariane refusa de se battre avec moi, l'ennemi de la classe hissa le drapeau Coca-cola, et un vent frais venant de l'Ouest me soufflait l'argent de l'Est de maman dans les oreilles.
Ariane silah arkadaşım olmuyordu ve serin bir rüzgar kulaklarımda uğulduyordu.
On doit chercher un plus grand appart. Au plus tard dans 4 semaines, on a quitté celui-ci.
Ariane ve ben daha büyük bir daireye geçeceğiz.
Quelqu'un doit prendre cette corde, nager jusqu'à l'autre bout et l'attacher, ainsi nous pourrons l'utiliser comme fil d'ariane sous l'eau.
Birinin ipi alıp diğer tarafa kadar yüzüp bunu bağlaması gerekiyor. Böylece bunu sualtı rehberi olarak kullanabiliriz.
Et il ya Dionysos et Ariane......
Bir de Dionisos'la Ariadne'nin hikayesi var.
Ariane a porté un jugement sur le fait que je sois une mère seule.
Arianna yalnız bir anne olarak hakkımda iyi kararlar alan biriydi.
Je vais regarder Grey's Anatomy avec Ariane et les filles.
Grey's Anatomy'yi izlemek için boş günüm Arianna ve kızlarla, unuttun mu?
Je ramènerai Ariane sur Terre.
Ariane'i Dünya'ya geri götüreceğim.
J'essaie de trouver le caisson d'Ariane.
Ariane'nin tankını bulmaya çalışıyorum.
J'ai trouvé le caisson d'Ariane...
Ariane'nin tankını buldum.
Ariane, je ne peux pas rester.
Ariane, bir dakikalığına gitmeliyim.
Je t'aime, Ariane.
Seni seviyorum, Ariane.
Ariane?
Ariadne?
Quelque chose comme ça, Ariane.
Bu, Ariadne, düşmektir.
Bonjour, c'est Ariane de Creative Management
Merhaba. Ben, Yaratıcı Oyuncular Aktörlük Firmasından Arianne.
Le sommeil lui évita aussi le nouveau copain d'Ariane, qui s'installa chez nous.
Ariane'in sevgilisinin evine taşınmasını kaçırdı.
Je suis Ariane.
Ben Arianne.