English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Arrogant

Arrogant tradutor Turco

1,249 parallel translation
Vous êtes arrogant, irritable.
Alıngansın, küstahsın - -
Tu vois, c'est à cause de cette arrogance que ton rendez-vous avec Charlie a foiré. - Je ne suis pas arrogant.
İşte bu kibrin yüzünden Charliyle randevun iyi gitmedi.
Je suis pas arrogant et je n'ai pas peur.
Kibirli değilim. Korkak da değilim.
J'étais fort, fier et arrogant.
O zamanlar güçlü, gururlu ve kibirliydim.
Ce type, si arrogant, si osé s'approche de moi et fait :
- Sonra? Bu adam, öyle kibirli ve öyle küstah bir şekilde yanıma gelip :
J'étais arrogant, comme vous.
Ben de senin gibi kibirliydim.
T'es égoïste, arrogant et stupide! - C'est ça.
Sen bencil, ukala ve aptalsın!
On a Betty, raide comme un balai, et Dave, arrogant comme toujours.
Betty taş gibi duruyorsun, Dave sen de her zamanki gibi küstahsın.
Petit salaud arrogant!
Seni kendini beğenmiş küçük piç!
J'ai joué le côté terrifié par la situation... mais aussi le côté hautain... le côté arrogant de Thomas Anderson.
OIayı oynamak... ... ürkmüş, ama biraz... ... Thomas Anderson'ın sahip oIduğu ukaIaIık.
J'ai apporté une technologie qui aidera le Voyager à rentrer. Mais le capitaine est arrogant, suffisant, et ses officiers lui obéissent si aveuglément qu'ils se sacrifieraient rien que pour le plaisir d'écraser les Borgs.
Onları evlerine götürebilecek teknolojiyi getirdim, ama Kaptan'ın kibri, bencilliği, ve subaylarının kör bir şekilde sadakati yüzünden
Soit il est négligent, soit il est arrogant.
- Ya dikkatsiz ya da belki kendini beğenmiş.
Je m'habillais quand j'ai découvert que Dale faisait mon Whipple. Il est arrogant, mais fera un bon chirurgien.
Robert.Ameliyata hazrılanırken Whipple prosedürünü Dale'in yapacağını öğrendim.
- D'autres proches me trouvent arrogant?
- Neresi iyi? Sevdiğim daha fazla insanın artık pislik olduğumu düşünmesi mi?
Ne me parlez pas de cet abruti arrogant.
O küstah züppe için ağzımı açtırma şimdi.
Il est assez arrogant, pour un employé.
Bu bi yardımcı için biraz fazla.
Quand je pense que j'ai pu aimer cet homme sale, ce voyou avec son sourire arrogant, son langage de rue, son attitude de dur, ces tatouages macho, sa chevelure rebelle, ce corps taillé en prison...
Öyle bir serseriye nasıl aşık olduğuma anlam veremiyorum küstahça gülümsemesi, koca ağzı, sert tavrı, maço dövmeleri, şekle girmez saçları, iri bedeni...
Tu es arrogant.
Bu çok küstah ve kabadayıca.
Vous êtes arrogant, imbu de vous-même.
KibirIi ve küstahsın, ve kendini bir şey zannediyorsun.
C'est du fric. Tu sais que tu es arrogant?
Ne kadar küstah oIduğunun farkında mısın?
Sale con arrogant.
KibirIi piç.
Il est arrogant et un peu étrange, mais c'est un bon ami de Clark.
Kibirli ve biraz garip, evet, ama Clark'ın iyi bir dostu o.
Arrogant pour un gosse de 5 ans, hein?
Beş yaşında biri için fazla aceleci.
Ses talents l'ont rendu... arrogant.
Yeteneği yüzünden... küstah.
" L'amour n'est ni avide ni orgueilleux ni arrogant ou grossier.
Sevgi kıskanç ya da kaba değildir.
Sans être arrogant, il y en a qui m'envient, ici.
Ukala izlenimi yaratmak istemem ama beni kıskanan kişiler var. - Herçekten mi?
- C'est un petit con arrogant...
- Tavır suç değildir.
Tu es un bâtard arrogant.
Sen küstah bir pisliksin.
Arrogant, comme si tu étais un don de Dieu.
Tüm senin gibi yüksek ve kudretli kişiler Tanrının bize armağanı.
Il est arrogant et grossier.
Çok küstah ve kaba...
Vous, petit con arrogant!
Sen Ükalanın tekisin!
con arrogant.
Gururlu Züppe.
Ne soyez pas si arrogant!
Küstahlaşma!
arrogant, peu commode, autoritaire, très mal considéré par ses pairs.
Mulder'ı "kibirli, geçimsiz... kontrolsüz, oldukça karamsar... olarak tanımlıyorsunuz."
Oui, quelqu'un d'arrogant, cruel et pourri. Un menteur, un vrai salaud.
Tabii, eciş bücüş, acımasız, kendini beğenmiş, yalancı ve tam bir pislik birisi.
Je n'aime pas leur air arrogant.
Bilmiyorum, ama yüzlerinde o kendini beğenmiş bir görünüm sevmiyorum.
Un peu agressif, un peu arrogant.
Biraz hevesli, biraz kibirli.
Tu n'es qu'un prétentieux arrogant bien en chair qui veut utiliser mon chemin où personne ne passera!
Yolumu kullanmak isteyen bir grup saldırgan et bürümüşten başka bir şey değilsiniz. ... ki geçiş yasak!
Arrogant.
Kendini beğenmiş.
Un arrogant, complexé et narcissique qui a besoin d'amour.
Sevgiye ihtiyacı olan, kibirli, kendinden nefret eden bir narsist.
Un autre interne arrogant qui veut commencer l'opération sans le titulaire de garde.
Birisi daha. Başka bir kendini beğenmiş uzman hazırola geçmeden önce. ameliyata başlamak istiyor.
- Quel con arrogant!
- Küstah, pis herif!
Ce ressentiment arrogant, c'était bon pour Russell Crowe dans Gladiator.
Haklılığından emin, kırgın adam pozlarını... Gladiator'da Russell Crowe yapınca iyi olmuştu.
Je me fous de ce que vous pensez, sale connard arrogant.
Ne düşündüğün umurumda değil, seni kendini beğenmiş bok herif.
Tu peux arrêter d'être aussi arrogant?
Tanrım, Keith, bu ne kendini beğenmişlik?
Ce serait arrogant de notre part.
Ama böyle bir yargıya varmak ukalalık olur. Her hayat bir katkıdır.
Tu deviens arrogant.
Bence küstahlık yapıyorsun.
Un mot que tu as dit me concernant, que j'étais arrogant.
Beni sinir eden kullandığın bir kelime oldu. Bana kibirli derdin.
Petit bâtard arrogant!
Seni ukala küçük pislik.
- Ce sale arrogant d'Anglais est à L.A.?
O pislik İngiliz Los Angeles'ta mı?
Un connard arrogant!
Geri zekalı

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]