Translate.vc / Francês → Turco / Articles
Articles tradutor Turco
2,334 parallel translation
Je viens de trouver des articles sur Père Westley.
İnternette Peder Westley'le alakalı makaleler buldum.
On a trouvé ces articles dans son casier. Il y en a 16, dont un cendrier.
Şef, niye, kilitli kutuda bulduğumuz bu rasgele maddeler bir hazine, 16 parça, bir kül tablosu da var,
On s'est concentré sur des articles de nature plus personnelle, batteries diverses, électroniques, même la musique et le divertissement.
Bunları kişisel kullanım ürünlerine indirgedik, çeşitli piller, elektronik, hatta müzik ve eğlence.
- La carte bancaire de la femme a servi à l'achat de 2 articles dans une droguerie il y a 1 semaine.
- Karısının kredi kartı, bir hafta önce bir dükkandan iki ürün almak için kullanılmış.
Je devrais aller dans ma chambre revoir les articles sur les maladies infectieuses.
Odama gidip, bulaşıcı hastalık paneliyle ilgili yazıları okusam iyi olacak.
Trois livres et 35 articles publiés avant vos 18 ans!
18 yaşına basmadan önce 35 makale ve üç kitap yayınlamışsın.
essayer d'obtenir des articles dans les journaux, c'était des techniques de survie, mais cela m'a aussi appris comment les choses fonctionnent.
Bunlar benim için hayatta kalma araçlarıydı. Ama aynı zamanda işlerin nasıl yürüdüğünü anlamama yardımcı oldu.
Il y a différentes façons de voir, on peut trouver des articles qui appuyent les arguments que vous amenez, il y a des auteurs qui confirment votre vision du monde, et aussi d'autres qui ne le font pas.
Buna farklı açılardan bakılabilir... Yani senin oluşturmak istediğin argümanları destekleyecek olaylar bulunabilir, farklı farklı yazarlar var, senin dünya görüşünü paylaşan, ve bazı paylaşmayan yazarlar da var.
Est-ce qu'on peut créer une réalité basée sur une sélection d'articles qui vont dans votre sens?
Senin dünya görüşünü destekleyen belirli olayları seçerek bu realiteyi yaratmak mümkün değil mi?
Je me suis battue avec un vieux chnoque à la caisse moins de dix articles.
Ekspres kasada, yaşlılarla savaşmak zorunda kaldım.
Il a 20 articles.
20 tane ürün almış. Aslında bir ürün.
Ça ne dit pas 12 articles différents.
"12 değişik ürün" demiyor.
Je crois que c'est 12 articles au total.
Sanırım toplam 12 üründen bahsediyor. Teşekkürler.
Ma mère m'envoyait des articles sur les vierges âgées qui sont des porte-bonheur au Mexique.
Annem bana eskiden nasıl Meksika'da yaşlı bakirelerin iyi şans olarak görüldüğüne dair yazılar gönderirdi.
Sur la centaine d'articles que j'aurais pu citer, tu as mémorisé celui-là?
Kullanabileceğim bin makale içinde bunu ezberlemiş olman tesadüf mü?
Il avait un don de mémorisation et de mise en application des données, des exemples, des articles... je n'avais jamais rien vu de tel.
Bilgileri, rakamları, makaleleri onun gibi ezberleyip kullanabilen birini hiç görmedim. - Bu becerisi takım arkadaşlarını gıcık mı ediyordu?
Le souvenir qu'on aura de lui, c'est ces putains d'articles, là.
Ailesinin hafızasında en son bu lanet gazete yazıları kalacak.
Connectez-moi aux articles mis en gages, s'il vous plaît.
Beni bir rehine müşteri temsilcisine bağlar mısınız?
On dit qu'elle est épuisée, ils vendent leurs articles. Tout le monde est content.
Onlar spekülasyon yapıp dergi satarlar herkes memnun olur.
Vous n'êtes pas obligée de lire les articles à voix haute.
Aslında ürünlerin isimlerini yüksek sesle söylemenize gerek yok. Ne olduklarını biliyorum.
Passer prendre les médicaments d'Ambrose, régler les factures, corriger 2 articles.
Faturaların tarihi geçiyor, iki makalenin düzeltmelerini yapmam lazım.
J'ai des articles de presse à corriger, mais... prenez bien soin de vous, inspecteur Adrian Monk.
Bazı basın açıklamalarını, gözden geçirmem gerekiyor. Kendinize iyi bakın birinci sınıf Detektif Adrian Monk.
On y lit ses anciens articles. Randy, vous aimez le cinéma.
Bütün film eleştirilerine oradan bakabiliyorsunuz.
{ \ pos ( 192,220 ) } Vous avez dû lire des articles ou entendre les rumeurs.
Basında çıkanları görmüş ve gürültü patırtıyı duymuşsunuzdur.
D'après ces articles, Jones était un sacré joueur à l'époque.
Bu gazete küpürlerine bakarsak Jones, yakın bir geçmişe kadar iş dünyasında aktifmiş.
On écrivait des articles.
Sunum yapardık.
- Eh bien, monsieur, j'ai écrit récemment des analyses et des articles, pour une publication appelée "Films and Filmmakers".
- Efendim, orada yazdığı gibi "Filmler ve Film yapımcıları" isimli dergi için makale ve kritikler yazıyorum.
Je travaille pour un journal. J'envoie des articles à Londres.
Ben, günlük bir gazetede çalışıyorum ve her gün Londra'ya raporları göndermeliyim.
Écrire des articles, me faire réembaucher?
İşime geri dönebilmem için makale mi yazacaksın?
Il a lu tes articles sur Nathaniel et les trouve géniaux. Peu importe.
Nathaniel ile ilgili yazdığın şeyleri okumuş ve dahice olduğunu düşünüyormuş, neyse...
Bande d'idiots, je pourrais vous offrir des articles grecs authentiques faits par ma grand-mère.
Siz gerzeklere babaannemin yaptığı otantik Yunan parçalarını satabilirdim.
Il a des articles authentiques faits à la main par sa grand-mère.
Sizlere babaannesinin yaptığı otantik Yunan parçalarını verebilirmiş.
Simple employé au bureau des brevets, il publia 4 articles dans un grand journal de physique.
Bir patent ofisinde memur olarak çalışırken Almanya'nın önde gelen fizik dergilerinin birinde dört makalesi yayınlandı.
Je ne figure pas dans ces articles.
- Ama bu yazıların hiçbirinde adımı göremedim.
Il a un dossier avec tous tes articles de presse.
Tüm gazete kupürlerini topluyor.
On m'a dit que vous aviez toujours sur vous les articles des courses perdues.
Kaybettiğin büyük yarışlarla ilgili gazete kupürlerini kestiğini duymuştum.
On m'a accordé, ce matin, le pouvoir d'enquêter sur l'ex-Premier ministre M. Adam Lang, en vertu des articles 7 et 8 du Statut de Rome 1998 de la Cour pénale internationale.
Bu sabah, 1998 Roma Statüsüyle kurulan Uluslar arası ceza mahkemesinin 7 ve 8'inci maddelerine istinaden İngiltere eski Başbakanı Bay Adam Peter Bennett Lang hakkında soruşturma açılması görevi bana verilmiştir.
Les articles de journaux diront qu'elle gribouille.
Tuvallerin dili olsa da konuşsa!
Ce sont des articles de cuisine coréens. L'avenir de la conservation des aliments.
Kore mutfak takımı, yiyecek depolamanın geleceği.
- D'articles de cuisine.
- Mutfak takımı.
J'ai lu tous les articles sur la maladie de Pompe. Vos travaux sont décrits comme les plus prometteurs.
Pompe hastalığı üzerine yazdığınız tüm makalelerinizi okudum ve bu alandaki tüm araştırmacılar sizin çalışmanızı umut verici görüyorlar.
Adressez-moi vos articles.
Yazılarını direkt olarak bana gönder.
J'ai des recherches à faire, des articles à écrire.
Ben daha çok araştırma yapmak ve yazmak istiyorum.
Temple, parle de tes articles à Scott.
Temple, Scott'a makalenden bahsetsene.
J'aimerais écrire d'autres articles pour vous.
Sizin için yazmak istediğim birçok makale var.
Primo, vos articles ont été appréciés.
Birincisi, senin makalelerin çok ilgi görüyor.
Les gens trouvent vos articles sensés.
İnsanlar senin makul konuştuğunu düşünüyor.
J'ai lu vos articles.
Yazdıklarınızı okumuştum.
- Y a des articles.
- Her yerde yazıyor.
Tu t'en vas pour tes articles... tout le temps!
Bir yerlere gidip makalelerinle uğraşıyorsun. Hem de sürekli.
{ \ pos ( 192,240 ) } Il y a 65 articles. { \ pos ( 192,240 ) } Même un de Singapour.
Bir tanesi Singapur'dan.