Translate.vc / Francês → Turco / Ates
Ates tradutor Turco
34,037 parallel translation
Si nous n'avons pas ce que nous voulons, explose lui sa main
İstediğimizi alamazsak, eline ateş et.
Tu peux, mais mes amis vont ouvrir le feu à 6m en l'air, et tu seras mort aussi
Yapabilirsin ama arkadaşlarım 6 metre havadan ateş açmaya başlar ve sen de ölmüş olursun.
Et je veux le mettre en simulation de stress élevé et le voir tirer.
Onları yüksek stres simülasyonuna sokup ateş etmelerini izlemek istiyorum.
Je savais pour Locksat depuis un an et demi... avant que ton équipe d'agents fédéraux soit tuée, avant que Vikram te recherche et que les commandos vous poursuivent.
Savcılık ekibin öldürülmeden önce Vikram seni aramadan önce tetikçiler ateş etmeden önce bir buçuk sene önce LokSat'ı biliyordum.
Roger a rapporté une arme que sa mère avait achetée. Kuma s'est fait tirer dessus et est mort.
Roger annesinin silahını getirmiş ve Kuma'ya ateş edip öldürmüşler.
La balle a touché Kuma et il est mort.
Silah ateş aldı ve Kuma öldü.
Le rapport de police dit qu'il y a eu deux coups de feu.
Polis raporunda iki el ateş edildiği yazıyordu.
Ouvrez le feu.
Ateş açın.
Préparez vous a tirer.
Ateş açmaya hazırlanın.
Ne tirez pas!
Sakın ateş etmeyin!
Qui voudrait tirer sur elles?
Kim onlara ateş etmek ister ki?
Comme je l'ai dit, c'est une bonne chose. Ne gaspillons pas d'énergie en tirant sur les Purrgils.
Söylediğim gibi, Purrgil'e ateş etmeyerek enerjimizi boşa harcamamış olduk.
C'est vieux, ça ne tire pas droit, Et il vaut assez pour nous payer un immeuble d'acier chromé à 5000 miles d'ici.
Eskimiş, düzgün ateş edemiyor, ve buradan 5000 mil uzakta bir ev almamıza yeter.
On y était pour enquêter sur l'intrusion, et on nous a canardés.
Saldırıyı araştırmak için oradaydık, üzerimize ateş açıldı.
Ça leur ressemble pas d'attaquer un hôtel grouillant d'agents du FBI.
FBI'ın içinde olduğu bir otele ateş açmak onların tarzı değil.
J'ai lu les rapports, Di Pierro.
- Ateş etmeye devam edebilirdi.
Ne tirez pas!
Ateş etmeyin!
Boule de feu!
Ateş topu!
On sait que quelqu'un leur a tiré au moins une fois dessus.
Birinin en az bir kez onlara ateş ettiğini de.
♪ Pour éteindre le feu que je sens à l'intérieur ♪
# İçimde hissettiğim ateş Sönüp dinsin #
Ne tire pas, je suis flic.
Ateş etme, ben polisim.
Quand elle a tiré, j'ai réagi comme je devais, pour elle.
Ateş ettiğinde ona tepki göstermem gerekirdi.
Donc tu as donné aux Quantou une cache d'armes automatiques et puis vous avez tous atteint l'aire de restauration et êtes allés à Cinepolis.
Doğru. Sen de o adamlara birkaç otomatik silah verip lokanta ve sinema salonuna ateş etmeniz icap etti.
Pourquoi ne nous tirent-t-ils pas dessus?
Bize neden ateş etmiyorlar?
Je vais me tirer quelque part une deuxième fois dans mes cuisses.
Kalçama ya da bir yerime ateş edeceğim.
Fourmis de feu brésiliennes qui ont envahi SoCal il y a des décennies dans une expédition de prunes.
- Ne? On yıllar önce Güney California'yı bir erik sevkiyatıyla gelerek istila eden Brezilya ateş karıncaları.
Ça va étouffer les flammes potentielles. car tu ne peux pas avoir de feu sans oxygène. et il n'y a pas d'oxygène sous l'eau!
Su yağ sızıntısının olduğu yere ulaştığında olası tutuşmaların önüne geçecektir çünkü oksijen olmadan ateş olmaz ve su altında oksijen yoktur!
Euh, les gars, le feu rampe vers le réservoir à carburant, Ce qui veut dire "kaboom"
Millet, ateş gitgide yakıt deposuna yaklaşıyor ki bu da "bom" demek.
Et l'opération Firebird?
Ya Ateş Kuşu Operasyonu?
Avec la malaria, la fièvre vient par vagues.
Sıtmada ateş nöbetler halinde çıkar.
Vous tirez, nous plongeons!
Ateş edince dalacağız!
Whoa. Ne tire pas.
Ateş etme.
Il est piégé pour tuer le tireur.
Ateş edeni vurmak için düzenlenmiş.
ne tirez pas.
Ateş etmeyin!
Tu déchires, mec.
Ateş ediyorsun.
Poison, fièvre et tout ça.
Toksin ateş ve tüm.
Je suis le dragon conservateur face à l'âme sensible de Mme Florrick.
Galiba Bayan Florrick'in nazik kalbine karşı ateş soluyacak muhafazakâr kişi ben olacağım.
Tu te trompes d'ennemi, l'aigle.
Dostuna ateş ediyorsun kartal.
Si je vois Oswald tirer sur Walker
Amacımız şu, Oswald'ı Walker'a ateş ederken görürsem
As-tu vu Oswald tirer sur Walker?
Oswald'ın Walker'a ateş ettiğini gördün mü?
Demain, quelqu'un va lui tirer dessus.
Yarın birisi ona ateş edecek.
1.50 dollar pour tirer.
Ateş etmek 1 dolar 50 sent.
Chaos aujourd'hui à Dallas quand un homme a tiré sur le président Kennedy durant son défilé sur Dealey Plaza.
Bugün Dallas'ta, birinin Başkan Kennedy Dealey Plaza'dan geçerken ona ateş etmesinden dolayı kaos hüküm sürdü.
Coups de feu!
Biri ateş etti!
Je continue à tirer et il continue d'avancer.
Ateş ediyorum ama bana doğru gelmeye devam ediyor.
- Coups de feu!
- Ateş edildi!
L'endroit est un brasier.
Ateş topuna dönmüş burası.
Américain militaire? Et où est votre ami qui tirait sur nous?
Ve bize ateş eden o arkadaşın nerede?
Voilà ma brillante petite bête.
Küçük ateş böceğim de buradaymış.
Je ne savais pas pour le feu.
Bu ateş konusunu bilmiyordum.
Je l'ai fait, mais il était meilleur.
- Evet, ateş ettim. Ama o daha iyiydi.