Translate.vc / Francês → Turco / Bagwell
Bagwell tradutor Turco
110 parallel translation
- C'est Paris, Mme Bagwell.
- Paris, Bayan Bagwell.
Á vous, M. Bagwell.
Peki, Bay Bagwell, sizin sıranız.
Mon époux, feu M. Bagwell.
Kocam rahmetli Bay Bagwell.
M. Bagwell disait que le MasqueMiroir concentrait vos désirs, vos souhaits.
Bay Bagwell hep şöyle derdi : Aynalı maske arzularını ve isteklerini yoğunlaştırırmış.
" "M. Bagwell, comment un masque peut-il savoir ce dont vous avez besoin?" "
"Bey bey, nasıl olur da bir maske neye ihtiyacın olduğunu bilir?"
James Bagwell.
James Bagwell.
James Bagwell?
James Bagwell?
Theodore Bagwell, de retour de l'infirmerie.
Theodore Bagwell, revirden döndü.
Hé, Bagwell.
Hey, Bagwell.
Bagwell, mec.
Bagwell.
Theodore dit "T-Bag" Bagwell, perpétuité, 6 chefs d'accusation : enlèvement, viol et meurtre au 1er degré.
Theodore "T-Bag" Bagwell, adam kaçırma, tecavüz ve birinci derece cinayetten müebbet.
Un homme a été violemment agressé par un auto-stoppeur dans le Nevada ressemblant à Bagwell.
Nebraska'da, bir adam Bagwell'in tanımına uyan biri otostopçu tarafından ciddi şekilde saldırıya uğramış.
Bagwell dans le Nebraska.
Bagwell Nebraska'da.
A l'ouest, comme Bagwell et Franklin.
Batıdan uzaklaşıyor, tıpkı Bagwell ve Franklin gibi.
Et Bagwell était dans le Nebraska sur la I80 vers l'ouest.
Ve Bagwell da I-80 otobanında Nebraska'dan batıya ilerliyor.
Vers l'ouest, comme Bagwell et Franklin.
Batıdan uzaklaşıyor, tıpkı Bagwell ve Franklin gibi. D.B. Cooper'ı biliyorsunuz, değil mi?
En moins de 24 heures de liberté, Bagwell a déjà tué sa première victime.
Bagwell, ilk kurbanını öldürdüğünde, kaçalı henüz 24 saati bile geçmemişti.
Vous pensez vraiment que ça va aider à garder les prédateurs comme Theodore Bagwell derrière les barreaux sans risque?
"Peki siz, Theodore Bagwell gibi vahşileri, güvenli bir şekilde parmaklıklar ardında tutabileceklerine inanıyor musunuz?"
Bagwell aura sûrement un tournevis ou un truc du genre.
Bagwell'da tornavida ya da onun gibi bir şey vardı.
Si t'étais Bagwell et que tu venais de toucher 5 millions, où t'irais?
Eğer sen Bagwell olsaydın ve eline 5 milyon geçseydi, nereye giderdin?
On examine le dossier de T-bag.
Bagwell'in dosyasına baktırıyorum.
Debout, Bagwell.
Ayağa kalk bakalım, Bagwell.
Comment ça va, Bagwell?
Nasıl gidiyor, Bagwell?
Theodore Bagwell.
Theodore Bagwell.
Après ce qui s'est passé, je commençais à penser que Geary avait peut-être finalement trouvé Bagwell.
Olanlardan sonra, Geary'nin Bagwell ile karşılaşmış olabileceğini düşünmeye başladım.
Brad, pensez-vous pouvoir répondre à quelques questions qui pourraient nous aider à pister Theodore Bagwell?
Brad. Theodore Bagwell'i bulmamızda bize yardım edebileceğini düşünüyor musun?
Ecoutez, on a attaché Bagwell, il pourrait encore avoir des affaires à Geary, comme son sac, où il y a ses affaires personnelles.
Bagwell'i yakalayabilirsek, ondaki Geary'nin eşyalarını sırt çantasını falan da geri alabiliriz. Çantada Geary'nin özel eşyaları vardı.
Si on retrouve Bagwell, vous pourrez les lui donner en personne.
Eğer Bagwell'i bulursak, kendi elinle ona teslim edebilirsin.
Pourquoi vous ne dîtes pas ce que vous savez, on traquerait Bagwell, on rendrait les affaires de Geary à sa famille, je ferais en sorte que les gens impliqués sachent que votre aide était inestimable.
Bagwell'i yakalayıp Geary'nin eşyalarını geri almamız için neler bildiğini anlatmaya ne dersin? İlgili herkese, bize ne kadar yardımcı olduğundan bahsedeceğim.
Geary et moi avons eu une petite dispute sur la façon de retrouver Bagwell.
Geary'yle Bagwell'i nasıl arayacağımız konusunda küçük bir tartışma yaptık.
Si vous saviez pour Bagwell et Hollander, pourquoi ne nous l'aviez-vous pas indiqué?
Bagwell ve Hollander meselesini biliyorduysanız, oraya neden kendiniz gitmediniz?
Geary et moi avons trouvé Bagwell chez Hollander.
Geary'yle ben Bagwell'i Hollander'ın evinde bulduk.
Bagwell m'a piégé!
Bagwell bana tuzak kurdu.
Seuls Franklin, Sucre, Patoshik et Bagwell courent toujours.
Benjamin Miles Franklin Fernando Sucre, Charles Patoshik ve Theodore Bagwell hâlen firari durumdalar.
Seuls Franklin, Sucre, Patoshik et Bagwell courent toujours.
Benjamin Miles Franklin Fernando Sucre, Charles Patoshik ve Theodore Bagwell hâlen firari durumdalar.
Et vous avez localisé Bagwell grâce à Susan Hollander.
Ve Susan Hollander'i izleyerek Bagwell'i buldun.
Je suis le dernier des Bagwell.
Ben, Bagwell soyunun sonuyum.
Plus aucun Bagwell ne parcouront cette planète.
Artık, bu gezegende hiç Bagwell olmayacak.
Bagwell, Sucre... ils sont toujours en liberté.
Bagwell, Sucre- - hala dışarıdalar.
Theodore Bagwell, alias T-Bag, a été appréhendé au Mexique.
Theodore "T-Bag" Bagwell Meksika'da yakalanmış.
On sait que t'es là, Bagwell!
Burdasın biliyoruz, Bagwell!
Théodore Bagwell... C'est celui que vous cherchez pour la fille morte là-dedans.
Theodore Bagwell- - ordaki ölü hatun için... tutuklamanız gereken o.
Quand les autorités ont capturé Bagwell aujourd'hui, l'argent n'a pu être retrouvé.
Polis, Bagwell " i yakaladığında, üzerinde para yokmuş.
C'est Bagwell qui a buté cette nana.
Kaçıyor. Oradaki ölü kız için onu tutuklamanız gerek.
Tu sais, Bagwell, de toute la bande... des 8 évadés, c'est toi que je voulais voir tomber sous une pluie de balles.
Biliyor musun, Bagwell, o sekiz herifin içinde,... silahlı çatışma sonunda ölen sen olursun diye düşünmüştüm.
Vous vous êtes fait coincer.
Yakalandın, Bagwell.
Bagwell!
Bagwell!
Bagwell m'a piégé!
Bagwell bana tuzak kurdu!
Bouge pas, Bagwell!
Kıpırdama, Bagwell!
Bouge pas!
Dur, Bagwell!
Allez, Bagwell.
Haydi ama!