English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Bal

Bal tradutor Turco

33,780 parallel translation
Laisse mon Fishy tranquille.
Evet, Balıkçığı yalnız bırakın.
Elles sont censées sentir le poisson aussi?
Balık gibi kokmaları hakkında bir şey duydun mu?
Non, à moins que... les cols roulés soient à la mode.
Balıkçı yakanın yeniden moda olmasının dışında yok.
Lançons-nous, d'accord?
Balıklama dalalım, tamam mı?
Je vous conseille le saumon. Merci.
- Somon balığını öneririm.
Qui veut m'aider avec le bal de promo?
Burdick South Union Lisesi'nden gelmişti.
Ayez l'air vivants.
Canlı balığa bakın.
On bossait sur un bateau de pêche.
Bir balıkçı teknesinde çalışıyorduk.
C'était quel type de bateau?
Ne tip bir balıkçı teknesinde çalışıyordunuz?
Tu aimes le poisson?
Umarım balık seviyorsundur.
Séché?
Kurutulmuş balık mı?
On ne manque pas de poissons, ici.
Sınırsız bir balık kaynağımız var.
Tu as dit que tu travaillais sur un cellier.
Bir balıkçı teknesinde çalıştığını söyledin, bir kilerde.
Tu es sûre que le cellier est pas un bateau?
Kiler adında bir balıkçı teknesi olmadığına emin misiniz?
Je m'attendrais à ce qu'un jeune comme toi se morfonde sans rien glander, à part chouiner de rater son bal de promo.
Senin yaşındaki bir çocuğun mezuniyet balosunu kaçırdı diye ağlamak dışında hiçbir şey yapmayıp bunalım takılmasını beklerdim.
Comme si Jésus fourguait de la came et se mettait de la sauce qui pue.
Sanki İsa etrafta torbacı ayakçılığı yapıp kendine balık sosu sürüyordu da.
"sandwich au steak et truffes" et "terre et mer"?
"çikolatalı biftek" ve "etli balık" yazıyor?
Salut, poulette.
Hey, balım.
Tu trouves un autre poisson effrayé et tu décides juste de les assembler.
Bodrumlarda saklanırken, düşünebileceğin her yerde korkmuş bir balık bulursan sadece birlikte olmaya karar verirsin.
Tu as déjà vu Shark Week, Barry?
Köpek Balığı Haftası'nı izlemiş miydin Barry?
Beaucoup de requins ont le sang froid, mais le grand requin blanc, comme notre ami ici, a le sang chaud.
Çoğu köpek balığı soğukkanlıdır ama büyük beyaz köpekbalığı tıpkı buradaki dostumuz gibi, yarı sıcakkanlıdır.
Ils ne montraient pas le requin car ils n'avaient pas les moyens d'en faire un ressemblant.
Düzgün gösterecek paraları olmadığından köpek balığını göstermiyorlardı.
J'aime Shark Week. Je ne suis pas un biologiste marin.
Alt tarafı Köpek Balığı Haftası'nı seviyorum.
Elle n'aime même pas le poisson...
Balık falan değil ki.
A la pêche, vous savez toujours ce que vous allez ramener?
Balık tutmaya gittiğinde oltana ne takılacağını bilir misin?
Cet esprit, il pêche, il ne sait pas non plus ce qu'il va attraper.
Bu hayalet de balık tutuyor işte. O da ne tutacağını bilmiyor.
Ces entrailles de poissons sentent particulièrement mauvais ce soir.
Balık bağırsakları bu akşam çok daha kötü kokuyor.
Tu es'Bieleversante'! "
Sen Jessica Bal'sın. " dedi.
C'est sûrement leurs bateaux de pêche.
Onların balıkçı tekneleri olabilir. Birlikte yolculuk ediyorlardır.
Gloria! Appelez le marchand de poissons et renseignez-vous sur la garantie.
Şu balıkçıyı arayıp bunlar için ne tür bir garantimiz olduğuna bakabilir misin?
Poisson à moitié prix au marché de Beverly Hills?
Balık Beverly Hills çiftçi pazarında yarı fiyatına.
Marchez sur le tapis rouge, saluez le public et embrassez des bébés poissons.
Kırmızı halıda yürü, kalabalığa el salla, birkaç yavru balık öp.
Les poissons?
Balıklar.
Pardon, madame. Moi pas hablar langue poisson.
Üzgünüm hanımefendi, balıkça bilmiyorum.
Et les scénaristes ont fait s'habiller Joelle en citrouille, on a fait des blagues sur les gros, et elle est devenue anorexique.
Joelle'i bal kabağı gibi giydirip kilosuyla dalga geçtiklerini ve Joelle'in yeme bozukluğu yaşadığını hatırlıyor musun?
Qui mange uniquement des poissons qui mangent d'autres poissons.
Yalnızca başka bir balığı yiyen balıkları yiyen biri yani.
Pleins de fois mais pas aujourd'hui.
Balıkçı gemisinden düşmek...
Wow! T'as eu le poulet ou le poisson?
Balığın ya da tavuğun var mıydı?
29 vitamines, acides aminés et de l'huile de foie de morue.
29 vitamin, amino asitler ve balık yağı.
Du poisson à manger... des livres sur les poissons... des photos de poissons... Cet homme adore les poissons.
Balık yemi, balık kitapları balık fotoğrafları...
Comment cela, nous avons reçu le mauvais vin?
adam balıklara hasta. Ne demek yanlış şarabı gönderdik?
qui s'est approché de mon poisson?
Balıklarıma kim yaklaştı?
Est ce que tous les zombies sont suspendus au dessus de requins?
Tüm zombiler köpek balığı havuzu üzerinde asılıyor mu?
"Nous pêchons pour le hareng-roi" "Qui vit dans ce bel océan."
"Bu güzel denizde yaşayan ringe balıklarını avlamaya gidiyoruz."
Tracy était reine du bal, reine du rodéo, reine de tout.
Tracy Loach, balo kraliçesiydi, rodeo kraliçesiydi her şeyin kraliçesiydi.
Ramenant les pêcheurs à bon port
Bütün balıkçıları eve getiriyor
Je vous baptise "les trois pêcheurs de hareng"
Ama ben size üç balıkçı adını koyacağım
Un tueur d'enfants a été tellement mal accueilli qu'il a fini par sauter ou plonger tête la première du lit superposé.
Bir çocuk katili kendini o kadar dışlanmış hissetmiş ki bir noktada üst ranzadan aşağıya atlamış... ya da kafa üstü balıklama dalmış.
Comme un poisson.
Balık gibi.
Oh, Fish, tu ne vas pas vomir sur la victime, hein?
Hey, Balık, kurbanın üzerinden geçeceksin, değil mi?
Je veux dire "du bal".
Kedi olalı yani.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]