Translate.vc / Francês → Turco / Banana
Banana tradutor Turco
285 parallel translation
Si tu savais comment Annie regarde sa fille : comme si c'était un banana split.
- Bu duyduklarınız ne ki? Annie'nin kızına bakışı görmelisiniz. Sanki "banana-split" miş gibi bakıyor.
Tu te rappelles la copine de Charlie Banana?
Danny, Charlie'nin kızını hatırlar mısın? Mohair, Tiftik derlerdi adına.
Bientôt, un banana split aérien avec quatre cuillères.
Çok geçmeden dört kaşıklı muzlu tatlılar havada uçuşmaya başladı.
- Ton banana split rhum-raisin habituel.
Bu senin her zamanki "Rum Raisin Banana Split" kahvaltın.
On fera des banana pops.
Muz patlaklarımız var.
Seigneur, faites qu'il y ait un gros gâteau!
Lütfen Tarım banana split olsun.
Si nous allions chez le glacier prendre un Banana-Split?
Neden dondurmacıya gidip de yumuşak dondurma almıyoruz?
Ouais, avec nos Banana Qaiquiris, on tire à la courte-paille celui qui sera sur l'affaire.
Evet, pipeti muz kokteylimizden çıkardık.
Je rêve d'une glace à la fraise saupoudrée de chocolat et d'un "banana split"...
Kakao kaplı, muz parçalı... çilekli dondurma için ölürdüm.
Un banana split?
Muzlu dondurma ister misin?
La baignoire est plus grande que le Blue Banana!
Banyosu Blue Banana'dan daha büyük.
- Je t'ai appelée.
Seni arıyordum. Evet, banana da söylediler.
Un banana split, l'une des plus grandes merveilles de l'univers.
Buna muzlu dondurma deniyor. Büyük olasılıkla, evrendeki en harika şeylerden biri.
Un autre banana split et un pour mon ami.
Kendime ve buradaki dostuma yeni bir muzlu dondurma istiyorum.
On aurait dit un banana split!
Bana paspas gibi göründü!
Laissons tomber le vin et prenons un banana split?
Neden şarap faslını geçip muzlu tatlı yemiyoruz ki?
C'est quoi, un banana-hamac?
Muz hamağının ne olduğunu biliyor musun?
Vous avez à peine touché votre Banana Kaboom.
Banana Kaboom'una dokunmadın bile.
Parce qu'à ton âge, je me faisais toujours un banana split après l'amour.
Çünkü ben senin yaşındayken... Seks yaptıktan sonra büyük bir muz yerdim.
Je ne voulais pas lui dire que je l'avais annulée... pour aller aider Sam à choisir une chemise à Banana Republic.
Ona editörümle toplantımı yirmi-bilmemkaçlık Sam'le Banana Republic'e gidip gömlek seçmek için iptal ettiğimi söylemedim.
Deux banana-splits et un cherry Coke.
İki tane muzlu ve bir de kiraz kolası lazım. Tamamdır anne.
Un autre "banana rock" se fait détruire...
Bir başka muz kayası yok edildi...
Tu peux au moins dire "banana split", crétin.
En azından "muzlu tatlı" desen, şapşal?
Apporte-lui un banana-split avec pistache.
Onu fıstıklı bir "banana split" ( tatlı ) getir.
- Servez-moi un autre banana split.
- Bana bir tane daha ver tatlım.
Moi, faire partie des vendeurs de La République Banane.
Ben, Banana Republic satış sorumlusuyum.
Will, La Banane a changé ma vie.
Banana ( "Muz" demektir ) hayatımı değiştirdi.
Tout tourne autour de La Banane.
Bütün olay Banana.
Ses amies n'ont pas aidé non plus.
Ve ayrıca arkadaşları da ona hiç yardım etmemişler. Anna, Falana, Banana, Bandana, Montana...
Ce n'est pas une glace, mais un banana split.
It's not a sundae, it's a banana split.
Ce n'est pas une glace, mais un banana split.
Meyveli değil, Muzlu.
- De la tarte aux pommes, du gâteau au chocolat, un banana-split.
Üstünde dondurma olan elmalı turta çikolatalı kek ve muz parçası istiyorum.
La retraite de Krusty le Clown a provoqué une réaction d'angoisse qu'on n'avait pas vu depuis l'accident d'avion des Banana Splits.
Banana Splits'i öldüren uçak kazasından sonra ilk kez insanlar böyle bir yasa boğuldu Krusty yüzünden.
Il est très sexe, du genre baraqué.
KIasik, Banana RepubIic mankeni gibi çekici biri.
Euh... Deux autres "Banana Foster", SVP.
İki tane daha muzlu Foster lütfen.
Malgré la défaite de ce soir, il y a encore des chances pour que cette équipe passe les éliminatoires, à condition que toutes les autres équipes de la poule se fassent avaler par un poisson géant.
Tanrım, acıyan buymuş. Banana Republic'te tanıştığın o hoş çocuğa ne oldu?
Je veux dire, on est juste comme une grosse et délicieuse banana split.
Büyük, lezzetli bir muzlu içecek gibi.
Vous faites pas trop "juanita banana".
Sonuçta "juanita banana" değilsin.
C'est la fin du daïquiri à la banane!
Bu artık Banana Daiquiri'nin sonu anlamına geliyor.
On pourrait l'appeler Tangerinarama ou Banana-fana-fo-fana-rama
"Bananafanabofanarama" da olabilir.
Maintenant, je vais faire comme la laine, je file.
Şimdi "banana split" gibi ayrılacağım! ( * )
Lem a Chiquita Banana.
- Lem, Çikita Muzu'nu beceriyor. - Hop.
Les danseurs exotiques du Golden Banana.
Altın Muz'daki erkek dansçılara gidelim!
- Au Golden Banana?
Altın Muz'da mı? Hayır!
Je suis Chiquita Banana Et je suis là pour vous dire ça Je vais manger ce Toblerone Et je ne paierai pas
Ben çikita muzum ve size şunu söylemek istiyorum : bu çikolatayı yiyip parasını ödemeyeceğim.
Cinnamon Banana Mint? - Ce devait être ailleurs.
- Herhalde başka bir yerdi.
Non.
Şey alabilir miyim Creme de Casis ya da Cyro de Banana?
La tache sur le crâne de Gorbachev?
"Banana-fana, fo-ferpes Herpes, oh" Hey, Gorbaçov`un kafasındaki leke var ya- -
Juanita Banana.
Tabii ki biliyorum.
J'ai mangé un banana split.
Büroda muzlu tart yedim.
Pardon, mais je suis d'accord avec ton père.
- Üzgünüm Eric, ama banana katılıyorum.