English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Bande

Bande tradutor Turco

12,037 parallel translation
Vous faites bande à part!
Gizlendiğinizi sanmıştık Bayan Whelan!
Bon, il y a toi, moi, le grand type vert et sa bande.
Tamam, sen varsın, ben varım şu iri yeşil herifle çetesi var.
Jockomo feena nay vient de "Iko Iko" dans la bande originale de Rain Man!
"Çikamo, finahney", Rain Man film müziklerinden, Iko Iko'nun şarkısından.
- La pire bande de pote.
En berbat heyet bu!
Le mur qui sépare Israël de la bande de Gaza, sur les 643 kms, a disparu.
İsrail'i Gazze Şeridi'nden ayıran duvarın 650 kilometre uzunluğundaki tamamı yok oldu.
Je sais. Mais un vétéran a désespérément besoin d'aide, et la seule chose qui l'empêche de l'avoir, c'est moi enfermant sa copine et sa joyeuse bande de voleurs.
Biliyorum ve kim çaresizce yardıma muhtaçsa... ona yardım etmeliyiz... ancak bu şekilde onu ve takımını içeri tıkabiliriz.
La bande est au complet sauf Clarke.
Clarke dışında tüm çete orada.
Qu'est-ce qu'un voyou comme vous fait avec une bande de ballerines?
Sizin gibi bir haydut neden balerinlerle takılır peki?
Désolé d'avoir répondu à la question ou parce que vous avez l'air d'une bande de crétins?
Soruma cevap verdiğin için mi yoksa hepimizi hıyar gibi gösterdiğin için mi üzgünsün?
Le juge qui examine d'urgence l'ordre de recherche a décidé de venir ici après-demain parce qu'il veut entendre directement de vous bande d'idiots comment vous avez pu être si confiants de se que vous alliez trouver, chose absolument fausse.
AG'nin acil arama emrini gören FISA yargıcı iki gün sonra buraya uçakla gelmeyi düşünüyor çünkü bulacağınız şey konusunda kendinizden bu kadar emin olup da aynı aynı zamanda tamamen hatalı olduğunuzu direk siz salaklardan duymak istiyor.
Cette bande de super-héros un peu bizarres me dit quelque chose.
Bu iğrenç yerin iğrenç ev sahibi kahramanları tanıdık geliyor.
Vous avez réussi à retrouver la bande des Bizarros sans notre aide.
Şu Bizarro mankafaları kendi başınıza yakalamayı başarmışsınız.
Ecoutez bande de voyous.
Dinleyin serseriler,
Et si je me marie et que j'ai une famille ce sera parce que le moment était propice pour moi et pas parce que j'y ai été forcée par une bande de CE1.
Ve eğer evlenir ve aile kurarsam, bu zamanlama doğru olduğundan olur ikinci sınıfa giden bir grup kızın baskısı yüzünden değil.
- Quoi de neuf bande de salopes?
N'aber sürtükler?
J'ai peur que mes hommes ne dissuadent pas une bande de fanatiques.
Adamlarımın bir grup fanatik için caydırıcı olmayacağından endişeliyim.
Le pauvre Harold n'a pas supporté de faire bande à part, alors, quelle tragédie, il va se suicider.
Zavallı Harold dışlanan adam olmak istemedi. Acıklı bir şekilde kendi canına kıymak üzere.
Vos mères savent que vous êtes une bande de junkies dépravés?
- Anneleriniz sizin utanmaz iki keş olduğunuzu biliyor mu?
Il était non seulement un peu intrépide chef, une certaine bande dessinée Captain America, il était... il était viciée et imparfaite, et égoïste, et que, je me rends compte maintenant est ce qui rend le livre fascinant.
Sadece korkusuz bir lider, karikatür Kaptan Amerika değil. O kusurlu, noksan ve bencil biriydi. Kitabı güçlü kılanın bu olduğunu şimdi fark ediyorum.
Le procureur voudra toute votre bande.
Savcılık olacak bütün ekibinden istiyorum.
Je pense, puis il a utilisé ses collègues comme le reste de la bande.
Evet, ben, öyle düşünüyorum ve sonra onun iş arkadaşları kullanılan mürettebatın geri kalanı olarak.
Tony Agrerro et sa bande ont un alibi pour le meurtre dans la ruelle.
Tony Agrerro ve ekibine sokakta cinayet için dışarı alibied.
Barrez-vous, bande de boloss!
Siktirin gidin amcıklar!
C'est ta bande?
- Adamların bunlar mı?
Selon votre description, vous devriez chercher une bande d'au moins trois personnes, un hacker, un falsificateur, et un expert en informatique.
Tarif ettiğiniz şeye göre, bir grup arıyor olmalısınız en az 3 kişi. Bir hacker, bir sahteci ve otomobil bilgisayar uzmanı.
Nirvana était la bande-son de ma jeunesse.
Nirvana benim gençliğimin melodisiydi.
- Oh, c'est qu'une bande de...
- Bu sadece...
Bande d'alcooliques.
Sizi alkolikler.
Ça vous arrive de voir ou de parler à des anciens de la bande?
Eski ekipten hiç kimseyle konuştun mu veya görüştün mü?
Des anciens de la bande?
- Eski ekip mi?
Je ne savais pas que Daniel Holden faisait partie de la bande ou qu'il y avait même une bande.
Açıkçası Daniel Holden'ın eski ekibin bir parçası olduğunu ya da eski ekibin olduğunu bile bilmiyorum.
C'est juste une bande de vieux fossiles.
- Sadece bir grup bunak ihtiyar.
Ça se trouve sur une bande d'un demi km sur la rue Verdugo.
Verdugo Sokağı'nın yarım mil sınırında bulunmuş.
Vous êtes une bande de tyrans, et je m'excuserai si je veux.
Hepiniz zorbasınız ve nasıl istersem öyle özür dilerim.
On se voit lundi, bande d'idiots.
Pazartesi görüşürüz, gerzekler.
Certaines personnes porteront des scanners de poches qui obtiendront tes numéros depuis la bande magnétique.
Daha az iştahlı tipler cep tarayıcıları taşıyıp, manyetik şeritlerle şifreleri çalabilirler.
Bande de connasses, taisez-vous!
Sizi aptal sürtükler! Kapayın be çenenizi!
Si un chat avait une bande blanche peinte dans le dos, est-ce qu'une moufette tomberait amoureuse de lui? Non! C'est ça?
Kedinin teki sırtına beyaz çizgiler çizse cidden kokarcanın biri ona aşık olur mu?
Je sais que vous m'entendez, bande de lâches! Un homme va bientôt mourir!
Şerefsizler, beni duyduğunuzu biliyorum!
Ils m'offriront une bande-annonce et une grande chambre d'hôtel.
Bana bir karavan ve büyük bir otel odası verecekler.
La bande avec laquelle elle travaille, ils préparent quelque chose qui sent pas bon.
Ama beraber takıldığı elemanlar pislik işler karıştırıyorlarmış.
Je ne perdrai pas cette course parce qu'on ne peut pas compter sur vous pour maîtriser une bande de merdeux d'Irlandais
3 kuruşluk bir alay İrlandalıyı idare etme becerisinden yoksunsun diye bu yarışı kaybetmeyeceğim!
Allez, bande de dégénérés.
Hadi, sizi terbiyesiz lakaytlar!
Une bande d'apostats se cache dans l'arrière-pays de l'Utah.
Utah'ın iç bölgelerinde bir grup dinden dönmüş pusuda bekliyor.
Vous et une bande de filles vont nous aider à renverser Quinn?
Quinn'i al aşağı etmemiz için siz ve bir avuç kız mı yardım edecek?
La Veuve. Elle est venue avec une bande de filles. Elles ont tué tous les Clippers.
- Dul bir grup kızla geldi ve kırpıcıların hepsini öldürdüler.
je veux dire, pour une fine bande de cuir du Texas comme Peterson.
Demek istediğin, Peterson gibi bir adam.
Bande de nuls!
Lanet olası beceriksizler!
Salut, la bande.
Selam millet.
Ils ont bandé la tête de votre fille.
Acil tıp teknisyeni kızınızın başını sardı.
Les mecs, vous n'êtes qu'une bande de fillette.
Bir avuç korkaksınız millet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]