English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Barmen

Barmen tradutor Turco

1,483 parallel translation
Allez, le barman est le roi des martinis.
Barmen nefis martini hazırlıyor.
Le barman a dit que quelqu'un a vomi dans le stand une demi-heure avant le meurtre.
Barmen cinayetten yarım saat önce birinin kabinde kustuğunu söyledi.
Ca nous ramène au barman.
Birbirini tutuyor gibi. Barmen avcumuza düştü.
- Le barman a parlé des pourboires.
Barmen bahşiş sakladığını söylüyordu.
Le barman aussi.
Barmen de var.
L'hôtelier vient d'emmener son corps chez le doc.
Barmen biraz önce cesedi doktora götürdü.
Et les boissons sont là, mais pas le barman?
Ve içkiler orada ama barmen gelmedi.
Alors c'est un barman
- Yani barmen.
Pour un barman, les pourboires sont plutôt importants
Barmen için konu bahşiştir.
Je veux être barman au Mystique.
Mistik'te barmen olmak istiyorum.
Je ne vais pas remplacer un de mes barmen... donc tu peux oublier cette histoire.
Bedava çalışırım. Onu barmenlerimden biriyle değiştirmeyeceğim... o yüzden bunu unutabilirsin.
J'ai peur, Fred, de ne pas pouvoir te garder en tant que barman.
Fred, korkarım seni burada barmen olarak tutamam.
C'est pour ça que la barmaid ne m'a pas répondu.
Barmen, benimle bu yüzden ilgilenmedi.
- Le livreur de bière.
- Barmen.
Excuse moi barman? Monsieur?
Affedersiniz barmen, efendim.
Barman!
Barmen?
Ça a été inventé par un barman du Club 21.
Club 21'de bir barmen tarafından icat edildi.
Il bossait pour moi comme barman.
Benim için barmen olarak çalışıyordu.
Je convoite un certain barman...
Gözümün üstünde olduğu bir barmen var da.
Remplis mon verre, barman.
Doldur bakalım barmen.
J'invite tout le monde.
Herkes burada! Barmen?
Avant d'être barman... tu étais un sorcier contre quoi, 30 Ashgars?
Barmen olmadan önce 30 Ashgar'a karşı büyücülük yapmıştın, değil mi?
Barman, six pintes de brune.
Barmen, altı yarımlık bira ve çabuk ol.
Barman, un double Jack Daniel s.
- Barmen. - Buyurun efendim. Bir tane büyük Jack Daniel's.
Le barman.
Barmen.
Horace, le barman, s'est vraiment surpassé avec les décorations.
Barmen Horace süslemelerde gerçekten kendisini aşmış.
Barman! Avec qui il faut coucher ici pour pouvoir avoir un martini sec?
Hey, barmen, buradaki martinileri tazelemen için kimin bacaklarını omuzuma almam lazım?
Tu as vu le balcon de la barmaid?
Barmen kızın göğüslerini farkettiniz mi?
Pas une seule fois.
Bir kez bile. Barmen!
La barmaid. Celle qui a les cheveux noirs
Barmen, tanırsın, siyah saçlı...
C'est une sauterelle qui entre dans un bar. et le barman lui dit : "Nous avons une boisson à votre nom."
Çekirge bardan içeri girer ve barmen der ki : "senin adında bir içkimiz var."
Toute nue.
Ve barmen daha fazla dayanamadı.
Vous savez, vous n'êtes pas barman.
Biliyor musunuz, bir barmen değilsiniz.
Whitey Jackson, du Pink Mule bar, m'a dit qu'elle était femme de chambre dans un hôtel.
Pink Mule'daki barmen şehir merkezindeki bir otelde kat görevlisi olarak çalıştığını söyledi.
Le barman dit :
Bunları gören barmen :
- Barman, où sont les toilettes?
- Barmen lavobo nerede?
Parce que beaucoup de gens le remplissent avec la religion.
Çok mantıklı. Colin şehirdeki bütün güzel barmen kızlarla çıkıyor.
Pourquoi t'es là?
Charlie'nin garsonu mu, yeni ve seksi bir barmen mi?
Non, ils euthanasient les SDF là-bas.
Yeni barmen kızı eğitmekle meşgul.
Alors, j'ai décidé d'obtenir mon certificat de barman.
Bu yüzden ben de barmen ruhsatı almaya karar verdim.
D'après le barman, vous avez suivi Dolan.
Barmen Paddy Dolan'ı takip ettiğini söyledi.
Peut-être un de ses amis masculins. Un barman.
Sizin yerinizde olsam, erkek arkadaşlarından birine bakardım, barmen olana.
C'est mon meilleur tenancier, après tout.
O her şeyden önce, benim en iyi barmen olduğunu.
- Le barman l'avait mise de côté pour moi.
- Barmen ceketimi saklamış.
En parlant de réchauffer, comment va ta barmaid?
Konfordan bahsetmişken, senin bayan barmen nasıl?
Tu ne pouvais pas engager un barman?
Neden bir barmen tutmadın?
Je voudrais un Sloe Gin Fizz, barman.
Sanırım, sodalı yaban erikli bir cin istiyorum barmen.
Ok, alors ce sont 2 noirs qui rentrent dans un bar, et le barman regarde...
Tamam, bu iki siyah adam bara girerler ve barmen görür ki...
Donc, euh, le barman regarde autour de lui et dit, euh, "Qu'est ce que 2 parfaits gentlemen comme vous désirent?"
Evet, barmen etrafına bir bakar ve der ki : Siz iki beyefendi ne alacaksınız?
Un barman qui boit pas?
İçmeyen bir barmen mi?
Barman!
Barmen!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]