Bau tradutor Turco

Tu connais M. Beeman?

Bau Beeman'ı bilirsin?

Joseph et Rebeka Bau

J0seph ve Rebeka Bau

Ici Bau...

Ben Bau...

Des personnes ont pris de la drogue, en quoi cela concerne la BAU?

Bir grup insanın kafayı bulması bizi neden ilgilendiriyor?

BAU à air 1, quelque chose?

Gideon'dan Hava 1'e. Bir şey var mı?

De tous les départements, pourquoi tu as choisi la BAU?

Bütün departmanlar içinde neden D.A.B'yi seçtin?

Ils voulaient tous faire partie du BAU.

Hepsi D.A.B.'e girmek istiyor.

Je dois commencer ici aujourd'hui... au BAU.

Bugün burada işe başlamam gerekiyor... D.A.B'de.

Le tueur de Mill Creek est désormais un cas que le le BAU étudiera comme étant l'un des criminels les plus complexes auquel nous avons eu affaire ces dernières années.

D.A.B. yıllardır karşılaştığımız en karmaşık suçlulardan biri olan Mill Creek Katili üzerinde çalışmak istiyor.

Il ne s'agit plus d'une affaire pour le BAU.

Bu olay artık D.A.B'nin işi değil.

Vous pensez qu'un agent de FBI, profiler au BAU a commis un homicide.

Dedektif Gordinski, Chicago Polis Departmanı. Bir FBI ajanının, bir D.A.B. profilcisinin cinayet işlediğini mi düşünüyorsunuz?

"Avec un coupable rongée par les remords, le BAU estime que la première victime est la plus importante, et le suspect peut toujours retourner sur les lieux du crime voir la victime elle-même."

Tam olarak şunu yazmışsınız : "D.A.B, suçluluk duygusuyla dolu saldırganlar için ilk kurbanın en önemlisi olduğunu varsayar ve saldırgan olay yerini ya da kurbanı hâlâ ziyaret ediyor olabilir."

Tout commença il y a des années à l'orphelinat de Bau Gu.

Seneler önce Bau Gu yetimhanesinde başlamıştı.

Chaque mois, les enfants de Bau Gu avaient une chance de trouver une famille.

Bau Gu'daki çocuklara her ay bir aile bulmaları için imkân tanınıyordu.

Mais l'orphelinat de Bau Gu avait un terrible secret.

Bau Gu yetimhanesinin korkunç bir sırrı vardı.

Le monstre de Bau Gu était nulle autre que... Tigresse.

Bau Gu canavarı aslında Kaplan'dı.

L'orphelinat Bau Gu devint à nouveau l'un des lieux les plus joyeux de Chine.

Bir kez daha Bau Gu yetimhanesi Çin'in en mutlu yeriydi.

J'ai été recruté par le bureau, passé quelques années dans les rues, je me suis occupé de mettre en place le BAU.

FBI beni işe aldı. Sokaklarda birkaç yıl geçirdim, bu birimin kurulmasına yardım ettim.

Le BAU doit garder son dossier à portée de main.

Dosyasını da göz önünde bulundurmalıyız.

Le BAU fonctionne sans vous.

Davranış Analiz Birimi sensiz de işleyebilir.

Dans les demandes de rançon, Hauptmann écrit "n'impote" pour "n'importe" "bau" pour "beau",

Fidye mektubu ve Bay Hauptmann'ın kişisel yazışmalarında'bir şey'yerine'bişi'yazıyor,'iyi'yerine'eyi''tekne'yerine'dekne'yazıyor, büyük N'lere dikkat edin.

L'agent est un petit con du BAU de Quantico.

Gürevli ajan salağın teki. Quantico'lu.

Je ne veux personne d'autre pour expliquer ce que fait le BAU.

B.A.U.'da olanları mahkemede senden daha iyi anlatabilecek kimse yok.

Pour le BAU, tout ceci formait le portrait d'une tueuse manipulatrice et perturbée, qui se nourrissait de contrôle.

Tüm bu rahatsızlıklar, B.A.U. tarafından resmedildi ve kontrolle beslenen, çıkarcı bir katil ortaya çıktı.

On a ici l'un des meilleurs profileurs de terrain du BAU qui est prêt à soutenir le témoignage du directeur.

Müdürün ifadesini destekleyecek B.A.U'nun en iyi profil çıkaranlarından biri şu an burada.

Tout ce que l'agent Cooper peut nous montrer, ce sont plus d'analyses fautives du BAU.

Ajan Cooper'ın bize tüm sağlayabileceği daha fazla yanlış B.A.U analizidir.

En rester au témoignage original du BAU, M. Armus.

Orijinal B.A.U. ifadesine sadık kalıyoruz, Bay Armus.

Nous, le BAU?

Davranış Analiz Birimini mi?

Pourquoi le BAU s'intéresse-t-il à CWS?

Davranış Analiz Birimi neden CWG ile ilgileniyor?

Ce serait... la rencontre entre Top Chef et le BAU.

Bu şey gibi olurdu- - Iron Chef ile Davranış Analiz Birimi'nin karışımı gibi.

Accueillez chaleureusement notre invité, le docteur Spencer Reid du BAU.

Şimdi sıradaki konuşmacımızı sıcak şekilde karşılayalım, Davranış Analiz Birimi'nden Dr. Spencer Reid.

Je suis le Dr Reid du BAU.

Affedersiniz. Ben Davranış Analiz Birimi'nden Dr. Reid.

Si les choses deviennent bizarre ici, je pars parce je suis diabétique et je n'ai pas besoin de complications.

isler biraz gariplesirse kapidan çikar giderim çünkü seker hastasiyim fazla zorluga gelemem. Ayrica ödemeyi whippets formunda kabul ederim çünkü Bau'm var.

Mais à l'époque le BAU était encore jeune.

O zamanlar DAB henüz çok yeniydi.

Dans l'intervalle, l'agent Rossi a pris sa retraite, mais le BAU a grandi.

Bu arada Ajan Rossi emekliye ayrıldı, ama DAB gittikçe büyüdü.

Peut-être qu'un jour je pourrais, mais je suis le deuxième plus jeune agent dans le BAU ( Behavioral Analysis Unit, Unité d'Analyse Comportementale ), et les gens me regardent toujours bizarrement.

Belki bir gün ben de yapabilirim. Ama Davranış Analiz Birimi'ndeki en genç ikinci ajanım ve hâlâ pek ciddiye alınmıyorum.

Il y a 15 ans la BAU a eu une affaire à Pittsburgh, 4 infirmières poignardées à mort. Pittsburgh?

15 yıl önce, DAB, Pittsburgh'de, bıçaklanarak öldürülen 4 hemşirenin olduğu bir davaya bakmış.

Ce suspect utilise ses victimes comme moyen de contrarier le FBI, le BAU en particulier.

Pek mümkün değil ama bunu göz ardı edemeyiz. Zanlı, kurbanlarını, FBI'ı, özellikle de DAB'ı kışkırtmak için bir araç olarak kullanıyor.

Il a attaqué le haut de la chaîne du BAU d'abord.

Bu birimin en üstündeki kişiye saldırdı.

Dans le Bureau, elle est le visage de la BAU.

Büronun içinde bu bölümün başındaki kişiydi.

Depuis combien de temps le Département de la Justice surveille le BAU?

Adalet Bakanlığı ne zamandır bizim bölümü denetliyor?

Parcours notre BAU dans le bureau de Rossi, Connecte-toi sous le nom d'Adam Worth.

Birimin arasından geçiyor ve Rossi'nin ofisine yürüyor Adam Worth olarak imzalamış.

Ça voudrait dire quitter le BAU.

Ama bu birimden ayrılman anlamına gelir.

Apparemment, le BAU est un vrai succès sur Twitter.

Belli ki DAB Twitter'da trend oluyor.

En 2004, le BAU a volé à San José pour deux raisons.

2004'te DAB, San Jose'ye iki nedenden ötürü gitti.

C'était la signature de Garcia avant de rejoindre le BAU.

- DAB'ne katılmadan önce Garcia'nın imzasıydı.

2 équipes - -- BAU contre Star Chamber.

İki takım, DAB Yıldız Meclisi'ne karşı.

"Bois de Xai Bau, coucher du soleil."

"Gün batımında, Xai Bau'nun bahçesinde."

Voyons... le bois de Xai Bau. Où es-tu...

Tamam, Xai Bau'nun bahçesi, neredesin?

Apparemment, il va rejoindre Zaheer ce soir au bois de Xai Bau.

Görünüşe göre gün batımında Zaheer ile Xai Bau'nun bahçesi denen bir yerde buluşacakmış.

BAU.

Davranış Analiz Birimi'nden.