Translate.vc / Francês → Turco / Beltrán
Beltrán tradutor Turco
118 parallel translation
Beltrán en a écrit la musique au cours de notre dernière tournée.
Müziği Felipe Beltran tarafından yazıldı. Bunu geçen seneki Güney Amerika turumuzda yazdı.
"LES CHAUSSONS ROUGES" BALLET DE FELIPE BELTRÁN
KIRMIZI AYAKKABILAR
Je dois voir le colonel Beltran.
Derhal Albay Beltran'ı görmeliyim.
Beltran m'attend.
Beltran beni bekliyor.
Vous voulez dire le colonel Beltran.
Albay Beltran yani.
Beltran nous attend.
Beltran bekliyor.
Beltran l'aurait commandité parce qu'Herrero avait dénoncé un adjoint du maire.
Beltran yönetimine de ödeme yapılmış, Belediye vekillerini indirmek için para verilmiş.
C'est ici que je jouais aux échecs avec Hunter Dillon, assassiné par la police pour avoir critiqué l'administration de Beltran.
Avcı Dillon ile bu masada satranç oynardım, ta ki polisin ölüm mangası tarafından öldürülünceye kadar, Beltran yönetimine karşı konuşmaları yüzünden olmuştu.
Les hommes de Beltran?
Beltran'ın adamları mı?
Il dit que cette maison appartient à un type du nom de Lou Beltran.
Evin, Lou Beltran diye birine ait olduğunu söylemiştin.
Je suppose donc, Mme Beltran, que le divorce n'était pas prononcé.
Bayan Beltran, boşanma işi daha sonuçlanmamıştı, sanırım.
Place-le sous l'éclaboussure de Lou Beltran.
Lou Beltran'ın kan izlerinin olduğu yere koy.
Lou Beltran portait sa montre sur le poignet droit.
Lou Beltran, saaatini sağ koluna takıyordu!
Guillermo Beltran est la nouvelle cible des fédés.
Guillermo Beltran, federallerin yeni adamı.
Beltran est celui qui tire les ficelles.
Beltran denen bu herif... gerçek bir güç.
Beltran a franchi la frontière et les règles du jeu ont changé.
Beltran sınırı geçti,... oyunun kuralları değişti.
Il n'y a qu'une place pour infiltrer Beltran et elle est pour moi.
Beltran'ın odasında çalışmak için tek kişilik yer var o da benim olacak.
Il vous craint pas, vous respecte pas, et ça sera pareil avec Beltran.
Senden korkmuyor, sana saygı duymuyor keza Beltran da öyle.
Beltran a vu la même chose que vous. Je vais négocier avec lui directement.
Senin gördüğünü Beltran da gördü yani şu andan itibaren direk onunla anlaşacağım.
Beltran m'a confié ma première tâche.
Beltran bugün ilk görevimi verdi.
Vous avez de la veine que Beltran ait confié la tâche - à notre taupe.
Beltran'ın bize muhbirlik yapan bir adama bilgi verdiği için ne kadar şanslı olduğunu anlayabiliyor musun?
- Si Beltran veut ma mort, je suis mort.
Beltran ölmemi istiyorsa, zaten şansım yok.
Continuez à vous dérober quelques jours, je vous promets que je leur livrai Beltran en personne.
Bir kaç gün daha böyle geciktirme taktiği uygulamaya devam et. Sana söz veriyorum, Beltran'ı onlara kendim teslim edeceğim.
Beltran n'arrêtera jamais de me traquer.
Beltran beni aramaktan asla vazgeçmeyecektir.
On doit convaincre Beltran que j'ai buté Pezuela.
Pezuela'yı hallettiğime dair Beltran'ı ikna etmek zorundayız.
Oui. Peut-être que David vous mettra au jus à propos du projet de Beltran.
Elbette, belki David Beltran'ın esas planı için ipucu verebilir.
Du peu que m'a dit Beltran cet après-midi, il lancerait une combine de blanchiment d'argent qui ferait tressaillir le PDG d'Enron.
Onunla konuştuğumda minik Beltran bir ipucu verdi,... Ivan Boesky'in yaptığı gibi kara para aklama planına başlıyor gibi.
Beltran l'a fait buter.
Beltran onu vurdurttu.
Beltran tâte toujours le terrain, mais il m'acceptera.
Beltran hala nabız yokluyor ama yelkenleri suya indirecek.
J'ai deux boulots : glaner assez d'infos contre Beltran et le cartel pour fournir aux Douanes leur plus grosse arrestation à ce jour et vous couvrir en trouvant ce dossier.
Yapacak iki işim var,... Beltran ve kartele karşı yeterli bilgi toplayıp göçmen bürosuna teslim etmek ve dosyanı bulup kıçını kurtarmak.
Tu utilises l'opération des Douanes sur Beltran pour chourer 100 000 $ - aux gars de Beenie Spears?
Beenie Spears'ın adamlarından 100 bin dolar çarpmak için göçmen bürosunu Beltran'ın üzerine mi salıyorsun?
Beltran ou le conseil tarderont pas à capter l'arnaque et ça va péter.
Beltran ya da yönetim kurulu tufaya düştüklerini ve her şeyin boka sardığını ne zaman fark edebilirler?
Faut que j'arrive à faire illusion deux jours... assez longtemps pour faire disparaître Shane, transformer Beltran en jackpot histoire que les Douanes l'arrêtent en échange d'un accord nous assurant l'immunité.
Parayı toparlamak için bir kaç güne daha ihtiyacım var,... Shane'nin hayalet olması için yetecek kadar. Beltran büyük ikramiye yürüdüğünde, göçmen bürosu onu yakalayacak bize de karşılığında genel af ve dokunulmazlık verecekler.
Le señor Beltran est de l'autre côté.
Beltran diğer tarafta.
Il faut qu'on ramène l'argent à Beltran tout de suite.
Beltran'a parayı hemen geri vermek zorundayız.
J'irai directement voir Beltran lui dire que Pezuela va témoigner.
Dosdoğru Beltran'a gidip ona Pezuela'nın hayatta olduğunu ve tanıklık edeceğini söyleyeceğim.
Beltran n'a jamais parlé de drogue.
Beltran asla uyuşturuculardan bahsetmedi.
Et je veux que Beltran s'imagine avoir des relations dans la police.
Ayrıca, Beltran'ın içeride adamım varmış gibi düşünmesini istiyorum.
Même si j'arrive à tromper Beltran assez longtemps pour rester en vie, j'ai aucun avenir dans lequel me projeter.
Hayatta kalmak için Beltran'ı kandırsam bile yarının planını yapabileceğim bir geleceğim yok.
Olivia a senti le musc de Beltran sur moi. Ça l'a fait mouiller.
Olivia, Beltran'ın üzerime sinen kokusunu hissetti, zevke geldi.
Beltran peut opérer quand au plus tôt?
Beltran'ın harekete geçmesini en erken ne zaman sağlayabiliriz?
Si on persuade Beltran d'avancer son planning à demain, on peut garantir aux Douanes d'épingler le cartel sous 24 h.
Yarın Beltran'ın uyuşturucularını transfer etmesini sağlayabilirsek o zaman göçmen bürosunun önümüzdeki 24 saat içinde kartel baskınını yapmasını garantileyebiliriz.
- Comment on persuade Beltran?
Programını öne almak için Beltran'ı nasıl kandırabiliriz?
Beltran craint quelque chose.
Bir şey Beltran'ı ürkütmüş.
Faites vite, car il va nous les falloir par écrit avant de voir Beltran ce soir.
Acele etsen iyi olur çünkü bu gece Beltran'la buluşmadan önce anlaşmaları yazılı olarak istiyoruz.
Cette réputation vous a permis d'approcher Pezuela et Beltran.
Bu şöhret yüzünden eski baş komiserimin kara listesine girdim sen de Pezuela'yı sorgulamak ve şimdi de Beltran'a yaklaşmak için beni kullandın.
En l'arrêtant, vous vous ferez des amis ici et vous débarrasserez de Wyms.
Beltran'ı manşetlere çıkarmak, Wyms'den kıçını kurtarman ve buralardan dost edinmen için çok yararlı olacak.
Alors dites au revoir à Beltran et à son trafic de drogue international.
O halde, Beltran'ı öpüp uluslararası uyuşturucu trafiğine eyvallah diyebilirsin.
Si on n'arrête pas Beltran demain, ça sera le mois prochain.
Federal yönetim çok sabırlıdır,... Beltran'ı yarın ele geçiremezsek önümüzdeki ay ele geçiririz.
- La drogue de Beltran arrive demain.
Beltran'ın uyuşturucu sevkiyatı yarın geliyor.
À moins que vous ayez signé le document que vous attendiez vous blanchissant pour l'affaire Pezuela-Beltran avant les primaires?
Yoksa şehrin esas sorunlarından önce Pezuela-Beltran olayının temizlenmesi için bekleyen evrakı imzaladın mı?