Translate.vc / Francês → Turco / Bench
Bench tradutor Turco
102 parallel translation
A la station "Grand Concourse" de la 149ème rue, dans le Bronx, Les graffeurs se réunissent à ce qu'ils appellent, "The Writers'Bench." ( "Le Banc des Graffeurs" )
Grand Concourse'da 1 49'cu Street station Bronx'da, graffiticiler birlikte onları ne diye çağıralım, "The Writers'Bench."
Un jour, je suis allé au Banc et je l'ai vu assis là, à regarder les tags.
Bir gün, Bench'e geldim ve onun burda oturduğunu gördüm, taslaklarına baktım.
Tu vas au Banc et tu le vois, quand les trains passent, il fait ça, tu vois, il a des taches d'encre sur ses vétements.
Bench'e gittin ve onu gördün trenlerin gittiği gibi, o da öylece gidiyor, bilirsin, elbiselerinde mürekkep lekeleri vardı.
Faut qu'on se retrouve avec tout le monde sur le Banc de la 149ème.
Herkesle tanışıp ne yapacağız 149. sokakta Bench'te.
Fait spécialement pour Johnny Bench.
Ne düşünüyorsun? Hepsini bir dükkanda buldum.
Il ne l'a jamais récupéré. C'est un masque de receveur! - Comment te remercier?
Johnny Bench için yapılmış bu.Gelip almamış ben de aldım.Bir top tutucu maskı.
Bench.
Bench.
Je vais sur Ie banc parce que c'est Ià ma place.
Tamam, ben gidip bench te oturuyor olacağım çünkü olmam gereken yer orası.
Votre contact, nom de code Bonne-Braise, vous guidera.
Kod adı Bench Press olan bağlantı kuracağınız kişi, kampa kadar size önderlik edecek.
- C'est Bonne-Braise, notre contact.
- Burası Bench Press, buluşma noktamız.
Quand l'un meurt, l'autre fait des haltères avec le cercueil.
Bilmiyorum. Sanki, içlerinden biri ölünce diğeri tabutla bench press ( sporda halter kaldırmak ) yapmak istiyor.
Vous avez fini avec le banc?
Bench'i kullanıyor musunuz?
Je suis entré dans les vestiaires et je suis sûr qu'il cirait les pompes de M. Weed.
Bir keresinde, soyunma odasına girdiğimde, yemin ediyorum, Bay Weed'le bench-press * yapıyordu.
Les frères Bench ont parié qu'il ne dépasserait pas 8 400 mètres.
Bench kardeşler 5400'ü geçemeyeceğine dair iddiaya girdiler.
Ouais, je soulève toujours 200 kilos, et je suis le même enfoiré excepté que...
400 Pound Bench Press basıp, önüme çıkan her o.çocuğunu ezeceğim.Şey dıında...
Steve Bench.
Steve. Steve Bench.
"Le Bacon pré-cuit de Johnny Bench"
"Hazır domuz pastırması - Johnny Bench"
Troisième rang, sur le parquet, derrière le banc.
3. sıra, dip taraf, tam'bench'in arkası.
J'arrivais à soulever 93 kg, couchée.
93 kilo "bench pres" yapabiliyordum.
- Combien pouvez-vous soulever?
- Yanıt verme. - Bench preste kaç basıyorsun?
Ouais, j'ai trop forcé sur mes pecs sur le banc de musculation.
Bench press sırasında göğüs kaslarımı zorlamıştım.
Je lève 120 kg en développé, 200 en soulevé et j'ai une détente de 94 cm les mauvais jours.
120 kg "bench press" basabilirim. 200 kg "deadlift" ve gol çizgisine 4.3 saniyede ulaşırım, ağırlıklarla. Üstelik kötü bir günümde bile "vert" im 15 cm'dir.
Oui, parce que je vais transformer ça en un magasin topless.
- Evet. Çünkü sonunda ben burayı bir üstsüz Work Bench'e çevireceğim.
Ca ne va pas se passer comme ça ici à l'Etabli.
Burada, Bench'te bitmeyecek.
Nous venons du Work Bench.
Work Bench şirketinden geliyoruz da.
Vous êtes du work bench?
Hey siz, Vork Benç'ten misiniz?
Je dois retourner au work bench.
Vork Benç'e geri dönmek zorundayım.
Eh bien, tu sais, je sais pas, tu vas à l'école et tu t'endettes, et puis, tu sais, tu as ton diplôme et tu dois trouver un job pour payer tes crédits, donc tu reviens au Bench où tu as commencé.
Şey... yani sonuçta okula gidip borçlanacaksın ve sonra, bilirsin işte, mezun olduğunda aldığın kredileri geri ödemek için bir işe ihtiyacın olacak ve sen de dönüp dolaşıp yine başladığın yere, Benç'e döneceksin.
Il essaie de convaincre Andi de retourner à la fac à plein temps et d'arrêter au Bench.
Andi'yi koleje tam gün gitmesi ve Benç'teki işini bırakması için iknaya çalışıyor.
Eh bien, c'est pourquoi le Bench nous sauve la journée.
İşte, Vork Benç bir kez daha günü kurtarıyor.
Ca fait exactement 24 heures que je t'ai proposé une extraordinaire carrière ici au Bench.
Sana sunduğum muazzam kariyer teklifinin üzerinden tam 24 saat geçti.
- en travaillant au Bench.
-... bir ev almam mümkün değil.
Bienvenue au Work Bench.
Vork Benç'e hoşgeldiniz.
Il y a pas mal de jolis culs au Bench aujourd'hui.
Bugün Vork Benç'te çok güzel kıçlar var.
Quoi, au Bench?
Nereye, Benç'e mi?
Eh bien, c'est une bonne chose qu'on soit au Work Bench, parce qu'on a tous types de peintures, tout ce que vous voulez.
O zaman Vork Benç'te olduğumuz için şanslıyız, çünkü içeride binbir çeşit boya var. Ne isterseniz.
On a une invitée de marque au Bench aujourd'hui.
Bugün Benç'te çok önemli bir misafirimiz var.
Tu vois cette machine de muscu?
Şu "Bench Press" i görüyor musun?
Au magasin.
the Work Bench.
Ouais, une fois j'ai donné à un SDF devant le Work Bench, la moitié de mon sandwich, je comprends.
Evet, ben de bir keresinde The work Bench'in önündeki bier evsize sandviçim'in yarısını vermiştim. Onu gömebilirdim de.
- du meilleur gloss de chez Bench...
Bench'in en iyi yapıştırıcısı ve...
Je l'ai vu ici, dans le magasin.
Onu gördüm. Onu tam burada Bench te gördüm.
Messieurs, "L'Établi" est l'huître où l'on va habiter.
Beyler, Work Bench bize istediğimizi verecek.
Faudra que j'appelle le siège de "L'Établi" à ton sujet.
Ben de Work Bench'in merkezini ararım.
Carte d'entreprise.
Work Bench ödemiş oldu.
Tu travailles pour moi.
Artık Bench için çalışmıyorsun, tamam mı?
Laisse-moi juste être là.
Ne dersen yaparım. Sadece burada Bench'te olmama izin ver.
Tu sais qu'il vient tout le temps?
İlkinde sıkıştırmış olmalıydı... Tamam, onun sürekli buraya geldiğini biliyor musun? Evet, sadece Bench'in içinde olmak için.
Ted, seuls les employés peuvent travailler à "L'Atelier", je ne peux pas te laisser prendre ses horaires.
Ted, burada Bench'te sadece resmi işçiler çalışabilir, Bu yüzden Sock'ın mesaisini almana müsaade edemem.
Bench!
Bench!
Vers les bancs.
Bench.