Translate.vc / Francês → Turco / Benoit
Benoit tradutor Turco
223 parallel translation
Voilà le père Benoît et sa bicyclette.
Peder Benoit ve bisikleti kahvaltıya yetiştiler.
L'entrée est-elle bien la place d'une bicyclette?
Bisikletinizi holde bırakmanız şart mı, Peder Benoit?
Père Benoît, vous devriez savoir réparer un pneu.
Peder Benoit, lastik yamamayı öğrenmelisiniz.
Le père Benoît te demande de réparer son pneu.
Otto, Peder Benoit rica ettiydi..... bisiklet lastiğini onarabilir misin?
Compris? - Oui.
Paris'e gidin. 62 Rue de Picpus adresinde Saint-Benoit hemşireleri manastırı var.
Benoît!
Benoit!
Blair Benoît, Mickey Milhow...
Clare Benoit, Mickey, Noeaux ve Mike.
Mike et Ingrid.
- Clare Benoit? - Evet. - Bu da Ingrid.
Mon cousin germain, Benoît Clou, il était tout petit, comme ça... il était large comme ça... et bien, lui aussi a eu droit au diabète!
Alman kuzenim, Benoit Clou, böyle küçücükken koskocamandı,
L'herbe de Benoît.
Benoit'nın cebinden arakladım.
Benoît était super.
Benoit benim için tam bir keyifti.
Benoît!
Benoit'm!
Quelque soit le montant que tu me demanderas, Rémy, Toujours, je dis bien toujours, Benoît y pourvoira.
Benden ne kadar istersen iste Rémy daima, ama daima Benoit ayarlayacaktır.
Mr Benoît me l'a donné.
Bay Benoit beni işe aldırdı.
Pour la dernière fois, Benoît Patard s'est présenté dans le box des accusés, la mine narquoise par dessus sa minerve, le regard plein d'arrogance, teinté d'auto-satisfaction.
Son bir kez, Benoit Patard alaycı gülümsemesi,... alışılagelmiş kendini beğenmiş tavırları ve gözlerinde küstah bakışlarla sanık sandalyesine oturdu.
Benoît?
Ya sen Benoit?
Il veut une fresque de Benoît, où est le problème?
Benoit'in çalışmaları hoşuna gidiyor ve bir tane duvar resmi istiyor. - Bunun nesi yanlış?
Me dis pas qu'il apprécie le travail de Benoît.
Castella'nın Benoit'in çalışmalarını sevdiğinden falan bahsetme.
- " Benoît notre-dame, matricule 1818.
Benoit Notre Dame, künye numarası 1818.
- Non, je vous appelle de paris à propos de notre-dame benoît!
- Notre Dame de Paris değil! Paris'ten arıyorum, Notre Dame, Benoit için.
- Benoît notre-dame!
Benoit Notre Dame!
Le lieutenant estrangin, assureur.
Teğmen Benoit Estrangin, sigortacı.
2e classe notre-dame benoît, 2e classe bassignano ange,
Er, Notre-Dame, Benoit. Er Bassignano, Angel.
Benoît notre-dame n'aurait jamais acheté d'engrais.
Benoit Notre-Dame kendi hayvanlarının gübresini kullanırdı. Hiç satın almadı.
Benoît. "
Benoit
Benoit.
Benoit.
Benoit n'est pas mon nom de jeune fille.
Benoit benim kızlık soyadım değil.
Mon frère. Le spécialiste Michael Benoit.
Kardeşim- - uzman Michael Benoit.
Les Spécialistes Lehane et Benoit demandent l'autorisation d'entrer, monsieur.
Uzman Lehane and Benoit giriş için izin talep ediyorlar efendim.
"'Ne tues pas le garçon,'dit le Brave Benoit,
"Çocuğu öldürme." Cesur Benoit dedi,...
Maître Brisset est mort.
- Benoit Brisset öldü.
- Benoit Brisset, 46 ans.
- Benoit Brisset, 46 yaşında.
J'ai quelques questions à vous poser au sujet de Benoît Brisset.
Sana Benoit Brisset hakkında birkaç soru sormak istiyorum.
Saint Benoît, l'hirondelle sous le toit.
Aziz Benedict'in günü, saçakların altında kırlangıçlar.
C'est fatal aussi parler d'un ancien amant. Dire... 'Ah Benoît!
Daha da kötüsü eski bir sevgili hakkında konuşmaktır.
Lui il me faisait jouir'. Le gars à côté de toi fond comme une tache de graisse.
"Benoît gerçekten boşalmamı sağladı!" Yanındaki erkek tereyağı gibi eriyor.
'Tiens, j'y venais avec Benoît'.
"Benoît ve ben burada kaldık."
- Là il faut parler de'Benoît'.
- Benoît'i anmanın vakti geldi sanırım.
Avec Benoît c'était... uniquement sexuel'.
Seni seviyorum " " Benoît'le aramızda geçenler tümüyle cinseldi. "
Merci, Benoît.
Teşekkürler Ben.
Benoît est un ami de longue date.
Bunun yanında, biz eski arkadaşız.
Enfin, Benoît a gagné, voici ce qu'il nous a rapporté.
Neyse, Renoir it dalaşını kazandı.
Pas mal.
Özellikle de Benoit için.
Surtout pour Benoît, il pourra voir venir un peu.
Uzun bir süre endişe duyması gerekmeyecek.
- benoît notre-dame était un paysan de la dordogne.
Benöit Notre-Dame, Dordogne'lı bir çiftçiydi.
C'est le double de la lettre de benoît notre-dame à sa femme.
Bu Dordogne'lu çiftçi Notre Dame'ın karısına yazdığı mektup.
Je t'aime. Benoît.
Seni seviyorum.
- Ça se prononce "Benoît".
Harmess. Bu Hermes.
Plus tôt aujourd'hui, le Pape Benoît XVI lui même, a rendu visite à la statue ici à Bailey pour assister au miracle de ses yeux.
Sabah erken saatlerde yeni papa, Papa 16. Benedict Bailey'e mucizeyi bizzat görmek üzere geldi.
C'était incroyable de voir le Pape Benoît traverser la foule.
Papa Benedict'in kalabalığın arasından geçerken oluşan sahne görülmeye değerdi.
Benoît, des compresses!
Onu kaybediyoruz.