Bentley tradutor Turco

- Un chien n'a pas de Bentley.

Spanyel'ler güzel, rahat bir Bentley'e sahip değiller ama, değil mi?

Bentley Drummel.

Bentley Drummel ile kesiştirdi.

Est-ce vrai que Bentley Drummel te courtise?

Bentley Drummel'in burada olduğu ve peşinde dolaştığı, doğru mu?

Quand M. Jaggers a dit à Bentley Drummel qui étaient mes parents, il n'a plus voulu m'épouser.

Jaggers soyumun nereden geldiğini Bentley Drummel'a anlattıktan sonra... beni karısı olarak kabul etmek istemedi.

J'ai traité Bently de rabat-joie.

Odasına girip yaşlı Bentley'e şöyle dedim, "Bent, seni ihtiyar mıymıntı —"

Melle Bentley, votre stenotype.

Bayan Bentley, stenotipini getir.

- Père veut m'offrir une Bentley ou une Mercedes, et je pense que votre chauffeur pourrait me dire...

Babam bana araba almak istiyor, şoförün bana bilgi verebilir...

M. Bentley, vous deviez bien connaître Lawrence.

Bay Bentley, onu siz de tanırdınız.

Mon nom est Jackson Bentley.

Adım Jackson Bentley.

M. J.E. Bentley

Bay J.E. Bentley

C'est ce que j'ai compris d'après votre lettre, M. Bentley.

Mektubunuzdan anlamıştım, Bay Bentley.

Eh bien, M. Bentley, le commandant Lawrence est avec mon armée.

Binbaşı Lawrence'ı ordumla birlikte bulabilirsiniz.

Dans ce pays, M. Bentley... l'homme qui apporte la victoire est admiré... plus que tout autre homme.

Bu ülkede, Bay Bentley savaşta zafer kazandıran kişi en üstte tutulur.

Cela vous surprend, M. Bentley?

Şaşırdınız mı, Bentley?

- Où est ma Bentley?

- Bentley'im nerede?

- Votre Bentley est à la casse.

- Korkarım miyadı doldu.

Non, attendez, une Bentley blanche.

Hayır, bir dakika, Bentley olsun.

C'est plus chic.

Bentley'ler daha lükstür.

Il aurait pu voler la Bentley puis la compter comme frais de production.

Bentley'i çalıp masraf olarak yazdırabilir.

- Je prends la Bentley.

- Bentley'yi alıyorum, sevgilim.

Ceci est une maison de campagne, une Rolls Royce et une Bentley.

Bu köyde bir ev. Bu bir Rolls Royce ve Bentley.

Vous avez parlé de Bergdorf's, Mme Bentley.

Bergdorf's dediğinizi işittim Bayan Bentley.

Lorsque Mme van Luit a acheté sa nouvelle Bentley, elle a aussi demandé une petite voiture d'occasion pour sa bonne.

Ayrıca bizden üst kattaki hizmetçisi için kullanılmış küçük bir araba almayı istedi.

- Non, j'ai juste ce vieux manoir, une vieille Bentley qui s'essouffle, et seulement une maîtresse.

- Hayır, korkarım yalnızca bu sönük konak Wiltshire'daki en yavaş Bentley ve sadece bir metres.

Je suis assis, là, dans sa Bentley dans le noir, devant son fichu bureau, essayant de faire en sorte qu'on ne me voie pas.

Onun ofisinin hemen önünde, Bentley'nin içinde karanlıkta oturuyorum, kimseye görünmemeye çalışıyorum ve bana ne yaptığımı soruyorsun.

Quant à la Bentley, ma mère en a les clés.

Bentley'e gelirsek, anahtarları annemde.

Je dois te remercier d'avoir ramené la Bentley au bureau.

En azından Bentley'i ofise geri getirdiğin için teşekkür etmeliyim.

Je croyais que ça serait gentil de faire un dîner pour M. Bentley.

Bay Bentley için bir akşam yemeği vermenin dostça olacağını düşündüm.

Bentley.

Bentley.

Bentley!

Bentley!

- Comment ça va, Bentley?

- Nasılsın, Bentley?

Ça va, Bentley?

Nasılsın, Bentley?

La suivante, pas d'université pour les enfants. - Tu me suis?

Çocukların okula gitmez, sen de Bentley marka arabanı kaybedersin.

Bentley Bobster, Duncan Nesbitt, Rupert Waxflatter.

Bentley Bobster, Duncan Nesbitt, Rupert Waxflatter.

L'adresse de M. Bentley est en haut de la page jaune.

Bay Bentley'in adresi sarı sayfaların en üstünde.

Je m'appelle Spencer Barnes, de l'agence Bentley.

Bentley Reklam'dan Spencer Barnes'ım.

Des documents importants dans une valise ont été envoyés chez M. Bentley.

Bazı çok önemli valizler bay Bentley'in evine gönderildi.

Je voulais dire bonjour. Walter Bentley.

Sadece merhaba demek istedim.

Avec Walter Bentley?

Walter Bentley ile mi?

Bentley est en première place pour reprendre notre campagne publicitaire.

Şu an Bentley, ulusal reklam kampanyamızı almak için ilk sırada.

Aux affaires internationales, aux bonnes relations entre les pays, et à l'avenir prospère des Aliments de Qualité grâce aux entreprises et à l'agence Bentley!

Uluslararası işe, iki ülke arasındaki iyi ticari ilişkilere ve Yüksek Kalite Yiyecekler'in sağlıklı geleceğine. Sakamoto Enterprises ve Bentley Reklamcılığa teşekkürler!

Et on adore ce qu'a fait Bentley avec les cookies Kerry.

Ve Bentley'in Kerry Kurabiyeleri'ne yaptığını sevdik.

Je veux parler à Walter Bentley sur le champ!

Bana hemen Walter Benley'i bağlayın.

Walter Bentley est en téléconférence.

Walter Bentley telekonferansta.

Bentley n'est pas la seule agence.

Bentley tek ajans değil.

Je préférerais une Bentley.

Asıl istediğimse, Bentley.

Je trouve toujours qu'une Bentley est de bon goût.

Rolls Royce'u hep beğenmişimdir.

Beethoven, à 23 ans, composa sa 1re sonate. En 1923, Jack Bentley établit son record... au base-ball, en marquant 427 points.

- Beethoven ilk piyano sonatını... 23 yaşında besteledi. 1923'te, Jack Bently, bir atıcının... toplayacağı en iyi sayıyı toplayıp rekor kırdı.

Oui.

Bayan van Luit'in yeni Bentley'ini ne zaman satınaldığını hatırlarsın?

Vous vous souvenez de moi?

ALBAY BENTLEY HYDE MILGROUP Kıdemli Subayı... ve Salvador Askeriyesi ABD Danışmanı

- La Bentley?

Bentley'yi mi?