Beth tradutor Turco

Je cherche ma fille, Beth Brennan.

Kizimi ariyorum. Îsmi Beth Beth Brennan.

Beth est mon amie, je vais pas l'abandonner.

Beth benimde arkadasim tamam mi? Arabaya binip böyle kolay buradan uzaklasamam

Alors, Papa de Beth, on va où?

Pekala, Beth'in babasi Nereye gidiyoruz?

Beth était un accident, un accident bienheureux.

Ve beth aslinda kazara oldu. Mutlu bir kaza. Kutsanmis bir kaza

Ils vont tuer Beth si je la trouve pas.

Eger ona önce ulasmazsam Beth'i öldürecekler

Je viendrai te chercher quand j'ai Beth.

Beth'i aldigimda gelir seni alirim

- Je te raccompagnera quand j'ai Beth.

Beth'i aldigimda seni geri götürürüm

- Je veux qu'Angela reste ici... du temps pour chercher Beth, et sortir d'ici en sécurité.

Sadece biraz zaman Ve Angela için güvenli bir yer.. Bana Beth'i bulmam için biraz zaman ver

Beth est ta fille.

- Beth senin kizin? - Evet

Son nom est Beth Brennan, ma fille.

Adi Beth Beth Brennan, benim kizim.

T'es ma raison de vivre, Beth.

Devam etmemin tek sebebi sensin Beth

Beth et Tommy?

Bette ve Tommy mi?

Avec Beth, ça fait 2 ans que c'est la guerre déclarée.

Sen ve Bette son iki yıldan beri sadece kavga ediyorsunuz.

Beth, c'est Aaron.

Bette, ben Aaron.

- Mary Beth?

- Mary Beth mi? - Buyurun?

Beth? Pose le téléphone à côté d'elle, s'il te plaît.

Beth telefonu benim için Janey'nin yanına koyar mısın lütfen?

Beth, Mickey et moi on faisait ce qu'on fait chaque Mercredi..

İsteklerinizin canı cehenneme. Ben, Beth ve Mickey, her çarşamba yaptığımız şeyi yapıyorduk.

ses poils sur le torse, et pété de muscles avec ça, ne serait-ce que son odeur...

Hele o kıllı göğsü ve kasları yok mu! Kokusu bile çok cezbediciydi, Beth.

Beth, tu l'as déjà vu?

Beth, adamla tanıştın mı sen?

Salut mon cœur, bonjour Beth.

Merhaba, tatlım. Merhaba, Beth.

Tu restes dîner avec nous, Beth?

Bu akşam yemeğe kalacak mısın, Beth?

Il s'est avéré que Beth, Mickey et Theo avaient raison.

Beth, Mickey ve Theo'nun haklı olduğu ortaya çıktı.

Tante Beth est la meilleure.

Beth Hala'n bu konuda iyidir.

Qu'est-ce qui s'est passé?

Ne oldu? Beth?

Beth, tu ne penses vraiment pas...

Beth, bunu benim yaptığımı...

Beth, je ne l'ai pas fait.

Beth, ben yapmadım.

Beth et Ellie, vont rester chez des amis pour quelques jours.

Beth ve Ellie birkaç günlüğüne Beth'in arkadaşında kalsalar iyi olacak.

Michael, c'est moi. C'est Beth.

Michael, benim.

S'il te plaît.

Beth, lütfen.

Daisy, c'est moi, Mary Beth.

Daisy, benim... Mary Beth.

Mary Beth Nealberry, chérie.

Mary Beth Nealberry, tatlım.

Tu te débrouilles bien, Beth.

Güzel görünüyor Beth.

Beth Fetherage.

Beth Fetherage.

Beth?

Beth?

C'est là qu'on voulait prendre notre retraite, Sara Beth et moi. Oui.

Sarah Beth ve ben emekliliğimizi orada geçireceğimize dair konuşurduk hep.

Je vous présente mon assistante, Beth Johnson.

Bu Beth Johnson, asistanım.

- Beth, dans ta chambre.

- Beth, odana git.

Bien sûr que non, Beth.

- Tabii ki değiliz, Beth.

Vas y. Je m'appelle Beth. J'ai un fibrosarcome.

Ben Beth...

Salut, chéri, c'est Beth.

Selam tatlım. Ben Beth.

Vous voulez savoir la situation de Beth, avant qu'elle ne s'enfuie de chez son oncle?

Amcasından kaçmadan önce Beth'in ne halde olduğunu bilmek ister misin?

Salut Beth.

Selam Beth.

En fait, si c'est Beth, c'est sûrement pour moi aussi, attends.

Aslında, şu Beth beni de arıyordur kesin, bekle.

Il sait qu'on a pas d'amie Beth, il va comprendre que c'est un code.

Beth diye bir arkadaşımız olmadığını biliyor, şifre olduğunu anlayacak.

Beth, si tu savais la journée que j'ai eue...

Beth, şu geçirdiğim günü bir bilsen- -

Beth, non, attends, écoute...

Bette, dinle...

Eux, c'est Beth et Mickey.

Bunlar da Beth ve Mickey.

Beth, c'est juste intense. C'était juste bestial.

O bile yeterdi.

Beth!

Beth!

Beth? Ellie?

Ellie?

Sarah Beth.

- Sarah Beth.