Translate.vc / Francês → Turco / Biere
Biere tradutor Turco
158 parallel translation
BIERE
BİRA
Sans biere, sans femmes, sans bistrots.
Bira yok, kadın yok, bilardo salonu yok. Hiçbir şey yok.
- de la biere?
- Bira mı o?
- J'amene la biere a ta surboum.
- Partin için bir fıçı içki ayarladım. - Benim partiden falan haberim yok.
Mettez de la biere au frigo!
Soğuk bir bira hazırlayın.
- C'est quoi? - On dirait de la biere.
- Bu da ne?
On a le droit de boire de la biere?
Bira içmemiz gerekiyor mu?
Une biere, s'iI vous plait?
Bir bira alabilir miyim, lütfen?
Je voudrais une autre biere.
Bir bira daha istiyorum.
Remarque... Le pere vend de la mauvaise biere.
Baban sadece bira satıyor.
Ou c'est peut-etre Rodg qui a bu trop de biere froide et qui nous aura lache une grosse brise en direct de son trou de balle?
Belki de Rodg, çok fazla soğuk bira içmiştir ve nefes verirken bizi serinletmiştir o koku da belki onun götünden çıkmıştır, ihtimaller dahilinde mi sizce?
De la biere, vite!
Bize biraz bira getir. -
Chlykov... ma vie contre une biere.
Şlikov. Benim yaşama amacım bira, billiyorsun.
on aura la biere, et on aura les sprats.
Bira, balık! Hadi gidelim!
Ou elle est, ta biere?
Evet, bira demiştin.
- Tu veux une biére?
- Bira ister misin?
- Une biére pour moi.
Bir bira alayım.
Une biére.
Bira.
Vous aimez la biére?
Bira sever misin?
- un verre de biére.
- Bira içtin mi hiç?
Allez, buvez une gorgée de biére.
Hadi Edie. Biraz bira iç.
Donnez-moi une biére.
Bir bira ver.
Alors, shérif, une biére ou un pari? - Oü en est la cote?
Ne alırsın Şerif, bira mı bahis kuponu mu?
- Une biére fraîche me ferait du bien.
- Soğuk bir bira iyi giderdi.
J'ai fourni le bateau, tu fournis la biére.
Ben tekne işini hallettim. Sen de birayı getir.
Va me chercher un pichet de biére.
Bana fıçı bira getir.
- Une biére bien fraîche.
- Soğuk olsunlar!
T'as mis de la biére sur mes lunettes!
Gözlüğümün üstüne bira sıçrattın!
De la biére tiède et des sandwiches qui remontent au lycée.
Liseye gittiğin zamandan kalma sıcak bira ve iki adet sandviç.
Une biére fraîche pour Roy.
Roy'a soğuk bir bira.
Allez. Je t'offre une biére.
- Gel de bira ikram edeyim.
- Une biére?
- Bira ister misin?
On a que de la biére.
Evde sadece bira var.
Tu n'as pas de biére?
Evde nasıl bira bulundurmazsın?
Il nous faut plus de biére, cependant.
Ama biramız yetmeyecek galiba.
Ici, avec une miche de pain, derriére le comptoir, un recueil de vers, un verre de biére...
Bir dilim ekmeğimle şiir kitabımla bir bardak biramla...
Plus de biere!
Bir bira daha!
Je veux pas de biére. Je veux une glace.
Bira değil, dondurma istiyorum.
Biére, tequila?
Bira, tekila?
Une biere et un coca.
Bir bira ve bir Coca-Cola.
Je commençais la biere à 10 h du matin.
Sabah saat onda, birayla başlardım.
Biére Ba Muy Ba, y a bon bière Vietnam.
Ba Muy Ba birası, Vietnam'ın en iyi birasıdır.
Biére Ba Muy Ba, seule bière Vietnam.
Ba Muy Ba birası, Vietnam'ın tek birasıdır.
Je te paie une biére.
Sana bir bira ısmarlayayım.
Je vous paie une biére.
Sana bir bira ısmarlayayım.
- Tu bois une biére?
- Bir biraya ne dersin?
J'ai bu une gorgée de biére, on dirait de la pisse.
Bir yudum bira aldım, tadı sidik gibi geldi.
Je te parie une biére que tu vas me le dire.
Bir birasına bahse varım, şimdi söyleyeceksin.
La biére est chaude, c'est une baraque, il y a des B-26 dehors, des pilotes à l'intérieur, une piste dans les bois.
Bira ılık, salon prefabrik... dışarıda bombardıman uçakları, içeride sıkı pilotlar var. Ormanda da bir pist.
Une biére, s'il vous plaît.
Bir bira lütfen.
- Une biére.
- Kök birası.