Translate.vc / Francês → Turco / Bilge
Bilge tradutor Turco
1,297 parallel translation
- C'est Meg, grand sage!
Bu Meg, bilge kişi.
Jeune Marklar, ton Marklar est sage et vrai!
genç Marklar, senin Marklar'ın bilge ve doğru..!
Seuls des imbéciles laisseraient cela leur arriver.
Ben... kabalık etmek istemedim. Atalarınız bilge kişilerdi.
Selmak est aussi sage qu, on le dit.
Sanırım Selmak söyledikleri kadar bilge biri.
"Jack est un homme sage." "Jack est un homme dangereux."
" Jack, bilge.
L'Empereur a sagement décidé qu'un seul homme était assez honnête et loyal pour se voir confier la tâche de reprendre la production en main.
Bilge imparator, bahar üretiminin canlandırılması konusunda güvenebileceği... bir tek dürüst ve sadık kişi olduğuna karar verdi.
Quand les mages ont dit que l'étoile sur Bethléem signifiait que le fils de Dieu était né,
Üç bilge, Kral Herod'a Bethlehem'in üzerindeki yıldızın Tanrı'nın Çocuğu'nun doğduğunun işareti olduğunu anlatınca,
Un sage m'a dit un jour qu'aucun rabbin ne peut sauver personne.
Bilge bir adam bana daha önce şöyle demişti : "Hiçbir haham kimseyi kurtaramaz"
Quel homme plus sage et plus vieux va me remplacer?
Benim yerimi alacak daha bilge ve yaşlı adam kim?
Je trouve cela amusant, car c'est Marc Aurèle, Marc Aurèle le sage et l'érudit, qui avait ordonné notre fermeture.
Bence bu çok eğlenceli. Çünkü bilge Marcus Aurelius, alim Marcus Aurelius... gladyatör gösterilerini yasaklamıştı.
Un sage comme vous m'empêcherait de tirer.
Senin kadar bilge biri beni ateş etmekten alıkoyabilir.
Ton frère est un sage.
Kardeşin bir bilge.
- Ma femme n'est peut-être pas instruite, mais elle est pleine de bon sens.
- onu buraya atmak istiyordu. Karım eğitimli değildi. Ama, zaman zamanda bir bilge.
"Le sage quine fait rien ne gâchejamais rien", disait Lao-Tseu.
Lao - tzu "Bilge bir şey bozamaz çünkü hiç bir şey yapmaz" der.
On a été envoyés par le sage et grand leader...
Bilge ve güçlü bir lider tarafından gönderildik
J'ai le plaisir de vous présenter notre sage et grand leader
Size bilge ve güçlü liderimizi takdim etmekten büyük onur duyarım
Je suis le hibou.
Ben bilge baykuşum.
je jouerai le rôle... d'une Mme Solomon plus âgée et plus sage.
Ama oturumu kapatmadan önce, izninizle daha yaşlı ama daha bilge bir Bayan Solomon rolünü üstlenmek istiyorum.
Une femme très sage m'a dit l'an dernier :
Çok bilge bir kadın geçen sene bana şöyle demişti :
Le Grand Sage, lui-meme.
Evet! O bilge olan kişi, ta kendisi.
II est aussi dans Ie jeu n % 5, modifie pour voyager dans Ie temps.
Bu 5. oyunda da vardı. Bilge kişi tarafından zaman yolculuğu için modifiye edilmişti.
- C'est Ia tenue des Grands Sages.
Hey, o bilge olanın cübbesi!
Que vous appelez les Grands Sages.
"Bilge olanlar" dediğiniz kişiler.
ils ont dit qu'iIs etaient envoyes par Ie Grand Sage.
Onlar bilge olan tarafından kutsal bir göreve gönderildiklerini söylediler.
Le Grand Sage?
Bilge olan mı?
Eh bien, ce n'etait qu'une blague.
Koca bir hiç, tamam mı? Şimdi ne olacak, ey, bilge olan? Evet hepsi öyleydi. Bir şaka.
Qu'y a-t-il, O, Grand Sage?
Ne oldu, bilge olan?
Depuis des siecles, Ies Grands Sages recrutent des apprentis tels que vous.
Asırlardır, biz bilge olanlar onu sizin gibi yeni asker toplamak için kullandık.
Que voulait dire Ie Grand Sage par : "Cherchez Ie centre?"
Merkezi araştırın dediklerinde bilge olanlar ne demek istiyordu?
Le vrai Grand Sage.
Evet, gerçek bilge olan.
Je me demandais, vieux sage, gay, que tu es... Coca?
Merak ediyorum bilge, eşcinsel filozofu, kola mı, diyet pepsi mi?
Qu'est-il arrivé à notre justice présidée par nos anciens?
Bilge yaşlılar tarafından yönetilen adalet sistemine ne oldu?
Comme tu es âgée, tu as la sagesse.
... çünkü senin yaşlı ve bilge olduğunu söyledi.
vous êtes trop sage pour punir toute une planète de l'action d'un seul homme.
Sayın Şansölye, sizler bir tek kişinin yaptıklarını tüm bir gezegene mal etmeyecek... -... kadar bilge insanlarsınız.
L'homme le plus sage que l'on connaisse vient-il de faire...
- En bilge adam şöylemi yaptı?
- Je m'avoue vaincu. - Sage petit.
Bilge adam.
En tant que ton entraîneur de danse très sage mais alcoolo, je sais que ton père, où qu'il se trouve, te regarde et sourit.
Bilge ama alkolik dans koçun olarak bir yerlerde babanın sana bakıp gülümsediğini biliyorum.
Dites-moi... ami, depuis quand Saroumane a-t-il abandonné la raison pour la folie?
Söyle bana dostum Bilge Saruman ne zaman mantık...
Ceci sont les dagues de Noldorin.
( Bilge-Noldor Halkı ) Noldorin'in hançerleri.
J'ai déjeuné avec les rois mages.
Bugün bilge adamlarla yemek yedim.
Serpent sage
Bilge yılan.
Si tu n'es pas sage.
Sen bilge değilsin.
Celui qui se désespère n'est pas savant,
Umutsuzluğa kapılan bilge olamaz.
Ma mère est arrivée vieux druide?
Annem geldi mi yaşlı bilge?
Et en conséquence, il y a lâ quelque chose d'humain.
Çünkü saftır, yapmacık olmayan sekstir. Ve bu nedenle bilge insanlar.
On fait Ie malin, hein?
Bilge çocuk ha?
On m'a dit que vous étiez très puissant, très sage.
Çok güçlü, çok bilge olduğunu söylediler.
On la suit, comme l'ont fait les Rois mages.
Aynı İncil'deki üç bilge gibi onu takip ediyoruz.
D'Argo si sensible... Exubérante Chiana, futé Rygel. Généreuse Aeryn, innocent Crichton.
Hassas D'Argo... coşkulu Chiana... bilge Rygel... özgeci Aeryn... masum Crichton...
C'est un sage.
Öyle mi, bence sana bunları öğreten adam son derece bilge biriymiş.
"Le sage évite le danger."
"Bilge bir adam asla kendini tehlikeye atmaz."