Translate.vc / Francês → Turco / Bios
Bios tradutor Turco
87 parallel translation
Vous n'avez pas de légumes bios en ville?
Şehirde doğal sebze bulunmuyor, değil mi?
Vous avez des bios de gens de théâtre? Des livres rares, des magazines?
Nadir bulunan kitaplar ya da dergiler raflarının altında olmayan herhangi bir tiyatro biyografiniz var mı?
- Où sont les bios?
Kısa biyografiler nerede?
L'auto extraction et les bios fluctuations ont l'air normales.
Otomatik kurtarma ve biyolojik dalgalanmalar normal görünüyor
Merci. Les légumes sont tous bios?
Sebze tabağındaki sebzeler organik mi?
Je suis allée chez le médecin et il a fait la... la bios...
Sonra doktora gittim. O da şey yaptı...
En particulier les bios.
Organik olarak yetişiyor.
Takuya... Quelle est la version du BIOS que je dois utiliser?
Takuya, hangi BIOS versiyonunu kullansam?
Que des légumes beaux, bios et frais, que tu vas bientôt regretter.
- Hepsi çok güzel organik. - Çok özleyeceksin bunları
Des aliments bios, de saison, et frais.
- Organik, taze yiyecekler.
lmplante le BIOS, et flashe-le.
Bios dosyalarını girmen lazım.
Ils devront quand même le tuer dans le BIOS.
Bios'da öldürmeleri gerekir ama.
Je n'ai jamais la gueule de bios.
Ben akşamdan kalma olmuyorum.
J'ai des cafés. Et les brioches bios qui vous plaisent tant.
Kahve ve sevdiğiniz şu küçük organik çöreklerden getirdim
Et elle a tellement bidouillé ma carte-mère que le BIOS a été bousillé et j'ai dû faire une réinitialisation totale.
Ana kartımı öyle bir mahvetmiş ki BIOS berbat oldu. Bilgisayara format atmam gerekti.
- Ouais. Des œufs bios.
Bu yumurtalar organik.
Non, elle est végétarienne et ne mange que des végétaux bios.
Hayır, kadın sadece organik sebzeler yiyen bir vejetaryen.
J'ai simplement remarqué que vous flâniez prés des produits bios et déduit que vous aviez du temps libre.
Sizi organik ürünlerin önünde oyalanırken gözetledim de boş vaktiniz olduğunu farz ettim, o kadar.
Voila les gars. Y'avait plus de bananes bios.
İşte.Organik muzları kalmamış.
Une solution plus élégante consisterait à flasher le BIOS et à remplacer le CPU foutu.
Daha akılcı çözüm BIOS ayarlarını yapıp yanmış CPU'yu çıkarmaktır.
Voici votre mot de passe pour le BIOS.
İşte bu sizin bios-giriş şifreniz.
Comme d'habitude, installer un système à sécurité intégrée dans le BIOS.
- Her zaman yaptığım şeylerin aynısı. - Bios'da seviye hata koruma devresi yüklü.
Autorisez le BIOS.
Bios yetkilendirmelerini ayarlaya mı?
Monsieur, on a reçu un nouveau S.M.S. "Autorisez le BIOS."
Efendim, yeni bir mesaj daha geldi. Gelen mesaj şöyle : Bios yetkilendirmelerini ayarlayın.
Ça veut dire quoi, "Autorisez le BIOS"?
Bu bios yetkilendirmesi de ne demek oluyor?
Et passer tout leur temps et je veux tout leur temps dans le BIOS.
zamanlarının çoğunu sinemada harcarlar..
J'ai des kiwis bios.
Organik kivileri de aldım yanıma.
Fruits et légumes bios, est-ce que ça vaut le coup?
Organik meyve ve sebzelerin fiyatı bu kadar yüksek mi olmalı?
Affichez les bios des victimes.
Amanda Holt ve Christopher Broyles. Kurbanların bilgilerini göster.
Elles sont bios, au moins?
Organik mi?
- Je suis désolée, tout le monde, mais le fichu lait de chanvre et les jardins bios, ce n'est pas pour moi.
- Özür dilerim çocuklar ama lanet kenevir suyu ve organik çiftçilikle işim olamaz.
... et des fabricants de produits bios bien établis.
Organik ürünler satan şirketlerle de temas hâlindeyiz.
L'IDE a été transmis au BIOS de façon bizarre et le CHS était stocké dans le CMOS.
IDE kablosu BIOS'a garip bir şekilde yönlendirilmiş ve silindir kesim BIOS içine kaydedilmiş.
et le bas, "vendeurs de burritos bios à un concert des Widespread Panic"!
Üst tarafım müze için bağış topluyor, alt tarafımsa Widespread Panic konseri çıkışında, otoparkta köfte dürüm satıyor.
Je suis désolée mais vous êtes stréssé et seul et cette femme a une peau parfaite, comme les poulets bios.
Üzgünüm ama streslisin ve yalnızsın ve o kadında kusursuz bir cilt var, organik bir tavuktaki gibi.
Essaye de rentrer dans la mise à jour du BIOS, et ensuite intercepte la requête pour pouvoir répondre par une cheval de Troie. C'est facile.
BIOS'un güncelleme yapmasını iste ardından da talebin gitmesini engelle böylece karşılık olarak Truva virüsü gönderebilirsin.
Je doute que ce soit des plants bios.
Organik olarak yetiştiğinden şüpheliyim.
Des restaus bios.
Doğal yemek mekanı.
Pour trimballer des bagels bios et vendre de vieux albums d'Elton John.
Organik açmalardan yapıyorsunuz ve eskimiş Elton John albümlerini satıyorsunuz.
Je sais que les prix sont exorbitants, mais on ne peux pas battre les produits bios.
Biliyorum, fiyatlar ateş pahası ama sadece organik ürünlerle beslenemezsin.
Le BIOS est une de ces puces, on ne sait juste pas laquelle.
BIOS o çiplerden biri ama hangisi olduğunu bilmiyoruz.
La ROM BIOS est la seule partie de la machine conçue par IBM.
ROM BIOS, makinede IBM'in bir fiil dizayn ettiği tek kısım.
La ROM BIOS du PC IBM.
IBM PC-ROM BIOS.
Tu prends les trouvailles de Clark sur la puce BIOS, tu dis à un ingénieur de construire un PC qui fonctionne de la même façon mais sans lui dire comment le faire.
- Clark'ın BIOS çipinde bulduklarını alırsın bir mühendisine aynı şekilde işleyen bir ünite yapmasını söylersin ama nasıl yapacağını kendi bulur.
Je ne crois pas qu'on ait un ingénieur capable de construire un BIOS à partir de rien à part notre touche à tout là.
- Burada oturan Sonny Bono dışında sıfırdan bir BIOS yapabilecek başka mühendisimiz yok.
" Un ravissement pour les gourmets, ce nouveau et élégant restaurant scandinave est spécialisé dans les ingrédients locaux et bios accommodés dans le style cuisine nordique contemporaine.
" Gurmeye hitap eden bu şık, yeni İskandinav lokantası yerli organik malzemelerin çağdaş Kuzey mutfağı usulü pişirilmesinde uzman.
Vous avez été embauchée pour répliquer notre BIOS mais vous n'y aurez pas accès.
Bizim BIOS kodumuzun kopyasını yazmak için işe alındın ama BIOS kodumuza bakmayacaktın.
Je n'ai pas besoin de consulter votre BIOS, ça ne m'intéresse pas de copier de la merde.
Bakın, BIOS'unuza bakmam çünkü zırvalık kopyalamakla ilgilenmiyorum.
- Le temps qu'elle termine le BIOS.
BIOS'u bitirene kadardır.
D'accord, mais les quatre-quarts sont fait main - vraiment- avec de l'amour et des oeufs bios, alors que les donuts sont fait avec de la graisse animale par des étrangers avec des filets sur la tête.
- Ama kağıtlı pastalar ev yapımı. Gerçekten. Sevgi ve organik yumurtayla yapıldı.
Tu as installé quoi?
- Bios neyi dedin?