English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Blackburn

Blackburn tradutor Turco

116 parallel translation
Appartements Blackburn?
Blackburn apartmanı mı?
Vous n'êtes pour rien dans la mort de Blackburn.
Evet, hepsi bu. Ed Blackburn'e olanlar yüzünden kendini suçlamayı bırak. Senin hatan değildi.
Et Blackburn était un tireur d'élite.
Blackburn de iyi bir nişancıydı. Gördüğü her şeyi vurabilirdi.
C'est ça qui a tué Johnson et les autres? Oui.
Ed Blackburn'ü, Gramps Johnson'u ve diğerlerini o mu öldürdü?
- Au Blackburn.
- Blackburn'e.
Je choisis donc ce moment pour parler d'Annie Blackburn.
Diane, özel bir konu olsa da şu anda Annie Blackburn'den bahsetmek istiyorum.
Annie Blackburn, tu arrives au bon moment.
Annie Blackburn, mükemmel bir zamanlaman var.
La gagnante de ce concours et notre nouvelle Miss Twin Peaks est... Annie Blackburn.
Yarışmamızın birincisi ve yeni Bayan İkiz Tepeler Annie Blackburn.
Je pense à Annie Blackburn.
Oh, sadece Annie Blackburn'u düşünüyordum.
Souriez. Pour les mauvaises nouvelles, Garvin envoie Blackburn.
Kötü haber olsaydı, Garvin Phil Blackburn'ü gönderirdi.
- Tu as dit à Black...
Blackburn'ü aradın...
Le lendemain, M. Blackburn m'a appris qu'elle m'accusait de harcèlement sexuel.
Ertesi gün, Bay Blackburn... ona cinsel tacizde bulunduğumu söylediğini söyledi.
J'ai parlé avec Blackburn, un ami de Tom.
Phil Blackburn'le konuştum. Tom'un arkadaşı olduğunu biliyordum.
Donald W. Blackburn.
Donald W. Blackburn, Doktor.
Pourquoi y a pas Blackburn?
Neden Blackburn'un ismi burada yok?
Vous venez ou vous attendez Blackburn?
Geliyor musun, yoksa Blackburn'u mu bekleyeceksin?
Blackburn est mort.
Blackburn öldü.
Je me suis réveillé par terre... avec Blackburn!
Koridorda uyandım. Blackburn....
Tes moindres déplacements, tes rencontres, tout ce que Blackburn et toi vous êtes dit : enregistrés et connus de moi en direct!
Gittiğin her yer, gördüğün her insan sen ve Blackburn'un her duyduğu kelime, videoya ve teybe, gördüğüm ve duyduğum herşey tarafımdan kaydedildi!
C'est une version modifiée du Ken Blackburn de 1998.
Bu, Ken Blackburn'ün 1998'de dünya rekoru kıran tasarımının biraz değiştirilmiş şekli.
- Blackburn.
- Blackburn.
Premiére classe Blackburn.
Er Blackburn.
- ça va, Blackburn?
- Blackburn, sen iyi misin?
Vas-y, Blackburn!
Haydi Blackburn, haydi! Haydi!
Blackburn, tu m'entends?
Blackburn, beni duyabiliyor musun?
Trouvez-lui un toubib.
- Blackburn, beni duyabiliyor musun? - Sıhhiyeye götürün.
- Si Blackburn n'était pas tombé...
- Çünkü Blackburn düştü.
Je parlais à Blackburn. Il m'a demandé :
Geçen gün Blackburn'le konuşuyordum bana " Ne değişti?
Donnez celles-ci à John Blackburn au Times.
Bunları Times dergisinden John Blackburn'e ver.
M.Blackburn, vous êtes là?
Bay Blackburn, orada mısınız?
Il vit avec M.Blackburn depuis qu'il est bébé
Bebekliğinden beri, Bay Blackburn ile yaşıyor.
A ce moment là, Blackburn a attrapé le singe et a pris la direction de la chambre
Evet. İşte o anda Blackburn maymunu kaptığı gibi,... yatak odasına giden holden aşağı kata kaçtı.
- C'est ce qu'a fait Blackburn
- Blackburn'ün yaptığı gibi.
Ils l'ont trouvé ici, 4 blessures par balle
İşte dört kez vurulmuş Blackburn oradaydı.
Et si Ian Blackburn avait appris au singe à le descendre dans la panic room?
- Evet,... ya Ian Blackburn, şempanzeyi panik odasında kendisini vurması için eğittiyse?
Ian avait une police de 100 000 $
Randy, Ian Blackburn'ün 100,000 dolar yaşam sigortası vardı.
Ecoute, dans la panic room, Ian Blackburn a été touché 4 fois 4 balles tirées, 4 qui ont touché
Düşünsene, panik odasında, Ian Blackburn dört kez vuruldu. Dört vuruş, dört isabet.
- Ouais Nous aidons la police à résoudre la mort de Ian Blackburn
Ian Blackburn soruşturmasında polise yardım ediyoruz.
- Mme Blackburn...
- Bayan Blackburn.. - Chloe.
- Chloé Chloé Balckburn...
Chloe Blackburn.
Ian Blackburn avait l'habitude d'enregistrer des mémos
Ian Blackburn kendi notlarını kaydetmek için kullanırdı.
Ian Blackburn a été tué par un chauve et Darwin a tout vu
Ian Blackburn'ü kel bir adam öldürdü, ve Darwin bunu gördü.
Kurt n'a pas construit la panic room pour protéger Ian Blackburn il l'a construite pour le tuer
Kurt, panik odasını Ian Blackburn'ü korumak için inşa tasarlamadı. Öldürmek için tasarladı.
Vous êtes en état d'arrestation, M. Wolff pour le meurtre de Ian Blackburn
Ian Blackburn'ü öldürmekten tutuklusunuz Bay Wolff.
Chef adjoint Johnson, sergent Gabriel, voici Bill Blackburn et Steven Simms du F.B.I.
Amir Yardımcısı Johnson, Çavuş Gabriel. Bunlar Bill Blackburn ve Steven Simms.
Vous allez seulement prendre rendez-vous avec les agents Steven Simms et Bill Blackburn.
"Ara, konuşmak için gün al" dedim. Özel ajan Steven Simms ve Bill Blackburn'ü iste.
On va prévenir Simms et Blackburn au F.B.I., il faut leur faire savoir qu'on vient de libérer Nick.
Ben derim ki Simms ve Blackburn'u arayalım. Nick'i saldığımızı söyleyelim.
Phyllis, vous n'êtes pas au téléphone avec votre sœur de Blackburn.
Phyllis, Blackburn'deki kız kardeşinle konuşmuyorsun.
Les Confédérés s'emparent de Fort Blackburn.
Güneyliler Kazanıyor.
C'est Blackburn!
Bu Blackburn.
Ian Blackburn, c'est un grand producteur de disques
- Kurban kim? - Ian Blackburn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]