English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Bluebird

Bluebird tradutor Turco

61 parallel translation
Bluebird Hill nous attend la-haut qui veut me suivre?
Önümde Bluebird Tepesi Yolumda gidiyorum
Une fille du Blue Bird s'est suicidée.
İntihar! Hostes Bluebird.
Le Blue Bird était hypothéqué.
Bluebird çok borçlanmıştı.
Je travaillais depuis longtemps chez Barney, le propriétaire du Bluebird Inn.
Bluebird Inn'de Barney ve ben bir süre birlikte çalıştık.
L'oiseau bleu n'a pas d'argent, l'oiseau bleu n'a pas de famille, l'oiseau bleu ne porte pas de montre, il répond à l'appel du vent.
* Bluebird'ün hiç parası yok * * Bluebird'ün hiç akrabası yok * * Bluebird hiç takmaz saat *
Si l'oiseau bleu vole alors pourquoi pas moi?
* Eğer Bluebird uçabiliyorsa, neden ben uçamıyorum *
Va à la Laverie Bluebird et donne-leur ta clientèle.
"Bluebird" otoyıkamaya gidip, onlardan iş iste.
Ecoutez, Lonnie, cette Laverie Bluebird, ils me mettent en faillite.
- "Bluebird" beni perişan ediyor!
Tu était une bizute, une pisseuse, une girl-scout.
Bir Bluebird idin, bir Brownie idin bisküvici bir kız idin.
PRÈS DE LA BASE AÉRIENNE D'ELLENS, SUD-OUEST DE L'IDAHO
23.976 çeviri : ~ i ~ bluebird ~ i ~
Le Bluebird de 1 968.
1968 model Blue Bird.
Vous saurez trouver la marche arrière d'un Bluebird de 68?
68 model Blue Bird ile nasıl geri gideceğini biliyor musun?
Prenez par exemple Donald Campbell... 1967, record de vitesse avec l'Oiseau de Feu.
Mesela sizin Donald Campbell. 1 96 7'de Bluebird ile sudaki hız rekorunu kırdı.
Malcolm Campbell l'a fait avec une Bluebird, en dépassant les 480 km / h.
Malcolm Campbell bu işi "Mavi kuş" ile başarmıştı. Saatte 300 milin üzerine çıkan ilk adamdı.
Tu peux appeler un taxi. Taxis Bluebird.
Ben şimdi onun yanına döneceğim.
Une carte de visite de Bluebird Supply sur lui.
Cüzdanında Bluebird Supply kartviziti vardı.
L'entrepôt Bluebird fait partie de mon enquête, voilà le mandat.
Bluebird deposu benim cinayet soruşturmamın bir parçası ve bu bir arama izni.
Faut une cervelle de juif pour analyser les pertes de Bluebird.
Bluebird kayıplarını ortaya çıkarabilmek için büyük bir yahudi beynine ihtiyaç var
M. Bluebird vient d'atterrir dans une nouvelle cage.
Bay Bluebird şimdi yeni bir kafesin içine uçyu.
T'as déjà entendu parler de Bluebird Supply?
Bluebird Tedarik Şirketini hiç duydun mu?
Je reviens de l'entrepôt de Bluebird.
Bluebird deposundan daha şimdi geldim.
- Selon Hale, Bluebird est notre entrepôt d'armes.
- Hale Bluebird deposunu bizim silah depomuz olarak işaretledi.
Il est en train d'achever Bluebird.
O Bluebird'le ilgileniyor.
La Bluebird Button Company. La quoi?
Bluebird Rozet Şirketi.
Et ils ont tous été renvoyé à la Bluebird Button Company pour destruction.
Hepsi yok edilmesi için Bluebird Düğme Şirketine geri gönderildi.
Projet Bluebird, Artichaut, Trombone- -
Mavi Kuş Projesi, Enginar, Raptiye...
Ok, j'ai vu ces deux gosses chanter au Bluebird l'autre soir.
Geçen gece Bluebirds'de şarkı söyleyen iki genç gördüm.
En dehors de Bluebird.
Bluebird dışında bir yerde.
Vous avez joué au Bluebird l'autre nuit.
Geçen akşam Bluebird'de çaldınız.
D'accord, chaque troisième jeudi au Bluebird, je suis là, à jouer nos chansons.
Tamam mı, her üçüncü Perşembe Bluebird'de, bizim şarkılarımızı çalıyorum.
C'est super d'être au Bluebird.
Bluebird'de olmak çok güzel.
C'est en fait une chanson que nous, avons joué pour la première fois au Bluebird.
Bu, Bluebird'de ilk sahnelediğimiz şarkıdır.
J'ai vu ces deux gosses chanter au Bluebird.
Geçen gece, Bluebirds'de şarkı söyleyen iki genç gördüm.
Lui et Rayna ont annoncés sa tournée hier soir au Bluebird.
Rayna'yla dün gece Bluebird'de resmen turlarını başlattılar.
Tu veux dire comme au Bluebird?
Bluebird'deki gibi mi demek istiyorsun?
Je sais. Scarlett, comme au Bluebird.
Scarlett, aynı Bluebird'deki gibi.
Tout le monde qui a eu la chance d'être au Bluebird la nuit dernière ont entendu une étonnante performance de Rayna James Et Deacon Claybournes avec leur morceau co-ecrit "Personne ne t'aimera jamais"
Dün gece Bluebird'de olma şansına sahip olanlar Rayna James ve Deacon Claybourne'nun birlikte yazdıkları "Noone Will Ever Love You" şarkısının harika performansını izledi.
Bien que cela ne m'ai pas beaucoup aidé au Bluebird.
Bluebird'de bana o kadar yardımcı olmasa da.
J'ai été assez chanceux de débarquer au Bluebird.
Bluebird'de iş bulduğum için şanlıydım.
Elle vit ici maintenant, et travaille au bluebird.
Bluebird'de çalışıyor.
The bluebird.
- Bluebird.
Mesdames et Messieurs, veuillez accueillir sur scène... le café Bluebird "possède" Scarlett O'Connor.
Bayanlar ve baylar, Bluebird Cafe'nin kendi içinden biri Scarlett O'Connor için bir alkış...
Cette nuit au Bluebird.
Bluebird'deki o gece.
Gunnar et Scarlet, le bluebird...
Gunnar ve Scarlett, Bluebird'den...
Honnêtement, je préfère le Bluebird.
Açık konuşayım Bluebird'i tercih ederim.
J'ai perdu une soirée de pourboire un vendredi soir au Bluebird pour 144 $?
Bluebird'deki Cuma gecesi bahşiş ve ödemesinden 144 dolar için mi vazgeçtik?
Je voulais te demander... Tu te souviens les enfants dont tu m'as parlé au Bluebird?
Sana bir şey sormak istiyordum Bluebird'deki çocuklardan bahsetmiştin hatırlıyor musun?
Écoute, je suis un peu pressée mais j'espérais que tu puisses aider à amener Deacon au Bluebird lundi soir pour une fête surprise.
Bakın, acelem var ama Pazartesi akşamı sürpriz bir parti için Deacon'ı, Bluebird'e getirmeni umut ediyordum.
On est au Bluebird.
Bluebird'de kalıyoruz.
La Bluebird Button Company.
Ne ne?
C'est à Elba.
Bluebird Rozet Şirketi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]