Blur tradutor Turco

J'aime Garbage, Fish, Blur.

Garbage, Phish, Blur...

Mais je ne l'ai pas vu. Jure-le sur la tête du chanteur des Blur.

Perşembelerini, poşetçi çocuklarla geçirirler ve ahlaksız şeyler yaparlar.

Le Blur Building est le plus réussi.

- O yüzden Blur Binası favorimdir.

Vous avez écouté le nouveau vinyle de Blur?

Blur'ün yeni 33'lüğünü dinlediniz mi?

- Blur?

- Blur mü?

Mon père aime Blur.

- Evet. Blur'ü babam seviyor.

Selon les médias, il y avait plus de gens pour Red-Blue Blur qu'à un raout de Billy Graham.

Medyadaki haberlere göre kırmızı-mavi görüntü dün gece Billy Graham'in ayinlerde kurtardığından daha çok insan kurtardığını yazıyordu.

Quitte le Daily Planet et oublie Red-Blue Blur.

Daily Planet'i bırakıp kırmızı-mavi görüntüyü askıya almalısın.

"Blur etto"?

"Görüntü ve Stiletto" mu?

Et le soleil se couche donc sur une semaine d'entraînement à BMS.

Hafta sonu antrenmanının ardından, Blur Mountain State'te güneş batıyor.

It s a blacked-out blur

* Pek hatırlamıyorum ama *

♪ it s a blacked out blur

* Pek hatırlamıyorum ama *

Alex James ( bassiste ) fait partie des Blur.

Alex James. Blur'da.

Et il préfère Oasis au Blur, mais il aime quand meme Parklife car ça lui rappelle ses vacances à Corfu.

Oasis'i Blur'a tercih ediyor, Ama Parklife'ı çok seviyor... çünkü ona Corfu'daki tatilini hatırlatıyor.

De même pour M. Murphy, il fréquente une boite appelée "Blur".

Bay Murphy'e gelince sık sık "Blur" adındaki bir gece kulübüne gidiyor.

Oasis, Blur.

Oasis, Blur vardı.

Je pensais à Whoosh ou l'Éclair Rouge ou... Flou.

"The Whoosh", "The Red Streak" veya "The Blur" olabileceğini düşünüyorum.

Je veux Flou.

İsmi The Blur olacak.