Translate.vc / Francês → Turco / Bologna
Bologna tradutor Turco
105 parallel translation
Aujourd'hui tu es le premier, admiré de tous, un ministre, un général, peut-être même un prince.
L'lmmagine Ritrovata, Bologna. SON ADAM Başrolde :
Cette nouvelle version allemande a été établie en 1998 par les Cinémathèques de Bologne et de Berlin, avec la ZDF et ARTE.
Yeni Almanca versiyon, 1998'de ; Cineteca del Comune di Bologna Deutsche Kinemathek ve ZDF / Arte şirketlerinin işbirliğiyle oluşturuldu.
L'Immagine Ritrovata, Bologna
L'Immagine Ritrovata, Bologna
Départ quai n ° 4... du rapide Florence-Bologna-Milan
4. platformdaki tren kalkmak üzeredir. Floransa, Bologna ve en son Milano'da duracaktır.
À Bologne.
Bologna'ya.
Tout va bien à Bologne, Ferrare et Modène!
Bologna, Reggio Emilia, Ferrara ve Modena iyi görünüyor. - Orta bölgeler?
A votre service, Mr l'Agent Belle ville, Bologne!
Emriniz olur, memur bey. Bologna güzel bir şehir, değil mi?
Quand j'étais enfant, on est parti... pour Bologne.
Küçük bir çocukken Bologna'ya götürüldüm sonra da Milan'a.
Alors de passage à Milan maintenant, je me... suis rendu à Bologne pour quelque temps. Mais je devrais repartir.
Şimdi bir süredir Bologna'dayım, ama yakında ayrılacağım.
L'Université de Bologne.
Bologna üniversitesi.
Bologne était en effet dépassée, intellectuellement parlant, par une équipe de Jarrow pressante et percutante, à l'agressif positivisme Kantien.
Bologna'nın entelektüel tartışmada yetişemediği Jarrow takımı, girişken Kantçı pozitivizmle bastırdı.
Faisait-il chaud à Bologne?
Bologna sıcak mıydı, amca?
- Oui, monsieur. Mon beau-frère, il est croque-mort à Bologne. Il en a justement deux.
Bologna'da cenaze işleriyle uğraşan kayın biraderimin elinde istediğimiz tabutlardan 2 tane varmış.
Le vert reste ici jusqu'à réception des cercueils.
Yeşiller ise, Bologna'dan tabutlar gelene kadar bizde kalacak.
Il va prendre l'avion de Florence à Naples, à moins qu'il y ait aussi du brouillard.
Firenze'den Napoli'ye uçakla gelecek. Tabii, Bologna'daki sis Firenze'ye giderse.
Le brouillard s'est levé.
Bologna'daki sis kalkmış.
- Deux de Bologne, et le 1er que j'avais commandé à Amalfi.
- İkisini Bologna'dan ilkini Amalfi'den istemiştim.
Je vis à Bologne et je viens juste d'arriver à Rome il y a trois heures!
Bologna'da oturuyorum ve Roma'ya geleli henüz bir kaç saat oldu!
Elle s'appelle Albertina, elle est fille d'un professeur de Bologne.
Adı Albertina. Bologna'lı bir profesörün kızı.
La lettre du Conservatoire de Bologne?
Bologna Konservatuarının mektubu?
- Ce musicien étudia à Bologne. et vint dans ces bains.
- Bu müzisyen Bologna'da okumuş ve bu kaplıcalara gelirmiş.
Diane, j'ai été choisi pour être chercheur à l'université de Bologne.
Diane, Bologna Üniversitesi'nin bu yılki misafir öğretim üyesi olarak seçildim.
- L'université bolognaise?
- Bologna Üniversitesi mi?
L'université de Bologne est la plus ancienne au monde.
Koç, Bologna Üniversitesi dünyanın en eski üniversitesidir.
Je sais, mais le prêtre m'a dit à la messe ce matin qu'il était très improbable que le départ de Diane constitue un véritable miracle.
Biliyorum ama bu sabah ayinden sonra rahip "Diane'in Bologna'ya gidişinin mucize teşkil ettiğini sanmıyorum" dedi.
Et ça, la version commentée par Humbertus de Bologne!
Üstelik Umberto de Bologna'nın notlar koyduğu versiyon.
La lettre du conservatoire de Bologne.
Bologna Konservatuarı'ndan gelen mektup.
Quand quelqu'un dit avoir chassé à courre au Bois de Boulogne, je me dis qu'il est mal informé sur la vie sur le continent.
Her kim, Bologna topraklarında erkek geyik avladığını söylerse, Bay Poirot Kıta Avrupası'ndaki hayat hakkında feci halde yanılıyordur.
Salami, salami, Bologne.
- "Salam salam Bologna."
Salami, salami, Bologne?
"Salam salam Bologna mı"?
Bologne, c'est bien connu : la pipe.
Herkes bilir, Bologna dersen iyi sakso çektiğin anlaşılır.
Ça me rappelle mon enfance avec ma soeur. Jouer au base-ball dans les vignes, aller à la plage en vélo, manger des sandwiches bolognaise...
Tanrım, aklıma kardeşimle anılarım geldi bütün gün bahçede oyun oynar bisiklete binip sahile iner, bologna sandiviçleri yerdik.
Je suis un objet sexuel à prendre et à jeter!
Ben kullanılıp atılmış bir seks objesiydim. Bir Bologna midillisi.
Il te fera des sandwichs bolognaise, tu lui achéteras des socquettes et un attaché-case et vous vivrez toujours heureux.
O sana büyük Bologna sandviçleri, sen de ona yeni çoraplar alacaksın ve sonsuza dek mutlu yaşayacaksınız.
Apparemment, le saucisson et le fromage n'excitent pas les femmes.
Tabi, Bologna ve tel peynir karıyı azdırmadı.
- Bologne, je pars demain.
Bologna'ya. Yarın gidiyorum.
Pourquoi tu t'es fait muter en Sicile?
Neden Bologna'daki Sistematik Bölüm'den buraya geldin?
Tu as su pour le type tué à Bologne?
Bologna'da öldürülen şu çocuğu duydun mu?
Votre attention, la correspondance pour Milan, Bologne et Rome partira voie 1 avec un retard d'au moins 40 minutes.
Dikkat dikkat! Milan, Bologna ve Roma aktarmalı servisimiz 1 numaralı perondan, normal saatinden en az 40 dakika rötarlı olarak kalkacaktır.
La correspondance pour Milan, Bologne et Rome partira voie 1 avec...
Milan, Bologna ve Roma aktarmalı servisimiz 1 numaralı perondan, normal saatinden en az...
Nous informons les passagers en provenance de Leipzig et Francfort via Innsbruck que la correspondance pour Milan,
Lipsia, Frankfurt ve Innsbruck'tan gelen yolcularımızın... Milan, Bologna ve Roma aktarmalı servisimize geçmeleri rica olunur.
- A Bologne.
- Bologna'da.
Et j'espérais avoir assez de pain pour faire 274 sandwiches au salami.
Ve ben de 274 tane Bologna sandviçi yapmak için yeterli ekmeğimin olmasını umut ediyordum.
Modène, Montferrat,
Modena, Montferrato, Bologna.
Et voilà, spaghetti à la bolognaise.
İşte Bologna usulü.
- Plus de Bolognaises.
- Artık "bologna" yok.
- Dans la Bolognaise?
- "Bologna" da mı?
- Je veux de la Bolognaise.
- "Bologna" istiyorum.
Vous vivez à Bologne?
Bologna'da mı yaşıyorsun?
Pour l'instant, je vais à Bologne.
Önce Bologna.
Il y a une grève des trains, donc ils sont dans l'avion,
Bologna'da demiryolu grevi var.