English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Bradford

Bradford tradutor Turco

420 parallel translation
C'est une demoiselle Bradford.
Bayan Bradford'du. Bana öyle demiştin değil mi tatlım?
Amy Bradford... de New York.
Amy Bradford. Newyork'tan.
- Je te l'ai dit, à Bradford.
- Daha önce söyledim ya.
Derby, j'imagine, Nottingham, et puis Londres.
- Peki Bradford'tan sonra. Derby sanırım, sonra da Nottingham ve Londra.
Unité 1A-17, 1A-17 au 300, North Bradford.
Ekip 1A-17, 1A-17 Blok 300'e, Kuzey Bradford.
Aux Chaudières Pyne.
Bradford Caddesi'ndeki Pyne Kalorifer Ocakları'nda.
Le seul événement marquant fut la réunion des dirigeants de la NEDC et de l'ODCN, aujourd'hui à Bradford.
Hafta sonunun tek olayı NEDC ve ODCN görevlileri arasında bugün Bradford'da yapılan toplantıydı.
Je me suis fait un magistrat à Bradford hier.
Dün Bradford'da mahkemem vardı.
M. Bradford, M. Crawley.
Bay Bradford, Bay Crawley.
S'il vous plaît, Mlle Bradford, faites juste ce que je vous dit.
Lutfen Bayan Bradford. Size soyledigim seyi aynen yapin.
Mlle Bradford!
Bayan Bradford?
Mlle Bradford!
Bayan Bradford!
Mlle Bradford?
Bayan Bradford?
- Bradford Crane, mon Général. - C'est tout?
- Bradford Crane komutanım.
Nous attendons une déclaration du Dr Connors... qui étudie les données recueillis par Brad Crane... spécialiste de l'abeille tueuse africaine.
Başkanın üst düzey danışmanı Dr. Connors'ın demecini bekliyoruz. Dr. Connors, ölümcül Afrika arısı konusunda önde gelen uzmanlardan Bradford Crane'den gelen verileri değerlendiriyor.
Une fois par mois, 25 000 £ d'or étaient placées dans des coffres-forts dans la banque Huddleston et Bradford à Londres et amenées à la gare sous la surveillance de gardes armés.
Ayda bir, 25,000 poundluk altın, Huddlleston ve Bradford'daki Londra Bankası'nın içerisinde çantalara koyuluyor ve güvenilir silahlı korumalar eşliğinde tren istasyonuna götürülüyordu.
Une troisième était à la garde de M. Edgar Trent, président de la banque Huddleston et Bradford.
Bir üçüncüsü, Huddleston ve Bradford'un başkanı olan Edgar Trent'in muhafazasındaydı.
Et la quatrième était entre les mains de M. Henry Fowler, directeur de la banque Huddleston et Bradford.
Ve dördüncü anahtar ise Huddleston ve Bradford Bankası'nın müdürü olan Henry Fowler'daydı.
M. Edgar Trent, président de la banque Huddleston et Bradford, suit toujours la même routine, et part chaque soir de la banque à 19hOO précises.
Bay Edgar Trent,... Huddleston ve Bradford Bankası'nın başkanı,... her gün aynı şeyleri yapıyor,... ve bankadan her gün saat yedide ayrılıyor.
Il s'appelle Bradford.
Adı Bradford.
Tom Bradford.
Tom Bradford.
- Dans leur maison près de Bradford.
- Bradford'un yakınındaki yazlık evdeler.
Une ouvrière de Bradford qui espère trouver l'amour lors de ses vacances.
Ya bu kız? İkisinide tanımıyor.
Tu lui as dit que tu t'appelles Bradford?
Bradford. Adının Bradford olduğunu söyledin mi?
Le numéro de Bradford Whitewood à Homeville, s'il vous plaît.
Evet. Bradford Whitewood'un telefon numarasını istiyorum.
Bradford Whitewood.
Bradford Whitewood.
- Bonjour, Ned Bradford.
- Selam, Ned Bradford.
Prends-toi un lit, en pension, à l'entrée de la ville.
Kentin girişinde Bradford'larda kuru bir yatak bulabilirsin.
Tu ne devrais pas être chez Bradford?
- Bradford'larda olman gerekmiyor muydu?
Bradford Tower High-Rise.
- Bradford Kulesi'nin üst katında.
Bradford Tower High-Rise.
- Bradford Kulesi'nin üst katinda.
Kuffs et Bukovsky viennent d'acheter une flopée d'armes chez Bradford.
Kuffs ve Bukovsky, Bradford'dan bir sürü silah almış.
Est-ce que vous vous rappelez le cabaret que nous avons fait à Bradford?
Bradford'da yaptığımız kabareyi hatırladınız mı?
- Vous rappelez-vous Bradford?
- Bradford'u hatırlıyor musun?
- Nous venons de parler de Bradford.
- Bradford'u anlattık.
B44682, Bradford.
B-4-4-6-8-2. Bradford.
J'aurais dû emmener famille à Bradford il y a longtemps.
Belki de ailemi Bradford'a çok uzun zaman önce götürmüş olmalıydım.
J'ai un ami à Bradford.
Brandford'da bir arkadaşım var.
Demain on va Bradford?
Yarın Bradford'a gidelim.
Peux pas, on va à Bradford. - Cava, Earnest?
Ben Bradford'a gidiyorum..
Tu dis ça à chaque fois qu'on va à Bradford.
Anne, Bradford'a her gidişimizde bunu söylüyorsun.
J'organise pour qu'un ami... et sa famille viennent de Bradford.
Bradford'dan bir arkadaşla ve bir aileyle konuşuyorum.
Rentre à l'heure pour le déjeuner, on a des visiteurs de Bradford.
Yemeğe geç kalmayasın, Bradford'dan misafirler gelecek.
Un modèle d'assiettesJulie Andrews pour la Bourse Bradford?
Julie Andrews antika tabak seti mi yoksa?
- Ryan Bradford.
- Ryan Bradford.
Je suis Ryan Bradford, 3e année.
- Evet. - Ben Ryan Bradford. Üçüncü sınıftayım.
Lorelai, je te présente Chase Bradford.
Lorelai. Seni Chase Bradford ile tanıştırmak istiyorum.
- Mais après Bradford?
Bradford'a.
Mlle Bradford, ici le sergent Nash.
Oh, Bayan Bradford.
Avec moi, le Dr Crane, directeur des opérations pour le Dr Connors.
Yanımda Dr. Bradford Crane var.
Suis l'avenue Bradford jusqu'au bout.
Kasabadan çıkana kadar Bradford patikasını takip et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]