English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Bread

Bread tradutor Turco

49 parallel translation
Durant sa carrière, il sut alterner les commandes de studios, des films comme Le Champion et Stella Dallas... et des projets personnels comme Hallelujah, Notre Pain Quotidien, et ce film si singulier,
Ya da kişisel projeleri olan "Hallelujah!" ve "Our Daily Bread" gibi. Ya da en sıra dışı olan bu film gibi. MGM'den Irving Thalberg finanse etmeyi kabul etti.
Vous avez le dernier album de Bread?
Bread'in son çıkardıklarını nerede bulabilirim?
Bretzel bourré de sel.
"K / not Bread" "
Un restaurant, le Bread Company.
Aşağıya ne dersiniz? Bread Company Restaurant'ı.
Rattrape-le avant qu'il n'achète The Best ofBread.
"The Best Of Bread" i almadan önce onu yakala.
Papa. Le batteur des Bread.
- Bak baba, Bread'ın davulcusu.
- La compil de Bread.
- Best of Bread.
J'avais tellement envie d'être comme elles, toutes ensemble, à bavarder, à manger leurs sandwiches de pain de mie blanc.
Ben de, Wonder Bread sandviçleri yiyen, hep beraber oturup, sohbet eden popüler kızlarlardan biri olmayı şiddetle istiyordum
Ma grand-mére lance plus vite que Iui.
Bread kendi hızlı atışından sonra daha hızlı yükseliyor
On a dû aller chez lui.
Wonder Bread'in evine gitmek zorunda kaldık.
Loaf of Bread Press veut publier... toute une collection des poèmes de Roxy.
Loaf of Bread Yayınları Roxy'nin şiirlerini basacak.
Il a dit qu'il aimait les vinyls, alors j'ai acheté The Best of Bread.
Plakları sevdiğini söylerdi, ben de ona'The Best of Bread'albümü aldım. Hayır, bildiğimiz plaklar.
Ricky Bobby semble être sain et sauf, mais sa voiture en accordéon a fini de jouer.
Ricky Bobby iyi görünüyor ama o Wonder Bread arabası tost oldu.
Bobby s'acharne à passer la voiture Wonder Bread.
Bobby, Wonder Bread arabasını geçmek için çok uğraşıyor.
Ouais, si important que tu l'as envoyé à l'école WhiteBread * * ( Pain Blanc )
O kadar önem veriyor ki seni White Bread ( Beyaz Ekmek ) Okuluna gönderiyor.
Ecoute, ( White Bread ) * est une grande école. * Pain Blanc
Bana bak, White Bread harika bir okul.
Donnez le dessert à Herbert, Donnez le bread à Fred.
Tebrikler bana, şikâyetler müesseseye.
Je suis du cabinet Richman, Bread et Jacobs.
Richman, Bread ve Jacobs'tan geliyorum.
IMMEUBLE DES PAINS HOLLYWOOD
Hollywood Bread BUILDING
Non, mais je connais Bread.
Hayır. Ama Bread biliyorum.
Pain et beurre.
Bread ve Butter.
# l'm the baker, I bake the bread
Ben fırıncıyım, ekmek yaparım.
# They'll tell you l'm about my bread
Sana geçindiğimi derler.
# It s all that we have The USA is our daily bread
# It's all that we have The USA is our daily bread
En 1938, la chanson la plus populaire était Shortnin'Bread.
1938'in en hit şarkısı Shortnin'Bread'di.
et je suis prêt à offrir à votre cliente un contrat de deux ans, $ 2500 par semaine, en plus d'une mention garantie dans 25 % de nos publicités, si vous venez à New York et chantez pour Sunbake Bread.
New York'a gelip Sunbake Ekmekleri için şarkı söylerse çalışanınıza haftalık 2.500 dolarlık maaş ve Consol ulusal reklamcılıktan % 25 garanti kâr payı içeren 2 yıllık sözleşme öneriyorum.
Bread, The Animals, Country Joe and the...
Animals. Halkçı Joe ve...
Ry-Bread!
Çavdarlı Ry!
♫ Just to make some bread ( pour pouvoir faire du pain )
¶ Biraz ekmek için
À la moindre connerie, je te casse la gueule.
Hey, Wonder Bread, kaldır kıçını.
♪ and they sit at the bar and put bread in my jar ♪
# Ve barda otururlar, kavanozuma ekmek koyarlar #
Il commande son propre pain au spongy bread.
Kendisine özel bir somun ekmek sipariş eder.
Et d'ailleurs, j'ai déjà eu une indigestion à Lima dans un resto italien.
Aslında Lima'da bir kere yemekten zehirlendim. - İtalyan bir yerdi, Bread- -
- Au Bread... - Stix? - Breadstix oui.
- Breadstix.
Oh, en parlant de ça, je viens juste de remplir le congélateur avec des pizzas stouffer's french bread
Ve bu arada, buzdolabını stouffers'ın Fransız ekmekli pizzası ile doldurdum.
- J'ai du tiger bread ( NdT : pain hollandais ) et de quoi faire des tartines.
Bir sürü ekmek var, sosa daldırman için.
Je n'aurais jamais choisi "le pain de Mandel pour Nana"
Ben asla "Mandel Bread For Nana." yı seçmezdim.
On emmerde Wonder-Bread et tout ceux qui sont aux coupons alimentaire, n'est ce pas?
Beyazların egemenliğindeki yiyecek sektörünü siktiret. Haksız mıyım?
Bien les gars, vous avez tous été engagés en tant que boulangers dans la Aerated Bread Company de Camden Town.
Pekal çocuklar, Camden Town'daki Aerated Bread Company'de,... hepimiz fırıncı olarak işe alınmış bulunmaktayız.
- Tout va bien, mais nous avons rencontré à un... Panera Bread
- Sorun yok, Panera Bread'de tanıştık...
Les albums de Bread. On the Waters, c'est moi.
The Bread albümleri, "On The Water" ben yaptım.
Bread Poot pour Sida sur la ville...
AIDS Şehri'yle Bread Poot,
Et le Malty pour le plutôt bon acteur est décerné à Bread Poot.
Oldukça İyi Oyuncu Malty ödülü Bread Poot'a gidiyor.
Jurj, Bread, Mitt... ce sont des noms.
Jurj, Bread, Mitt tanınmış isimler.
Je passerai pas Thanksgiving dans le New Jersey pour faire connaissance avec ta famille pain de mie qui a engendré... ça.
Kevin. New Jersey'de, senin doğumundan sorumlu, Wonder Bread *'in yürüyen dilimleri ile tanışıp,
Tu es à côté de la plaque, ma belle.
Tamam, Wonder Bread *.
C'est quoi, cette brebis qui vient se jeter dans la gueule du loup? Je rêve ou quoi?
Adamım, şu etrafda dolaşan Wonder Bread görünümlü hergele de kim?
Pourquoi pas un restau avec un four à pain?
Bread Oven mekânlarından birine ne dersin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]