Translate.vc / Francês → Turco / Bridg
Bridg tradutor Turco
47 parallel translation
Eh Bridg, c'est quoi le trucs avec tes bottes en caoutchouc?
Bridge. Bu lastiklerde neyin nesi?
Allez, Bridg.
Hadi, Bridg.
On habite à Phoenix, Arizona, et Bridg, je n'ai vraiment pas...
- Phoenix Arizona'da. Bak Bridgette, ben gerçekten...
Bridg, tu veux bien m'aider avec ce truc?
Selam. Bridget bunları taşımama yardımcı olur musun?
Si c'est ce garçon, Bridg. Tout ce que j'ai à dire c'est...
Eğer o çocukla mesajlaşıyorsan Bridg, diyeceğim tek şey...
Bon Dieu, ne sois pas si conne, Bridg.
Tanrım, bu kadar aptal olma Bridget.
Allez Bridg, montre moi ce que tu vaux.
Hadi Bridget, göster bakalım nasılmışsın!
Je ne sais pas, Bridg.
Bilmiyorum Bridget.
Bridg?
Bridg?
Comment va Bridg?
Bridg nasıl?
Bridg.
Bridg.
Souris un peu, Bridg.
Neşelen Bridg.
Tais-toi, Bridg.
Kapa çeneni Bridg.
Tu me manques Bridg!
Seni özledim Bridg.
Hey, Bridg, qu'est ce qu'il y a?
Bridg, sorun ne?
Tu me manques.
Seni özledim Bridg.
Si fière de toi, Bridg.
Seninle gurur duyuyorum Bridg.
A plus, Bridg.
Görüşürüz Bridg.
Tu me manques, Bridg.
Seni özledim Bridg.
Bridget?
Bridg?
Pourquoi t'as rien dit?
- Bridg, niye bir şey söylemedin?
Il a des amis dangereux.
Çok tehlikeli arkadaşları var Bridg.
Il a de dangereux amis, Bridg.
Tehlikeli arkadaşları var Bridge.
Tu me manques, Bridget.
- Seni özledim Bridg.
Pourquoi il te l'a donné, Bridget?
- Bunu sana neden verdi Bridg?
Bridget, Pourquoi tu n'as rien dit?
Bridg, niye bir şey söylemedin?
Calme toi, Bridget.
- Sakinleş Bridg.
Bridg, je sais que tu m'en veux.
Bana kızgın olduğunu biliyorum Bridge.
Bon sang Bridg, où es-tu?
Lanet olsun Bridge, hangi cehennemdesin?
Écoute Bridg.
- Dinle Bridge.
Je sais, Bridg.
- İstediğini biliyorum Bridge.
C'est ce que je fais dans la vie, Bridg.
Ben hayatımı bu şekilde kazanıyorum Bridge.
Bridg.
Bridge.
Bridg...
Bridge.
Bridg, chérie, asseyons-nous.
Bridg, oturalım tatlım.
Bridg, tu vas devoir m'écouter.
Bridg, iyi dinle.
Bridg? On y va ma chérie.
Bridg, hadi gidelim tatlım.
Je sais pas bridg, j'y pense.
- Bilmiyorum Bridg, düşünüyorum.
Bridg, arrête ça.
- Bridg, sus.
Ne sois pas idiote, Bridg.
Ukalalık yapma Bridge.
Je ne sais pas, Bridg.
Bilmiyorum Bridg.
C'est Bridg. Je dois répondre.
Bridg arıyor, açmam lazım.
Hey, Bridg.
N'aber Bridg?
Tu plaisantes, Bridg?
Saçmalama Bridg, harikasın sen.
Bridg, danse avec ton mec.
- Bridg, dans et bakalım.
Qu'est-ce qu'il y a?
Bridg, sorun ne?
Bridg?
- Bridg?