Translate.vc / Francês → Turco / Brã
Brã tradutor Turco
15 parallel translation
Vous m'avez laissé brà " ler.
Beni yaktın!
- Elle brà " lera en enfer.
- Cehennemde yanacaktır.
Elle me brà " lera au fer à repasser.
Beni ütüyle yakar.
Une barquette de fà ¨ ves bien brà " lantes, s'il vous plaà ® t.
Bir külah sıcak fasulye lütfen.
Moi, je vais voir mon pà ¨ re au Brà © sil, la galà ¨ re!
Ben gidip Brezilya'da babamı göreceğim, ne saçmalık!
à ‡ a fait 5 semaines sans rougeurs? Aucune rougeur, ni brà " lure ni dà © mangeaison.
Eğer sana metotreksatı bıraktırabilirsek, ardından hidroksiklorokini de bıraktırabiliriz.
Mes yeux brà " lent, je ne vois pas un p * * * * n de truc.
Gözlerim yanıyor, Lanet adamı göremiyorum.
à a va peut-être brà " ler.
Bu yakabilir.
Il peut avoir de l'argent à brà " ler, mais ce n'est pas des dizaines de milliers, mais de millions.
- Aşırı tepki gösteriyor. Yakacak parası olabilir ama bu on binler değil on milyonlar.
Qui a dit que la cigarette avait totalement brà " là © e?
Sigaranın bittiğini kim söyledi?
Mon Dieu, c'est une sale brà " lure.
Tanrı aşkına, çok kötü yanmış.
Apprends-le et brà " le-le. Je vais continuer à me balader, et toi tu vas rentrer à l'hà ´ tel.
Şimdi ben yürümeye devam edeceğim, sen de otele geri döneceksin.
Elle avait trouvà © nos petits mots. Et elle a tout brà " là © dans la cheminà © e.
Not kutumu buldu ve hepsini şöminede yaktı.
'Vous vous à © nervez et vous brà " lez tous vos biens.'
Piyano üzerindeki siyah tuşlardan nefret ediyorum!
Pourquoi l'avez-vous brà " là ©?
Neden yaktınız?