English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Buggy

Buggy tradutor Turco

121 parallel translation
Eh bien, je sais que les gens qui víennent ici n'en font pas un buggy.
Buraya kadar gelenlerin... genelde bir kızağı posta arabasına çevirmediklerini ziyadesiyle bilirim.
La diligence était bondée. J'ai acheté un buggy pour la dernière étape. - C'est beaucoup plus confortable.
Posta arabası çok kalabalık ve sarsıntılıydı bende üstü açık bir araba satın aldım ve bir önceki duraktan sonra buraya kadar kendim sürdüm.
- Je vais chercher le buggy?
- Atli arabayi getireyim mi
Laissez tomber le buggy.
Unutun arabayi.
Tu devrais t'en tenir au buggy.
Bence sen bebek arabası sür.
Le buggy de Basanti, c'est tout ce qu'on trouve.
Basanti'nin "tongası", burada bulabileceğin tek şey.
Je m'étais dit que vous auriez besoin d'un buggy mais il n'y a pas d'obligation.
Bir tongaya ihtiyacınız var diye düşündüm ve sordum. Ama illa bineceksiniz diye bir şey yok, tabii.
Basanti n'est pas une propriétaire qui vous force à louer son buggy.
Basanti'nin tongası bu ; bir toprak ağasının, mecburen sürmek zorunda olduğunuz tarlası değil ya.
D'où vient le buggy, je vous prie?
Bu tonga hangi köye ait bir sorsana.
Parce qu'en fait, qui conduit le buggy? C'est moi.
Dizginler kimin elinde?
Qui a dû s'occuper de la tante et du buggy après la mort de l'oncle?
Peki kim teyzeme bakıp, at arabasını sürecek?
Les gens me disent : "Basanti, une fille ne conduit pas un buggy!"
Millet, bir kız nasıl etrafta at arabasıyla dolaşır diye soruyor.
" Si une pouliche comme Dhannu peut tirer un buggy,
Dhanno bir kısrak ama yine de arabayı çekebiliyor.
Ou bien tu conduiras un buggy pendant le restant de tes jours!
Hayat boyu, o at arabasını sürersin.
Je vous rejoins avec le buggy!
O zaman araçla gelirim!
Mr Togo viendra en buggy!
Bay Togo araçla gelecek!
- Oui, dans son vieux buggy!
- Evet, külüstür arabası ile!
Will, prends les filles dans ton buggy.
Will, çocukları arabana götür!
Tu lui as prêté un buggy? Imbécile!
Ona bir cip mi verdiniz?
Remonte la mâchoire T'as l'œil hagard J'exaucerai tes prières
So don't you sit there slack jawed, buggy eyed I'm here to answer all your midday prayers
L'idà © e de passer une minute de plus avec Lui... m'Ã'ta toute envie de refaire de La taule.
"Rubber baby buggy bumpers." derken Rubber baby buggy bumpers.
Derrière eux ils remorquent un bateau à moteur, un kart, un buggy, une moto cross, un jet ski, un scooter des neiges, un parachute, un deltaplane, une planche à voile, une montgolfière, et un sous-marin de poche pour deux personnes.
Karavanın arkasına takılı bir motorlu tekne go-kart arabası, plaj arabası, arazi motosikleti, jet ski kar aracı, yamaç paraşütü, planör rüzgar sörfü malzemesi, sıcak hava balonu ve iki kişilik küçük denizaltı görebilirsiniz.
Son buggy et sa maison.
İşte amcamın at arabası ve amcamın evi.
- Buggy?
- Böcek Ding Dong?
Mais se taper Buggy Ding-Dong?
Böcek Ding Dong'la çalışmak hataydı.
C'est la forme, Buggy!
İyi görünüyorsun, Böcek.
Buggy?
Böcek?
Buggy Ding-Dong renait de ses cendres... tel un sublime phenix ou une autre ville d'Arizona.
- Böcek Ding Dong yine yükselecek. Tıpkı Anka kuşu gibi. Ya da başka bir kuş.
- Tate ma buggy-bebete.
- Sana küçük Böcek'i göstereyim.
Je te dis que Stokes a promis a Buggy le creneau Smoochy!
Stokes, Smoochy programı için Böcek'le anlaşmış!
Attends, Buggy Ding-Dong qui animait La Loco Emotive?
Böcek Ding Dong, Böcek'in Engebeli Demiryolu'nun sunucusu mu?
- Buggy est venu. - Buggy D-D?
- Böcek buraya geldi.
C'est Buggy!
Bu Böcek!
C'était plus un buggy qu'une voiture mais elle avait de belles courbes.
Arabadan çok bir böceğe benziyordu ama çok güzel hatları vardı.
Ne marchez pas, volez à bord de votre buggy monoplace Eastern Airlines,
Yürümeyin, uçun. Hem de kişisel Doğu Havayolları uzay aracınızla.
Je prends le buggy.
Böcek'in anahtarlarını alıyorum.
Le Buggy Pâté.
Yengeç Burger arabası.
Faites-les sortir du buggy!
Onları arabadan çıkarın! Dışarı çıkarın!
Tu aurais pu te louer un buggy.
Kendi arabanı alabilirdin.
beaucoup de personnes agées, après qu'ils aient obtenus leur permis, ils louent un buggy et ils passent leurs journées dans les dunes.
... ve dağlarımız var. ... ve de çöllerimiz, malum. Senyorların çoğu izin belgelerini aldıktan sonra kum aracı gibi araçlar kiralayacaklar ve sadece günü oradaki çöpleri atmakla geçirecekler.
Je ne sais même pas ce qu'on va faire d'un buggy, mais je le veux!
O arazi aracı gibi şeyle ne yapılır bilmiyorum, ama istiyorum!
Et c'est l'histoire de comment Oncle Barney a donné un buggy à Lily et Marshall pour leur mariage.
Ve bu da Barney Amca'nızın Lily ve Marshall'a düğün hediyesi olarak nasıl arazi aracı verdiğinin hikayesidir.
Abby triche au Punch-buggy *.
- Abby sürekli yumruk atıyor.
Un buggy.
Çöl aracı gibi mesela.
Ainsi, on pourra filer d'ici en buggy...
Bu şekilde buradan rahatça gideriz veya...
Un buggy l'a écrasé sur Fire Island.
Fire Island'da bir kum aracının altında kaldı.
Vous n'avez jamais vu de buggy à cheval?
Daha önce hiç at arabası görmedin mi?
Veeru, ta copine du buggy.
Senin at arabacı kız geliyor.
Buggy?
- Böcek?
Comme vous avec Buggy.
araba çalıyor.
J'adore ce buggy.
- Buna bayıldım!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]